Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '09

 
Kategori
Güncel
 

Milli birlik ve bütünlük cenazeleri!

Milli birlik ve bütünlük cenazeleri!
 

Milliyet.com.tr'den..


Hayır, dünyanın her yerinde böyle olduğunu sanmıyorum; bu da bize özgü bir tuhaf durum.

Evet, dünyanın her yerinde ölümlere ve ölenlere saygı duyulur; onlar için törenler düzenlenir. Ancak, hiç bir ülkede, bizdeki gibi, cenaze merasimlerinin "milli birlik ve bütünlük" ün sergilendiği alanlar olduğu görülmüyor.

Biz, ancak ölümler üzerinden birleşiyoruz.

"Dabbağ en çok sevdiği deriyi dövermiş" misali, yaşarken kıyasıya dövdüğümüz insanları, öldüklerinde hep birlikte alkışlıyoruz.

Hatta, çoğu zaman bu insanları kendi ellerimizle öldürüyor, ondan sonra da sonu gelmeyen ağıtlar yakıyoruz.

Özellikle siyasi tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Merhum Adnan Menderes'i astık; aradan geçen bunca yıl asmamızın karşılığı olarak ağıt yakıyoruz.

Biz önce asar, sonra ağıt yakarız!..

Bugün ebediyete yolladığımız Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenazesi de, diğer örneklerinde olduğu gibi, bir "milli birlik ve bütünlük" görüntüsüne sahne oldu.

Binlerce insanın yanısıra, ülkenin siyasileri de tam kadro ordaydı.


Ülkesine hizmet etmiş, milletine mal olmuş insanları böyle birlik ve bütünlük içinde teşyi etmemiz elbette güzel bir şey. Bir tür vefa borcu; bir çeşit toplu dua...

Ancak, bu insanlar yaşarken neden farkında değiliz, asıl sorun burada. Ölüm merasimleriyle bizi birleştiren bu insanlar yaşarken neden birleştiremiyorlar.

Cenaze merasimini televizyondan izlerken, bir değerlendirmecinin şunu söylediğini işittim: "Merhum Yazıcıoğlu'na oy vermemenin mahcubiyeti ile insanlar cenaze alanını doldurdu" diyordu.

Eğer bu yorum doğruysa- ki olabilir- böyle değerli insanları ancak ölümünden sonra "keşfetmemiz" neye yarayacak? Ölüler ülkesine hizmet edemez ki...

Bu ülke, Amerikadan ithal edilip doğrudan Başbakanlık koltuğuna konan Hanımefendiler gördü. Siyasetin çilesini çekmeden kendisine "altın tepsilerde" iktidar bahşedilmiş Mesut başbakanlar tanıdı. Ama Muhsin Yazıcıoğlu gibi bir çile adamı Başbakanığın yanından bile geçemedi.

Bu normalı mi?

Elbette, binlerce insanın hayır duası ile ebedi aleme gidenler orada da itibar görürler; ama bu onların kazancıdır.. Ya ülkenin kazancı ne olacak?


İnsanlarımıza, özellikle de böylesine nitelikli insanlarımıza, yaşarken sahip çıkmayı; onların bilgi, görgü ve "adamlık" larından yararlanmayı ne zaman öğreneceğiz?

Ne zaman adam olursak o zaman mı?
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..