Minareden sonra sıra Türkçe'de!

Giderek gücünü kaybeden AB hızla içine mi kapanıyor? Gelişen olaylar insanın aklına bu soruyu getiriyor.

Bildiğimiz gerçek, Avrupa ülkelerinin genç nüfus sayısının süratle azaldığı, bu sistem ile de büyük bir kısmı emekli ve yaşlı olan nüfusun bakımı için gereken iş gücünün azaldığı idi. Ancak son dönemde AB ne katılan yeni devletler ile bu sorun çözülmüş gibi görülüyor.

Bu sebepten de uzun yıllardır iş gücünü Müslüman az gelişmiş ülke insanlarından temin eden Avrupa, artık Müslüman ülke halklarına eskiden gösterdiği hoşgörüyü esirger oldu.

İsviçre’nin cami referandumu, bu çerçevede değerlendirilebilir.

İsviçre'deki minare yasağı referandumunun öncüsü olan İsviçre Halk Partisi milletvekili Oscar Reisinger, Bulgaristan Ulusal Televizyonu'nda (BNT) yayımlanan Türkçe haber bültenine de karşı çıktı.

Reisinger, haber ağırlıklı yayın yapan ve ülkenin en fazla dinlenen "Darik" adlı özel radyo kanalına yaptığı açıklamada "Bir ülkede paralel bir kültürün desteklenmesi azınlıkların entegrasyonuna yardım etmez" dedi.

İsviçre'de minarelerin, "Avrupa'yı fethetmeye çalışan siyasi İslamın simgesi" olduğu görüşünü savunan Reisinger, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizde bu yasak azınlık haklarının ihlali olarak değerlendirilemez. Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi İsviçre'de de bir dini kuralın sınırsız haklara sahip olmasına izin verilemez. Eğer bir dini kural yasalara aykırı düşerse o dini kurala sınır koymak gerekir."

Arap devletlerinin çoğunun totaliter rejimlere sahip olduğunu ve buralarda dinlerarası bir eşitliğin söz konusu dahi olmadığını ileri süren Reisinger, "Ben oraya gidersem uyum sağlamak zorunda olacağım. Benim için kilise kurmalarını isteyemem. Ancak onlar da İsviçre'ye gelince sistemimize ayak uydurmak zorundalar" dedi.

Reisinger, muhabirin, Bulgaristan'da BNT'de hafta içi her gün 10 dakika Türkçe haber bülteni yayımlanmasıyla ilgili sorusunu yanıtlarken de "Bence, paralel bir kültürün desteklenmesi azınlıkların entegrasyonuna yardımcı olmaz" diye konuştu.

Bulgaristan'da Türkçe haber bültenleri için referandum yapılabileceğini ve halkın vereceği karara da saygı duyulması gerektiğini ifade eden Reisinger, "Onları mümkün olduğu kadar entegre etmelisiniz" önerisinde bulundu.

Bulgaristan'daki Türklerin bu ülkenin asli vatandaşları olduğunu unutan milletvekili Reisinger, "Onlar ev sahibi ülkenin dilini öğrenip kurallarına uymak zorundalar. Başka bir yerden gelip kendi kültürlerini topluma kabul ettiremezler" diye konuştu.

Bu durum, bundan sonra özellikle ülkemizin Avrupa ile ilişkilerine biraz da bu açıdan bakmasını gerektirecek gibi görülüyor.

13/Ocak/2010