Mektup

Sizi sizinle paylaşabilir miyim
yüreğinizin devingenliğini alabilir miyim
kimsesiz avuçlarımın arasına,
size siz diyebilir miyim,
yalnız, haki akşamlarda benimle ölebilir misiniz,
farkedelebilir misiniz ayın gölgesinde vuruluşunu zamanın
ben sizi gölgelesem, önce ben ölsem sıram gelmeden,
elimi tutsanız sıcaklığınızı duysam,
gözlerinizin ışıltısına son bir kez baksam,
sıranızı bana verebilir misiniz
kaskatı ölümlerin karanlığını düşünsek,
ölmeden bir kez baksak
aydınlığına badem çiçeklerinin
karlar ülkesindeki vadinin yamacında
solusak bizden sonra belirsiz bir baharı
çeliğin pası kirletmese bereketini hilalin
ellerimizin ışığı toprağı eskitmese
ıslanmasa dudaklarımızda
ihanetin son sözleri
yanlış yanlışı duymasa
bulutlar ağlamasa kirine gökyüzünün
deccalin de ellerini aldatan
yalnız bir adam olduğunu bilseler
mesihin de umudu olmadığını tarlalarının
çürütmeseler suyun gizemli dalgınlığını.
Sizi sizinle paylaşabilir miyim
karanlığa varmadan.

29.şubat.2008 / Tarabya