Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '09

 
Kategori
Kentleşme
 

Metropoliten Ankara 2025 makroformu ve kent merkezi (4)

Metropoliten Ankara 2025 makroformu ve kent merkezi (4)
 

Kamu yapıları tarihi kent ksiminden önce Yenişehir'e sonra da Eskişehir Yolu üzerine taşınd..


c. Ankara’da Kent Formunun Oluşmasını Belirleyen Süreçler

c.1. Kamu Yapıları Yer seçim Süreci ve Merkezi İş Alanlarının Gelişimine Olan Etkileri:

Kentin ekonomik temelini “Başkentlik İşlevleri” ve “Kamu Hizmetleri” oluşturduğu için, bu faaliyetlerin kent mekanında yer seçimleri kentin özellikle “MERKEZİ İŞ ALANI” nın gelişme dinamiğini belirleyen etmenlerden biri olmaktadır.

Ankara’da kamu hizmetlerinde çalışanlar personel sayılarına ve yıllara dağılımı aşağıda verilmiştir.

Yıllar Personel Adedi

1931 4920

1938 11836

1946 24620

1973 70123

1970 82236

1980 150000

Kamu bürokrasisinin 50 yılda 30 misli büyümesinin yarattığı yapı talebi, kamu yapıları arzı ile karşılanamamış, açık gittikçe artan oranlarda bina kiralanmasıyla karşılanmıştır. Kamu kuruluşları binalarının yer seçiminde iki farklı eğilimin birlikte işlediği görülmektedir.

I. Grup; daha çok kamu kuruluşlarının “KARAR VERİCİ” ve “HALKLA İLİŞKİLERİ” yüksek olan birimleri yer almaktadır. Bu kamu yapıları, kent merkezinde belli alanlarda kümelenme ve bu merkezleri bağlayan ana eksenlerde sıralanma eğilimindedirler.

II. Grup; çok büyük arazi gereksinimi bulunan, halkla ilişkisi sınırlı kamu kuruluşlarıdır. Bunlar da büyük kampuslar halinde kent çevresinde ana yollar boyunca, özellikle de Eskişehir Yolu üzerinde toplanma eğilimindedirler.

I. Grup: Kent Merkezinde Yer Alan Kamu Kuruluşları:

Kent Merkezinde yer seçen kamu kuruluşlarının gelişimi üç aşamalı bir gelişme göstermiştir.

1923-1927 ARASI: Kamu Kuruluşları daha çok Ulus Merkezinde ve bu merkezin İstasyon’a ve Yenişehir’e uzanan bağlantıları üzerinde yer seçmişlerdir.

1928-1950 ARASI: Bu aşama 1928 sonrasında H.Jansen Planının yapımıyla belirginleşmeye başlamıştır. Plana göre Bakanlıklar sitesinin ve TBMM’nin yapılmaya başlanmasıyla “İDARİ Merkez”1930’lu yılların ortalarında Kızılay’a sıçramıştır. Buradaki gelişme 1950’li yıllara kadar sürmüştür.

1950 SONRASI: Bakanlıkların batısında, Eskişehir yolu üstündeki alanda, DİE, TCK, DSİ, DMO gibi kuruluşların gelişi ile Kamu Kurumları Alanı oluşmaya başlamıştır. Bu aşama YÜCEL-UYBADİN PLANI’ nın uygulanması ile başlamış, 1967 sonrası kamu yapıları için merkezde yeni yer aranmaya başlanmıştır.

1950’ li yıllardan sonra, “Kampüs Tipi” kent çevresinde, merkezden çok uzakta yer seçen kamu kuruluşları (TCK, DSİ, Toprak-Su, YSE vb.) ile; geniş makine parkına gereksinme gösteren yapımcı kuruluşlar ve geniş laboratuar alanlarına gereksinme gösteren ODTÜ, Hacettepe, Bilkent Üniversiteleri ve Araştırma Kuruluşları (MTA, MKE vb.) kent dışında daha çok Eskişehir Yolu üzerinde gelişmiştir. Bu nedenle Eskişehir Aksı kentin bir prestij aksı haline gelmiş, özellikle 1980 sonrasında nitelikli konut alanları (MESA/Koru, Konutkent, Yenikent Bahçelievler Yapı Koop. , vb.) ve “ABŞB Çayyolu Toplu Konut Alanı” nın gelişimi ile yüksek/orta gelir gruplarına hizmet vermeye başlamıştır.

Kamu kuruluşlarının kent çevresinde yer seçimini belirleyen faktörlerin başında, hazine topraklarının varlığı ile ucuz ve kolay toprak kamulaştırma olanaklarıdır.

c. 2. Sanayi Yerseçim Süreçleri ve Merkezi İş Alanlarının

Gelişimine Olan Etkiler:

Cumhuriyet’ in ilk dönemlerinde, devletin desteklediği büyük ve küçük sanayi girişimlerinin küçük üretiminde gelişmesine yardımcı olduğu, sigortasız işçi çalıştırma ve vergilendirmede kolaylıklar sağlandığı bilinmektedir.

Ankara, diğer büyük kentlere göre (İstanbul, İzmir, Adana , Bursa vb.) hiçbir zaman sanayi ağırlıklı bir kent olmamasına rağmen, 1950-1970 arasında Ankara Sanayinde öze küçük ve ortaboy kuruluşların hızla arttığı ve sanayi istihdamının yarısından çoğunun bu işyerlerinde yaratıldığı tespit edilmiştir.

Ankara’ nın ekonomik temeli başkentlik işlevlerine dayanmasına rağmen, özellikle 1970’ li yıllardan sonra küçümsenemeyecek bir sanayi gelişimi olmuştur. 1970’ de yapılan işyeri anketine göre Ankara’ daki 5307 işyerinin %98, 5’ u 50’ den az işçi çalıştırmaktadır.

1985 yılında ise, Ankara’ da sanayide çalışanlar EGO-UPRSD tahminlerine göre 113000 dolaylarındadır. Bu da Ankara’ nın bu yıllarda İstanbul ve İzmir’ den sonra üçüncü kent haline geldiğini göstermektedir.

1950 sonrasında sanayi özel girişim ile gelişmiş, ilk küçük sanayi siteleri İSKİTLER (yeni MİA) yöresinde oluşmaya başlamıştır. Burada 1950 yılında kurulan “YENİ SANAYİ ÇARŞISI” nı, 1953’de kurulan “BÜYÜK SANAYİ VE ATA SANAYİ ÇARŞILARI”, onları da 1954’ de kurulan “DEMİR SANAYİ ÇARŞISI” izlemiştir. 1959 yılında, Samsun Yolu kenarında kurulan “KERESTECİLER KOOPERATİFİ” ne bir yıl sonra ikincisinin eklenmesiyle “SİTELER KÜÇÜK SANAYİ BÖLGESİ” oluşmuştur. Siteler günümüzde yaklaşık 100000 kişiye istihdam sağlayan bir kent parçasıdır.

1969 yılında “MOBİLYACILAR”, 1978’ de “MERMERCİLER SİTELERİ” nin eklenmesiyle Ankara’ nın en yoğun iş alanlarından biri oluşmuştur. 1960’ ların sonunda başlayan OSTİM, 1970’ lerin ilk yarısında başlayan HURDACILAR, DEMİRCİLER, OTO SANATKARLARI, DÖKÜMCÜLER, GER-SAN ve MATBAACILAR ile; 1970’ lerin sonu 1980’ lerin başında oluşan KOCASİNAN, MAR-SAN, ERCİYES ve BAŞKENT küçük sanayi siteleri merkezden kopuk olarak gelişimlerini sürdürmüşlerdir.

Küçük sanayi siteleri, tek başlarına kent merkezinin negatif dışsal ekonomilerinden kaçamayacak küçük üreticilere toplu desantralizasyon olanağı sağlamakta, kentin merkezi alanlarının istenmeyen kullanışlarından arındırılmasını kolaylaştırmaktadır.

Bu da kent merkezi üzerindeki baskıları önemli derecede azaltmıştır.

Ankara’ da orta boy sanayi kuruluşlarının çoğalması ile Organize Sanayi Bölgesi kurma eğilimleri ortaya çıkmıştır. İlk organize sanayi bölgesi kurma girişimi Macun yöresinde 1963 yılında başlamıştır. Bu OSB toprağın kamulaştırma zorlukları nedeniyle gerçekleşememiştir.

Sincan Osmaniye bölgesinde AMANPB’ nin önerdiği OSB halen kurulma aşamasındadır. Osmaniye OSB tamamlanmadan, yeni bir OSB arayışı başlamıştır.

1970 sonrasında “Savunma Sanayi” ve özel girişimcilerin orta ve büyük boy girişimlerinin İstanbul, Konya ve Esenboğa yolları üzerinde kümelenmeye başlamıştır. HEMA, TAİ gibi Ankara’ dan oldukça uzakta yer seçebilen kuruluşların sayısı giderek artmaya başlamıştır.

1970’ lere kadar büyük ölçüde Ulus MİA’ sı çevresinde olan küçük sanayi kümelenmesi, bu yıllardan sonra özellikle matbaacılık vb. sektörlerde Kızılay çevresine sıçrama eğilimi göstermiştir. Günümüzde Ulus Merkezi ve çevresinde küçük imalat birimleri toplanmış, bunların müşteri ile günlük ilişkileri, birbirleri ile karşılıklı dışsal ekonomiler yarattıkları, buna karşın yüksek rant ödedikleri, birim alanda yaratıla katma değerin yüksek olması nedeni ile merkezde tutunmayı başardıkları bilinmektedir. Dışsal ekonomiler ve mekanın yoğun kullanımı toplam maliyetlerini düşürmekte ve merkezde barınabilmektedirler.

Ulus’ taki “İMALAT SEKTÖRÜ” ndeki faaliyetlerin %51’ i çekirdek adalarda, gerisi merkez çevresi ve çeperinde yer tutmuştur. Kızılay’ da ise, imalat daha geniş ve dengeli bir alanda yayılmıştır. İmalat Ulus’ da çekirdek alanda sıkışmış kalmış ve tıkanıklar baş göstermiştir.

c. 3. Ankara’ da Konut Alanlarının Merkezi İş Alanlarının

Gelişimine Olan Etkileri:

Ankara 1923 yılında başkent olduktan sonra hızlı büyümesi içinde sürekli olarak konut dar boğazıyla karşılaşmıştır. Bunun nedeni, çoğunlukla yeterli ve ucuz kentsel arsa sunumunun sağlanamaması, konut yapımındaki örgütlenme biçiminin yeterli kaynağı ve uygun teknolojileri harekete geçirmemesi nedeni ile doğmuştur.

1970’ li yılların ilk yarısına kadar etkin olan konut sunum süreçleri kent merkezine yakın alanlarda yoğun yapılaşmayı destekleyen süreçler olmuştur. Bu ise konut başına ödenen toprak rantını artırmış ve konutu çok pahalılaştırmıştır. Bir yandan bu konuda ulaşılan darboğaz, öte yandan artan özel oto sahipliliğinin orta sınıflara getirdiği hareketlilik, kent saçaklarında konut taleplerini ortaya çıkarmıştır. 1970’li yılların ikinci yarısından 1985’lere kadar uzanan dönemdeki konut arzının ikinci önemli özelliği bu sürecin kent parçaları geliştirmeye dönük “Toplu Konut” girişimleri olmasıdır.

Kent saçağında “Kooperatifler” , “büyük konut şirketleri” eliyle konut arzı gelişmiştir. OR-AN, MESA Batı Sitesi, MESA Koru Sitesi, OYAK Sitesi vb konut siteleri kent çevresinde özellikle Eskişehir Yolu Aksı üzerinde gelişmeleri çekmiştir. Bu dönemin en önemli girişimi Belediye ve kooperatifler Birliği işbirliği ile gelişen “Batıkent” Toplu Konut Projesidir. Kent MAKRO FORMUNUN Batı Koridoruna çekilmesinde önemli bir işlev görmüştür.

Kentin saçağına konut alanlarının sıçramasını sağlayan ve gene toplu konut niteliğindeki yeni bir sunum biçimi 1980’ler sonrasında “Kamu Lojmanları” yapımıyla ortaya çıkmıştır. Bu dönemde yapılan önemli girişimler arasında; Çankaya-ORAN Yolu boyunca yapılan Askeri Konut Sitesi, Milletvekilleri Lojmanları, Devlet Mahallesi, Gölbaşında TEK Lojmanları, ODTÜ karşısında DSİ Lojmanları vb sayılabilir.

1975 öncesi Ankara’da konut sunumu oldukça yetersiz kalmıştır. 1975 sonrasında büyük ölçekli projelerin (BATIKENT, ÇAYYOLU, ERYAMAN Toplu Konut Alanları vb) devreye girmesiyle sunumun gereksinimi karşılama oranı yükselmiştir. Bu gelişmelere karşın, arz düşük gelirli gruplara inemediği için gecekondulaşma sürmektedir. Bu da kentin imarlı kesimlerinin, özellikle kuzey ve doğu kesimlerinin gecekondularla sarılması sonucunu doğurmuştur.

Kazıkiçi Bostanları 2025 MİA’sının kuzey, kuzey-doğu ve batı kesimlerinde imarlı alanlarla içiçe gecekondu mahallelerinin bulunması, bu kesimde talebin orta/orta-alt gelir gruplarına yönelik olması sonucunu doğurmuştur. Bu da MİA geliştirilmesinde, bu alanda prestij yükseltici ve üst gelir gruplarını cezbedici bazı kullanımlarının planlanması gerekliliğini getirmektedir.

 
Toplam blog
: 114
: 2207
Kayıt tarihi
: 16.04.08
 
 

Kentsel, arkeolojik ve doğal sit alanlarında koruma, ıslah ve yenileme projelerinde, plancı, yöne..