Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Mevsimler...Haller...

Mevsimler...Haller...
 

Yağmur yağıyor hala. Üşütmeyen sıcacık bir hava var dışarda. Bahar geldiğinden midir bilmem, yağmur bile daha bir usul usul yağıyor. Kış günlerinin hoyrat damlacıkları yok.

Mevsimler değiştikçe herşey değişiyor. Hava, su, toprak, ağaçlar, sokaktaki kedi köpek bile değişiyor. Kış günlerinde hepsi sanki hava kadar soğuk. Baharla birlikte can geliyor herşeye. İnsana da sanki. Çayır çimen yeşile kestikçe, kurumuş dallara su yürüdükçe, gözler çiçeğe durdukça insanın içi ışıyor sanki. Bademler ruhumuzda çiçek açıyor gibi.

Haller de değişiyor bir yandan. Kışın dışardaki havanın kasveti içimize işler ya hani. Keyifsiz, isteksiz, mecalsiz hatta bazen de az biraz nemrut bir suratla gezer dururuz. Nisan yağmurları gelir yıkar içimizi de. Arınırız. O kendimize bile daral gelen haller gider, yeni umutlar, başlangıçlar, cesaret, sevinç bazen de aşk gelir, yerleşir. Herşeye karşı daha bir bağışlayıcı oluruz, daha bir hoşgörü gösteririz sokaktaki uyuz kediye. Kendimizle de barışabiliriz istersek eğer. En büyük kırgınlık insanın kendine olanı çünkü. Birikmiş hüzünler, acılar taa gözbebeklerimize çıkıyor. Sesimizi acıtıyor. Konuşurken dikenli teller doluyoruz kelimelere. Karşımızdakine batırdığımızı sandığımız dikenler bunlar. Kanayan da ruhumuz.

Mevsimler değiştiriyor herşeyi. Hallerimizi.

Yaz gelince olgunlaşıyor güneşle duygular da. Bakışlar daha bir parlak, ışıl ışıl. Olgun bir şeftalinin tadı siniyor aşklara. Daha bir kıvrak oluyor düşünceler. Dost eller daha bir ısınıyor güneşin sıcaklığıyla. Denizin kokusu taşıyor huzuru gönüllere. Hayata dair alınan kararların doğruluğu test ediliyor eldeki dondurmanın keyfini çıkarırken.

Sararan yapraklar hazanı getirirken bazılarına da hüzün taşıyor yine. Yine içe kapanmalar, vazgeçişler, hoyratlaşan ilişkiler, hırçın haller başlıyor. Dostlar dayanamıyor, dökülen yapraklar gibi savruluyorlar bir taraflara. Eylül, ısıtmayan gözyaşlarının da mevsimi. Ilık ılık akmıyor yaşlar bu mevsimde. Değdiği yeri yakarak iniyor gönüllere. Pişmanlıklar kış hazırlığı yapıyor. Hüzünler yumak yumak yığılıyor yine. Ruh, kış uykusuna yatmaya hazırlanıyor artık. Gözbebeğinde donuyor hayat.

Kışı geçirmek gerek, bahara tazelenmek gerek. Hayata başlamak gerek. Hallerden hale geçmek gerek.

Bademlerde çiçek olmak gerek.

 
Toplam blog
: 403
: 1023
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Kendi halinde biriyim, ziraat mühendisiyim. Emekli oldum ve kendi işimi kurdum. İzmir'de yaşıyoru..