Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Memleket manzaraları

Memleket manzaraları
 

Okul öncesi özel eğitim


Veli'den, Öğretmenin İsvereni Olursa!

Bir vesileyle Turkiye'ye kısa sureligine gidisimin üzerinden daha cok gecmedi. Bu Christmas aksaminda uzun süreden sonra koltuğa arkamı dayayıp, elime de iceceğimi alıp ayaklarımı uzattığımın uzerinden cook zamanlar gecti! Cook zamanları geride bırakmıstım harala gürelenin icinde, kendime bir zaman ayırmadığımın uzerinden. Bu yıl birseylerin benim icin değiseceğinin sinyalıni mi alıyorum ne diye dusundum. Ama birseyler değismemisti Turkiye de hala. Mesela metrolar, metrobusler yeni yapılmıstı, toplu tasımacılık 1. Boğaz koprusunu rahatlatmısa benzemiyordu ama yine de birseyler değismisti, sıkısan trafiğe rağmen inadına yola cıkan tasıtların gün gectikce artttığı cok rahatlıkla gözleniyordu. Binalar, hınca hınc dolu caddeler, sokaklar, araclar  fazlasıyla aynıydı. Butun bunlara rağmen insanların sıcaklığı, Asure gununde bir araya geldiğim dostlarım değismemisti. Ama onların sorunları, hayatı algılamaları, hayattan beklentileri umutlarında bariz değisiklik vardı.

İlk defa duyuyordum bu Avrupa birliğine girme icin mucadele veren, her defasında Avrupa'nın cok onunde yer tuttuğunu belirten Turkiye'nin bir insanlık hakkını ihlal ettiğini, ailelerin cocuklarını rehabilite ettirmek amaclı yolladıkları özel ana okulda bile butun eğitim masraflarını karsıladığı yetmiyormus gibi kendisinden sanki bir isveren gibi okul öğretmenlerinin de SSK primlerini veliye ödetildiği bir sistemi ilk defa burada duyuyordum. Disinden, tırnağından ayırarak cocuklarını okula yollayan ana babadan nasıl böyle bir talepte bulunulabilir diye hayrete dustum. Öğretmenin maası okul yonetiminin velilerden kazandığı paradan sağlanması bir özel muessese icin cok doğaldı ama nasıl olur da bir eğitim müessesesi kendi istihdam ettiği oğretmeninin ssk ucretini velilelere ödetebilir, ve böyle okullar nasıl olur da devlet tarafından denetlenmez. Aklıma hemen söyle bir pratik cıkar yol geldi doğrusu, böyle birkac veli orgütlenip kendileri de böyle özel eğitim veren öğretmeni tutatarak sanki isverenmis gibi pekala istihdam edebilir ve böylelikle kazancın karı da kendilerine kalır. Tabii bu sadece, durumun vehametini anlatmak icin o anda olusturulmus bir pratik cozum yoluydu, gündelik hayattta bunun karsılığı en azından simdilik yoktu. Demokraside, ekonomide, insan haklarında neredeyse batılı ulkeleri gectik diye ovunen, Avrupa birliğine girme arefesinde, zaman zaman biz artık girmek istemiyoruz diyerek elinin tersiyle iten Turkiye'nin bu ifadeleri kulllanmasının ne kadar talihsiz ve yersiz olduğunu bir kez daha idrak etmis oldum. Hemen donusumde Avrupa'da bu isler nasıl oluyor diye arastirdım, evet bilgi stoğumda bir yanlışlık yoktu, böyle okullar devlet eliyle destekleniyor ve böyle cocuklara sahip olan aillelere de ayrıca manevi destek veriliyor. Bu tur okullarda da özel eğitimli öğretmenler yetistiriliyor. Ayrıca Turkiyenin özurlu veya engelli veya rehabilite eğitimi verilmesi gerekli cocuklar icin  özel donanımlı öğretmenler yetistiren okullara, universitelerde ilgili bolumler acılmasına veya yaygınlastırılmasına da acil ihtiyac olduğu gözukuyor. Buradan bu vesileyle Turkiye'nin yapacak daha cok isi olduğunu, böyle aksak isleyen okulları arastırıp bulup denetlemesi gerektiğini, özel eğitim gerektiren cocuklara yardım elini uzatmasını ve ailelerinin de maddi hic değilse manevi olarak desteklenmesi, bilgilendirilmesi ve eğitilmesi konusunda kat edilecek daha cok yolumuz var! Hadi kolay gelsin!..

Madalyonun İki yüzü Var!

Daha ayağımın tozuyla gelisimin hemen arefesinde bir turlu memleket  siyasetinden kopamadığım bir konuda hemen haberler kulağıma calındı. Ermenilere, Fransa'nın uyguladığı yasa tasarısı. Fransa, Ermeni soykırımı yoktur diyene ceza verecek ve inkar edenlere yasalar nezdinde yaptırım uygulayacak. Turkiye de buna karsı ekonomik ve siyasi yaptırımlar uygulayıp Ruanda meselesini masaya yatırmaya calısıp dış politika konusu yapmaya calısıyor. Bir devletin kendini dıs politikada sağlama alması hadd-i zatında doğru bir girişim gibi gözukuyor. Ama bir mesele var! Soykırımı bugun tanıyan Avrupa ve dünyada 20 kadar ulke var,  yarın da onlar Fransa'nın yaptığını yapmaya calısırlarsa ne yapacağız! Ustune ustluk bir de iceride Dersim meselesinde Basbakanın tutumunu bizim önumuze getirmeye calısırlarsa mesela Ruanda ya karsılık veya baska bir sekilde o zaman dıs politikada neler yapacağız! Bunları simdiden dusunun, ince eleyip sık dokumak da yarar var! Ee!.. madalyonun iki yuzu var, hadi hayırlısı!..

Ucakta “nut” krizim tuttu!

Genellikle THY ile yolculuk yaparım! THY herkesin bildiği uzere gün gectikce standartları yukselen,  donanımlı, servis kalitesi yuksek ve her gecen gün yabancı yolcuların rağbet gösterdiği  milli bir hava yolu. Bu defaki yolculuğumda ucağın kaptan pilotu acıs konusmasında ucus bilgilerini aktardıktan sonra ucakta fındığa alerjisi bulunanlar dolayısıyla fındık servisi yapılamayacağını, ayrıca dısarıdan getirilen fındık turu yiyeceklerin yenilemiyeceğini anons etti. Bu acıklama cok tuhafıma gitti doğrusu! Bana kimse sormamıstı fındık alerjim var mi diye! Bu sonuca nasıl varılmıstı cok merak ettim doğrusu! Ucakta, Turk fındığını gururla yolculara sunmak yerine, bundan niye vazgecilmisti. Acaba yabancı yolcu yoğunluğundan mı yapılmıstı, bu yoksa baska bir acıklaması mi vardı! Doğrusu bir acıklamaya hala hacet duyduğum bir konu! Yoksa bir zamanlar İngiltere Fransa'dan gelen herhangi bir et, sut urununu kendi sınırlarına sokmadığı vakiası mı örnek alınıyordu. Bildiğim kadarıyla Turkiye'ye fındık konusunda bir yasak koyan bir ulke yok! Zaten olsaydı, ucakta, bu resmi bir dille bildirilirdi! Peki bu yasağı, kim, ne icin koymustu!  Ben de bu taaccubumu cantamda yedeklediğim fındıkları inadına yiyerek (sinir) krizimi yatıstırmakla yetindim.  Daha neler göreceğiz!..

 

 

 
Toplam blog
: 5
: 460
Kayıt tarihi
: 09.12.11
 
 

Türk Dili Edebiyatı öğretmeni. Profesyonel öğrenci. Düşünür, yazar, çizer. Okumaktan kendini alam..