Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '07

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Melekler ve anneler

Melekler ve anneler
 

Torunum ve koruyucu meleği


O gün Antalya tatil dönüşünde yola geç çıkmıştık. Bilecik’e geldiğimizde ise hava kararmış ve yağış başlamıştı. Bilecik-Adapazarı yolu karşılıklı geliş-gidişi olan dar ve virajlı bir yoldu. Yağmur da yolu iyice kayganlaştırmıştı. Bizim gittiğimiz istikamet çok yoğun olmamasına rağmen karşıdan yoğun bir şekilde TIR akışı vardı. Önüm açık olduğu için yavaş gittiğim de söylenemezdi. Aniden bir virajdan çıktığımda tam karşımda 2 sarı far gördüğümü hatırlıyorum. Sanıyorum, yanındaki TIR’ı sollayan bir jip olmalıydı bu araç. Sol tarafımda TIR , sağ tarafımda ise ağaçlar ve sarmaşıklar vardı. 15.2.07 tarihinde yazdığım “Duaların gücü” adlı blogumdaki gibi aklıma gelen ilk duayı okudum. Bir anda karşımdaki araç sanki şeffaflaşmış gibi yanımdan geçti. O arada inisiyatif olarak ben mümkün olduğunca sağa mı yanaştım, yoksa o araç iki TIR ın arasına mı girdi, hiç fark etmedim. Sadece büyük bir kazayı atlattığımızı hatırlıyorum o kadar.

Bir gün, Terry Lynn Taylor’un “Işık habercileri” adlı kitabını okurken şu satırlar dikkatimi çekti. .”Koruyucu melekler, araba kullanan çoğumuz tarafından ve özellikle serbest yollarda fark edilirler. Pek çok kez, benimle bir kaza yapmak üzere olan arabaların, bir çarpışmayı önlemek üzere tam zamanında yolumdan çekildiklerine tanık olmuşumdur.”

Bu kitapta, iç aleminizde görünmeyen ve güvenilir bir dosta sahip bir küçük çocuk gibi olursanız koruyucu melekler bundan keyif alırlar demekte ve yazı devam etmektedir. Çocukların koruyucu meleklerini gördükleri ve onunla konuştukları bilinir. Bu genellikle, çocukların ne gördüklerini tam, doğru dürüst anlatabilmelerinden önce olur, fakat bazılarımız, koruyucu meleğimizle konuştuğumuz ve onu gördüğümüz ta o zamanlara kadar geçmişi hatırlayabiliriz.Eğer çocuklarınız varsa, onların yalnızken olan davranışlarını inceleyin. Pek çok çocuğun, nerede olurlarsa olsunlar konuştukları görünmeyen dostları vardır ve bebekler bazen orada bulunmayan birine dikkatle bakar gibidirler. Bebekler uykularında gülümsedikleri ve kıkır kıkır güldükleri zaman bazıları onların meleklerle oyun oynamakta olduklarını söylerler.

Fakat çocuk doğduğu zaman, kokusuyla, sıcaklığıyla, beslenmesiyle ilgili en önemli yaşam kaynağı annesidir. Aşağıdaki yazı birçok kişi tarafından bilinir ve kaynağı da belli değildir. Bu yazıyı nerede görsem sadece “Alıntıdır” ibaresini görmekteyim. Ben de aynı ibareyi yazarak aşağıdaki yazıyı okumayanlar için bir kere daha sahneye çıkarıyorum.

Doğacak çocuk doğumdan bir gün önce Allah ile görüşür.
Bebek: "Allah'ım dünyaya gideceğim ve orada ne yapacağımı bilmiyorum.".
- Ben senin için bir melek yarattım ve o seninle ilgilenecek..
- Allah'ım onların dilini bilmiyorum. Onlarla nasıl anlaşacağım. Nasıl iletişim kuracağım?
- Senin için yarattığım melek, o sana sabırla onların dilini öğretecektir.
- Allah'ım dünyada duyduğum kadarıyla çok kötülükler varmış.Onlarla nasıl
basa çıkacağım bilemiyorum.
- Senin için yarattığım melek, seni cani pahasına kötülüklerden koruyacaktır.Merak etme.
- Allah'ım sana tekrar nasıl döneceğim?
- Senin için yarattığım melek, bana nasıl döneceğini sana anlatacaktır.
Derken Melekler gelir ve dünyaya gitme zamanının geldiğini
söylerler ve çocuğu Allah'ın huzurundan götürürlerken bebek tekrar sorar.
- Allah'ım benim için yarattığın meleğin adi ne?
- Adının önemi yok ama sen ona ANNE diyeceksin...

ALINTIDIR

Allah çocukları anne ve babalarından ayırmasın.


 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..