MB'da 'mobbing'le nasıl karşı karşıya bırakıldım?

Yıllar önce işyerinde yaşadığım aktörlerinden biri olduğum ‘sosyo-psikolojik’ bir olguyu tüm ‘yalın’ halimle 11 Şubat 2012 tarihinde ayrıntılarıyla  sizinle paylaştım.

Sizlere aktarmaya çalıştığım anımda yer alan kişiler ve yerler gerçek olup; olaylar yaşanmıştır. Dile kolay 30 yıl kadar öncesinde, ‘mobbing’e(yıldırma) uğramışım, o zamanlar böyle bir kavram olduğunu bilmiyordum.

Günümüzde oldukça sık karşılaşılan ‘mobbing’ konusunda 11 Şubat 2012 tarihli ’30 yıl önce mobbinge nasıl karşı koydum?’ başlıkla Milliyet Web Sitesi’nde ilk ve tek ‘blogu’ benim yazmam hasebiyle adı bende bulunan Milliyet Blogger’ın ‘toplumsal normları’ aşan sözlerinin hedefi oldum.      

‘Mobbing,’ Türkçede ‘yıldırma’ veya‘işyeri terörü’ anlamında kullanılmasına karşın, adı bende olan Blogger,‘Devlet memuru olarak mobbing tecavüzüne uğrayıp, ezilebilir’ tümcesindeki ‘müphem’ ve ‘imalı’ ifadesi,  okuyucu tarafından kişiliğimin ‘itibarsız şahsiyet’ olarak algılanması ve ‘anlamlandırılmasına neden oluyor.

Adını açıklamadığım Blogger kullandığı ‘mobbing tecavüzüne uğramak’ deyimi ile onur, şeref ve saygınlığımı rencide edebilecek somut bir fiil olan ‘cinsel taciz eksenli mobbingi’ tanımlamıştır.

Adı bende blogger, 10 Temmuz 2012 tarihinde ‘Bloggerin vesikalık resmi yakışıklı olmalı!’ blog yazısıyla hakkımda ’Karalama Kampanyası’ başlatmıştır.

Milliyet Web Sitesi’nin aracılık yaptığı ‘mecra’ olan elektronik(e ) ortamda ‘şeref’ ve ‘haysiyetim’ yani ‘onurum’ yayın yolu ile ‘şaibe altında tutulmaktadır.’

Blogger’in yazısında yer alan‘tecavüzüne uğrayıp, ezilebilir’  somut fiilleri üzerimde ‘tehdit unsuru’ oluşturmaktadır. 

5651 Sayılı Kanunu 9. Maddesi uyarınca ‘cevap hakkım’ doğmuştur.

Bu nedenle tüm ‘yasal haklarımı’ saklı tutarak, Anayasamızda ‘kişinin hakları ve ödevleri’ başlığı altında bir ‘negatif statü hakkı’ olarak düzenlenen ‘cevap vedüzeltme’ hakkımıkullanıyorum.

Saygılarımla,

07.02.2013