Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '08

 
Kategori
Blog
 

Milliyet Blog’da istikrar

Milliyet Blog’da istikrar
 

Milliyet Blog’da ikinci yılı tamamladım; kafa kâğıdımız burada da hayli eskidi. Kimi yerlerde kimlikler çok çabuk yaşlanıyor. Her şeyin çok geçici, uçucu, kaygan ve istikrarsız olduğu bir sanal ortamda aynı sitede iki yıl kesintisiz ve aktif biçimde varlığını sürdürmek çok sık rastlanan bir şey değil. Bir defa her şeyden önce emeğinizin maddi bir karşılığı yok, ve üstelik eğer bu işi ciddiye alıyorsanız öteki hobilerinizden, uykunuzdan fedakârlık etme pahasına epey bir zaman ayırıp yazacağınız şeylere kafa yormak ve sonra da bunu becerebildiğiniz ölçüde en iyi biçimde kaleme almak durumundasınız.

***

“Blog” sözcüğü her ne kadar “internet güncesi” anlamına gelse de herkese açık bir ortamda yazılan şeylerin kişisel günlüklerle fazla bir alakası yok. Bir ölçüde günceyi de içeren ama onunla sınırlı kalmayan hayli geniş bir tanım gerektiriyor. Bugün bloglarda bir bölümü orjinallikten yoksun, temel imla, kompozisyon ve dilbilgisi kurallarından dahi uzak ya da düpedüz “kopyala-yapıştır” yöntemiyle kotarılmış olsa da köşe yazısı ve haber gibi gazete yazı türlerinden başlayıp zaman zaman şaşırtıcı derecede nitelikli, edebi değere sahip şiir ve öykülere kadar uzanan çok sayıda yazıya rastlamak mümkün.

Birinci kategoridekileri bir yana bırakırsak, ikinci kategoride ürün vermeye çalışan blog yazarlarının bu işi hiçbir karşılığı olmadan, sadece manevi tatmin motivasyonuyla uzun yıllar sürdürebilmeleri kolay, hatta mümkün değil. İnsanlar bir süre ciddi ciddi uğraştıktan sonra eline yazı başına birkaç yüz hit ve bir miktar yorumdan başka bir şey geçmediğini-geçmeyeceğini görüp sessizce köşesine çekiliyor. Belki bir gün bir başka sitede yeniden bir şeyler karalamak üzere... Bir nevi amatör sporculuğa benziyor blog yazarlığı. İnternet ortamında istikrar eksikliğinin, sanal kimlik fazlalığının ve aşırı sirkülasyonun en önemli nedeni de bu gibi görünüyor.

Bu durum aynı zamanda blog ve benzeri internet medyalarının güvenilirliğini ve saygınlığını olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerden biri. Yazılı basına göre olanakları epeyce geniş, onunla kıyaslanamayacak derecede hızlı, esnek ve yaygın olmasına rağmen güvenilirlik düzeyi hem okurların hem de reklamverenlerin gözünde henüz hak ettiği yerde değil. Gazetecilerin kendi arasındaki sohbetlerde de “falanca internet sitesinde yazıyorum” sözü bir anlamda “işsizim” demek anlamına geliyor. Oysa internet medyası tüm dünyada hızla büyüyen ve reklam payını basılı medyanın aleyhine genişleten bir mecra. Bir aşamada Türkiye’de de genel olarak internet medyası, özel olarak da blog siteleri ve orijinal içerik üretebilme yeteneğine sahip popüler blog yazarları bu işten para kazanabilecekler mi bilmiyorum ama bence bu olasılık küçümsenemeyecek derecede yüksek. Ama bakalım göle su doluncaya kadar kurbağalar hayatta kalabilecek mi?

Anlattıklarımdan “her şeyin başı para” anlamı çıkarılmasın! O da lazım ama esas olarak bu tür ortamlarda istikrarın önemine dikkat çekmek istiyorum. Milliyet Blog iki yıldan biraz fazla bir süredir yayında. İlk dönemde üye olanlardan yazmayı aktif biçimde ve ilk günlerin heyecanıyla sürdürebilen üyelerin sayısı pek fazla değil. En önemlisi yukarıda değindiğim sebepten olmak üzere birçok MB üyesi çeşitli nedenlerle ilişkisini azalttı ya da tamamen uzaklaştı.

Kendi adıma heyecanımın MB’ye ilk başladığım günlerdeki düzeyde olduğunu söyleyebilirim; hatta daha fazla... Çünkü başlarken buradan hiçbir beklentim yoktu. Yazılarımın okunmasını bile beklemiyordum. Arada sırada bir şeyler karalar gönderirim diye düşünüyordum. Ama yazdıklarım tahmin edemeyeceğim derecede ilgi gördü, çoğu zaman olumlu tepkiler aldı. Duygularımı yazıya dökebildiğimi, bunların başkaları tarafından çoğu zaman birebir doğru biçimde algılanabildiğini gördüm. Daha önce hiç tanımadığım ve böyle bir ortam olmasa hiç tanışamayacağım birçok değerli insanla ne kadar çok ortak noktamız olduğunu fark ettim. Onların teşvikleriyle bugün benim için bir zenginlik kaynağı olan birçok yazı yazdım. Eh, bunlar da az şey sayılmaz...


***

Ülke nüfusunun bir kesiti olan, her görüşten insanı barındıran MB’de bazı kişilerle zaman zaman canımı çok sıkan tartışmalara da girmek zorunda kalsam da kendi adıma bunu demokratik tartışma kuralları çerçevesinde yapmaya gayret ettim. Ülkedeki siyasi atmosferin gerilimi, politikacılar/devlet adamları arasındaki sığ tartışma üslubu ister istemez buraya da sirayet ediyor. Çoğu zaman onların küçük birer modeli gibi davranabiliyoruz. Şahsen siyasi tartışmalarda pek diplomatik olmayan, dolaysız bir üslup sergilesem de kimseye hakaret etmemeye çalıştım. Yine de istemeden kırdıklarım için özür dilerim. MB’nin ve MB’dekilerin hep var olması dileğiyle...

.......

Resim:http://orionwell.files.wordpress.com/2007/10/robo-writer.jpg

 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..