Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '08

 
Kategori
Haber
 

MELEN ÇAYI'NDAN GELEN TISSS SESİ...

MELEN ÇAYI'NDAN GELEN TISSS SESİ...
 

BİR DAMLA SUYU ÖNEMSEMELİYİZ...www.habervitrini.com


Çok büyük bir dert kapımıza geldi dayandı.

Olacaklar belli çok büyük bir mucize olmazsa şayet.

Türk insanıyız aklımız sonradan gelir her zamanki gibi, yani iş başa düşünce.

Bir kez olsun iş başa düşmeden aklımız başımıza gelse ya.

Olmaz, adamsendecilik yapmakta da birebirizdir.

Herkes önlem alsa sorun kalmayacakmış ama herkesin düşündüğü de:

“Ben yapmayayım başkaları yapsın.”

“Acaba herkes alıyor mu önlemini ki ben alayım.”

Ya da “Bir benim yapmamla çözülecek mi ki” şeklinde olunca sorun işin içinden çıkılmaz bir hal almakta gecikmiyor.

Evet, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş şu andaki su rezervinin hiç yağmur yağmaması halinde eylül-ekim aylarına kadar yeteceğini açıkladı. Ama tasarruf yaptığımız takdirde demeyi de ekledi sonuna.

Ağustos ayında yağmur bekleniyormuş, yağar da barajları dolduracak, su sıkıntımızı giderecek kadar yağar mı bilinmez ki. Karamsar olmak istemiyorum gördüğüm o ki su sıkıntısı başımıza büyük işler açacak gibi. Yağsa dahi öyle barajları dolduracak şekilde yağmayacağından biz zor günler bekliyor.

Umudumuz olan Melen Çayı da kurudu. Yağmur yağmayınca, başka bir yerden de beslenmeyince dayanmaz tabii ki. Üstelik Melen Çayı’nın suyunu biriktirecek baraj da yokmuş. Bu nedenle yazın suda azalma oluyormuş. Kışın 19.5 metre olan su seviyesi şimdi 1 metre imiş. Melen Çayı’na kurtarıcı gözüyle bakıp 2040 yılına kadar su sorunu yok demişti sayın Çevre ve Orman Bakanımız Veysel Eroğlu. Yağmur yağmayınca, kullanımda da tasarruf yapılmayınca bu kadar nüfuslu bir şehre su dayanır mı?

Şapkamızı önümüze koyup çok iyi düşünüp kullanımda tasarruf yapmamız gerekiyor. Günlük su sarfiyatımızı dörtte bir oranında kısıtlarsak yeterli olacak diyor yetkililer. Bu çok mu zor, bence hiç değil. Birkaç örnekle açıklamak istiyorum:

Duşa girince suyu sürekli açık tutmak kimin hoşuna gitmez ki. Bundan vazgeçmeliyiz çünkü böyle giderse değil duş yarım kova suyla yıkanmak zorunda kalacağız. Demek oluyor ki duşu sürekli açık tutmak yerine gerektiğinde açmamız büyük bir tasarruf sağlayacaktır.

Bu mutfak işlerinde de geçerli, elde bulaşık yıkarken yine suyu sürekli açık tutmak yerine kapatıp açarak yıkamak yine tasarruf sağlayacaktır.

Sebze, meyve yıkarken hakeza aynı durum söz konusu.

Bahçesi olan kişiler sabunlu olmayan suları biriktirip bahçe sulama işinde kullanabilirler.

Araba yıkarken hortum yerine kova ile yıkamak yine tasarruf sağlayacaktır.

Diş fırçalarken, tıraş olurken çoğunlukla musluk açık olur, kapatmalıyız.

Apartman ve blok şeklindeki büyük binaların merdivenleri silinirken de az suyla temizlenmesi uygun olacaktır.

Yüzme havuzlarına da nasıl bir çözüm getirileceği düşünülmelidir.

Büyükşehir Belediyesinin mutlaka konuyla ilgili kapsamlı çalışmaları vardır. Başkan Kadir Topbaş, geçen yıl Ekim ayında deniz suyunun arıtılarak içme suyu şebekesine katılması için ihale çalışmalarının başlatıldığını ifade ederek, çalışmanın en erken bir yıl sonra hayata geçebileceğini söylemişti. Umarım bu çalışmalar son hızla tamamlanarak hayata geçirilir.

Bu arada en önemli konulardan birisi de, “Su nasıl tasarruflu kullanılır” adı altında programlar yapılıp görsel medyadaki tüm kanallardan yayınların izlenme oranlarının en çok olduğu saatlerde reklam vererek halkın izlemesi sağlanırsa yararlı olur düşündesindeyim.

İsraf olacak bir damla suyu önemseyip dikkatli davranırsak yani elimizdeki altın değerindeki suyun kıymetini bilerek tasarruflu kullanırsak su sorunu ortadan kalkacaktır.

Sevgilerimle…



 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..