Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '10

 
Kategori
Anılar
 

Mikrofonda Tiyatro

Mikrofonda Tiyatro
 

60'lı yıllarda Antalya'da tiyatro kavramı, büyük şehir tiyatrolarının turneleri sırasında şehrimize uğrayıp sergiledikleri bir ya da iki oyunla sınırlıydı. Sahne ise sinema salonundaki beyaz perdenin önüydü. Pandomim gösterileri, bilgi yarışmaları, şehrimizdeki - o yıllardaki - tek lisenin konseri de aynı yerde yapılırdı.

Sinemayı da tiyatroyu da oldum olası çok severim. Şehrimize yeni filmler aylar sonra gelirdi, tiyatro için de turne dönemlerini beklememiz gerekiyordu. O dönemin dışında tiyatro zevkimi giderdiğim çok güzel bir radyo programı vardı TRT'de; Mikrofonda Tiyatro. Mikrofonda Tiyatro akşamları yayınlanırdı. Sabahları ise ' Arkası Yarın ' programı vardı. İkisinin farkını şöyle anlatabilirim size; Mikrofonda Tiyatro roman ise Arkası Yarın bu romanın tefrikası gibiydi. Ertesi sabah iple çekilirdi, yeni bölümde ne olacak diye.

Tahmin edeceğiniz üzere Mikrofonda Tiyatro'nun olduğu akşamları iple çeker, dersimi erkenden bitirirdim ki, oyunu daha huzurla dinleyebileyim. Sadece kulağa seslendiği için hayâl dünyamda oyuncuları, mekânları canlandırmak, dinlemekten daha fazla mutlu ediyordu beni. Bu tiyatroları dinlemek için çok güzel bir yöntem bulmuştum kendimce; pilli radyomu yastığımın altına koyuyordum, sesler yastığımın pamuğundan süzülerek geliyordu kulağıma. Hele romantik bir oyun varsa, hele evimiz sessizse, hele hele dışarıdan inceden çiseleyen bir yağmurun sesi geliyorsa ve ben yorganı başımın üstüne çekmişsem, kim alıkoyabilirdi ki beni o oyunun baş karakteri olmaktan?

Bütün bunlar nereden mi aklıma geldi? Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi, Eğitim ve Uygulama Radyosu'nu dinliyorum da uzun zamandır. Radyom mutfakta başucumda hep açık durur zaten. Bu radyo Arkası Yarın programı yapıyor, gün içinde, değişik saatlerde. Geçen hafta Arthur Miller'in Satıcının Ölümü adlı eseri vardı yayında. Doğrusu çok güzel seslendirilmişti. Dinlerken anılarıma yolculuk yaptım, yüreğim titreyerek.

Radyo tiyatroları benim gençlik dönemimde neredeyse tüm akranlarımın tutkusuydu. Arkası Yarın'ları hafta içi okulda olduğumuz için dinleyemiyorduk ama, Mikrofonda Tiyatro'yu hiç kaçırmıyor, bir gün sonra kendi aramızda kritiğini bile yapıyorduk dinlediğimiz oyunun. Hepimiz ayrı bir erkek sesine hayrandık; kimimiz Kerim Afşar'a,kimimiz Çetin Tekindor'a, bendeniz de Fuat İşhan'a. Benim Fuat İşhan'ın sesine duyduğum hayranlık, öyle böyle bir hayranlık değildi hani. İşhan bir erkek karakteri seslendiriyorsa benim için hayat duruyordu. Oracıkta, radyonun başında çivilenmiş, büyülenmiş bir halde O'nun sesinin peşinden giderdim. Buraya tanımayanlar için bir not düşmek isterim; Fuat İşhan babam gibi 1927 doğumludur. Türk tiyatrosunun usta oyuncularındandır.Tiyatro yazarı, tiyatro oyuncusu seslendirme sanatçısıdır. İstanbul radyosunda da uzun yıllar radyo oyunları yönetmiştir.

O yıllarda ne televizyon, ne de internet yoktu tabii ve ben bu yüzden Fuat İşhan'ın yüzünü, yıllar sonra gazetedeki bir sanat haberindeki minicik fotoğrafında görebilmiştim. Ve gene yıllar sonra tatil yaptığımız kampta, oğlum koşa koşa yanıma gelmiş, çok uzaklarda yürüyen bir adamı gösterip ' Anne bak, Fuat İşhan gidiyor ' demişti. Peşinden koşup da ' Siz benim radyoda dinlediğim en güzel sestiniz ' demediğim için hep pişmanlık duymuşumdur.

Şimdiki gençlere bakıyorum da, hayâl edecek ne kadar az şeyleri kalmış diye üzülmeden edemiyorum. Bizler tiyatro oyununun sahnesini, karakterlerini, kostümlerini zihnimizde kurguluyorduk. Fırtına, kapı gıcırtısı, dalga ve at nalı sesleri de efektlerle hayâllerimizi destekliyordu.( Bu noktada da, radyo tiyatrolarını muhteşem efektlerle âdeta canlandıran Ertuğrul İmer ve Korkmaz Çakar'ı anmamak olmaz.) Belki bu yüzden bizler hayâl ve duygu dünyaları zengin gençler olarak karışıyorduk, yaşamın o eşsiz güzellikteki dokusuna...

 
Toplam blog
: 261
: 2212
Kayıt tarihi
: 23.07.07
 
 

1954 Antalya doğumlu ve Antalyalı'yım. Ülkemin ve özellikle bu şehrin sevdalısıyım. Sanatın pek çok ..