Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '10

 
Kategori
Deneme
 

Masal kokusunda

Masal kokusunda
 

MASAL KOKUSUNDA


Yaşamak... Masal kokusunda... Şiir gibi, şarkı gibi yaşamak. Her yeni günde kanat açarak yeni umutlara, yeni mutluluklara biraz uçarcasına, biraz derinden. Peri masallarına koşmak, sihirli kulelere tırmanmak, meleklerin şarkılarını dinlemek, insanların hep mutlulukla dans ettiği ve sonsuza dek mutlu yaşadığı Kaf Dağı'nın ardındaki o ülkeyi bulmak, bir masalın kahramanı olmak. Yalnızca yaşıyor olmak için değil, masal gibi yaşamak için hayatı.

Masalların da bir kokusu vardır; Huzur veren, dinginlik veren, mutluluk veren bir kokusu. Yavaşça saran, kuşatan, alıp götüren ayak basılmamış yerlere, engin denizlere, uçsuz bucaksız gökyüzüne. Yüreğimizde tozlu raflara kaldırmak değil, hep yeniden açmak gerekiyor, açıp yaşamak gerekiyor, bu kokuyu duyabilmek için. Mutluluğu yakalayıp hiç bırakmamak için. Unutmamalıyız ki, mutluluk hepimizin kapısını çalabilir, ancak hakedersek bizimle kalır.

Hepimizin yüreğinin bir köşesinde yok mudur, küçük bir tebessümle hatırladığımız, çok sevdiğimiz, özlediğimiz, dinlemekten hiç bıkmadığımız masallar. Büyürken dinlediğimiz, büyütürken anlattığımız. Onlarla öğrenmedik mi, soylu düşünceleri, gerçek asaletin yürekten geldiğini, iyiliğin, doğruluğun en büyük erdem olduğunu. Mutluluğa ulaşmak için çaba harcamak gerektiğini, kötülüğün ancak iyilikle yenilebileceğini. Belki de bunun için Pamuk Prenses o elmayı hâlâ inatla yiyor, Kırmızı Başlıklı Kız hain kurda inanıyor, Sinderella yapılan bütün zulümleri büyük bir sabırla göğüslüyor, Alis Hârikalar Diyarı'nı keşfetmeye devam ediyor, Yüzyıl Uyuyan Prenses hâlâ beyaz atlı prensini bekliyor, Donkişot inatla, yılmadan yeldeğirmenleri ile savaşıyor. Sadece Binbir Gece değil, masallar binlerce gecedir devam ediyor. Sonunda kazanansa hep iyilik ve güzellik oluyor.

Bütün masalların özü sevgi, doğruluk ve dürüstlükle gelen ahlâkî bir yücelme duygusu, adalet sevgisi. Herşeyin bu kadar çabuk tüketildiği, kirletildiği gerçek dünyada artık kalmayan duyguları, yitip giden güzellikleri yeniden yeşertebilmek için masallar. Sevgiler var onlarda, kaybolan değerler, erdemler var. Onun için hiç değişmedi aynı kaldı masallar, hiçbir zaman da değişmeyecekler. Onlar doğruyu, güzeli öğretmeye, daha olumlu düşünen, sevgiye güzelliklere değer veren iyi insanlar yaratmaya devam edecekler. Doğruluğun, dürüstlüğün, iyiliğin kazandığı yeni masallar yazabilmek için.Biz hepimiz bir masalın kahramanlarıyız aslında, kendi masalımızın. Hepimiz kendi masalımızı yaşamaya, yaşatmaya devam ediyoruz belki farkında bile olmadan. Ben kendi adıma iyilerin kazandığı, kötülerin kaybettiği masalları çok özledim. Ve indirip kaldırdığım yerden, yüreğimin derinlerinden açtım sayfalarını tekrar kokusunu duyabilmek, bir masalı yaşamak, yaşatabilmek için.

Ben kendi masalımın en güzel bölümünü yaşıyorum şimdi. Kızımı!... Sevgi masalımın Ay Yüzlü Prensesi Kızım!... Sen sonsuza dek sürecek bir masalın en gerçek, en güzel kahramanısın. Sen, peri masallarından sadece ve özellikle benim için gönderilmiş bir meleksin yeryüzüne. Bir ödülsün, yeniden yaşayabileyim masalımı diye. Cennet senin olduğun, seninle olduğum yer. Ve biliyorum ki, en büyük hazinem de yalnızca ve sadece sensin. Ben masal kokusunda yaşıyorum hayatı yeniden ve en başından seninle... Birgün bu masalı anlattıklarında şöyle söyleyecekler;

Ve Sonsuza Kadar Mutlu Yaşadılar!...

REZZAN SAİTOĞLU

 
Toplam blog
: 34
: 1133
Kayıt tarihi
: 18.04.10
 
 

Hayatım boyunca yazı yazmayı çok sevdim. Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Kızıma öğr..