Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '13

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Millet yanıyoruz!

Millet yanıyoruz!
 

frmtr.com


Okuyanlar da , “Bu adam felaket habercisi mi, ne?” diyecekler. Ama bazen doğru söylersiniz yine de kimse inanmak istemez. Çünkü gerçekler o kadar acıdır ki !

Yanıyoruz! Derken neyi kastettiğimi belki anlamışsınızdır; ama  “biz bu konuyu zaten biliyoruz,” diye geçiştirmek istersiniz. Siz bilirsiniz…

Biliyorsunuz ha! Peki, şimdiye kadar ne kadar ormanımızın yandığını da biliyor musunuz. Yine size gerçeklere yönlendireceğim.

-“Muğla'nın Fethiye ve Dalaman ilçelerinde başlayan orman yangınları kuvvetli rüzgar nedeniyle kontrol altına alınamıyor…” (İnternet. Samanyolu.haber/19.8.13)

-“Bugün Antalya'nın Manavgat ilçesinde çıkan orman yangınında 20 hektarlık alanın zarar gördüğü belirtiliyor.”

-“Geçtiğimiz günlerde Isparta'nın Yazılıkanyon ve Kovada Milli Parklarında çıkan yangınlarda ise toplam dört hektardan fazla alan yandı…” (oda.tv)

-“Çanakkale, Karabük, İzmir, Hatay, Afyonkarahisar, Uşak ve Mersin son bir haftada orman yangını çıkan illerden sadece bir kaçı.”

Durmadan yanıyoruz. Şehir yangınlarını, kül olan evleri, fabrikaları bir yana bıraktık ama ormanlarımız ciddi ciddi yanıyor ve biz seyrediyoruz.

Gün geçmiyor ki , falan yerde şu kadar hektar orman yandı, burada bu kadar hektar orman yandı.. Benim bu haberlere yüreğim yanıyor. Ben her bir ağacı bir vatan evladı gibi kabul ediyorum. Ve onların ateşler içinde cayır cayır yanmasını kabul edemiyorum. TV’de duyduğum zaman hemen çeviriyorum. Çünkü bence ha insanları yakmışsınız, ha ağaçları… Çünkü onlar da canlı.

Biliyorsunuz, bazı  uzmanlara göre dünya her yıl 2 derece fazla ısınıyor. Tümümüz bu gidişe elbirliği ile yardım ediyoruz. Arabalarımız, fabrikalarımız, klimalarımız sayesinde… Buzullar eriyor ; Kutuplar artık kelleşiyor…

Her yıl  dünyanın ısısı söylendiği gibi  2 derece artacak olursa 10 yıl sonra bizi nasıl bir dünya bekliyor , düşünmek bile istemiyorum. Zaten bu konuda kimse de kafasını çalıştırmak istemiyor. Zaten dünyanın bu bölümünde  herkes çıldırmış, birbirini öldürmek üzere silaha sarılmış durumda iken. 20 yıl sonra dünyada kimse kalacak mı, o da şüpheli…

Bu karamsar sözlerden sonra , elbette bir çare soracaksınız. Ne yapılabilir? Bütün akıllı insanlar çareler söylüyorlar ama bazı çareler hep hasır altı…

Benim önerim şöyle. Yangınlarla başa çıkmanın en etkili yolu : Yangın uçakları… Benim elimdeki bilgilere göre Türkiye’de bu uçaklardan 13 tane varmış ve bu 13 uçaktan 11’i arızalıymış ; onarımdaymış…. Ve buna karşın her gün ormanlar yanıp duruyor. ..!

Diyorum ki, ne yapıp yapıp bu 11 uçağı onartmak gerekir . Ayrıca…

Benim önerim. Her bir il , bağışlarla kendi yangın uçağını kendi satın alsın…(Kaç tane yangın uçağımız olur?) . Bir kentte bir yangın olduğu zaman bütün bu uçakların yardıma koştuğunu düşünün… Yangın söner…

Biz boştan işlerle uğraşıyoruz… Yok, Suriye’yi kurtarmaya çalışıyoruz… Yok, Mısır’ı kurtarmaya çalışıyoruz…

Behey gafiller ! Kendi ülkemiz cayır cayır yanıp küllere karışıyor. Farkında değiliz. Biraz akıllı olsak ya.  Bu vatanı kurtarmanın çeşitli yolları var. Önce ormanlarımız kurtaralım, derim. O zavallı ağaçların ne dili var, ne ağzı… Cayır cayır yanıp kül oluyorlar. Korkunç bir milli servet gidiyor.

“Gezi Olayı”nda dört ağaç için birbirimize girdik… Şimdi her gün, bütün ormanlarımız yanıp kül oluyor. Ses çıkaran yok . Pardon , pardon varmış… Bakın :

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada: “Türkiye'nin orman yangınlarında en başarılı Akdeniz ülkesi olduğunu," dile getiriyor..

Şaka gibi… İçiniz rahat etti mi? Yok mu? Ne diyeyim…!

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..