Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Minareler

Türkiye’de halkoyu, ABD’nin Büyük Orta Doğu planı dayatmasının övünçlü eşbaşkanları Gül ve Erdoğan ikilisinin “Kürt açılımı”, TSK’nın yıpratılması girişimleriyle, bölüm bölüm bölünürken, bakalım İsviçre’de, halkoyuna sunulan minareler ne âlemde. Ne ilgisi var, bu da nereden çıktı demeyin... Hani, Tayyip bey, ülkü ocakcı gömleği giydiği sıralarda, anayasal laik düzenimize saldırırırken “minareler süngümüzdür” dememiş miydi! Bakın nereden nereye...

İsviçrede cami minarelerine izin çıktı. Ama, aşırı sağın güçlü partisi UDC buna karşı çıkıyor. ‘İnitiative” yoluyla (halktan gelen, yönetimi bağlayıcı yasal mekanızma) minareye izin veren kanunu referanduma tâbi kılıyor. Şimdi, İsviçre’de halk, minareyi sevenlerle sevmeyenler olarak, ikiye bölündü. Buradaki bölünmede de Tayyip beyin etkisi var. Bakın nasıl: UDC’li yöneticiler minarelerin aşırı İslamcıların, islama dayalı terorismin yetiştirileceği ülkü ocaklarına dönüşüp, İsviçrenin kurulu yasal düzenine karşı tehlike oluşturacağı iddiasındalar. Peki soruyorlar, bu iddianızı neye dayandırıyorsunuz? UDC yöneticileri , hiç tereddütsuz, Türkiye hükümeti başbakanı Tayyip beyi gösteriyor ve “ Hedefe ulaşmamızda demokrasi sadece kullandığımız bir araçtır. Camiler kışlalarımız, minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz ve müminler askerlerimiz”(1) diye süren, laik düzeni yıkıcı beyannatını örnek gösteriyorlar! Böylece, Türkiye Cumhuriyetinin kurulu düzenine karşı sarfedilen RTE’nin bu bedbaht beyanatı, Avrupadaki İslam karşıtı aşırı sağ partilerin ekmeğine yağ sürüyor.

29 kasım referandumunda minareler oylanadursun, Recep Tayyip Erdoğan’nın o meşkûk, talihsiz beyanı, hudutlarımızı aşarak, nasıl da İsviçre halkını ikiye bölebiliyor ve İsviçrede yaşayan 400’000’i aşkın müslümanı nasıl da rahatsız edip, kendilerine süpheyle bakılmasına neden oluyor. Demokrasi, demokrasi diye haykırıp, her fırsatta demokrasiye sığınan RTE’ye soralım hangisi doğru: Sizce demokrasi, halk iradesiyle halkın yararına oluşan, özgürlük, eşitlik, çoğulcu düşünce, Anayasa üstünlüğüne dayalı ideal bir rejim midir, yoksa sözünü ettiğiniz, her ne hedefse, ona ulaşmak için kullandığınız sadece bir araç mıdır?

Özetle, Recep Tayyip Erdoğan’nın, âdet edindiği, birbirine ters tutum ve beyanları Avrupalı aşırı sağ partileri beslemeye ve gelişen din ayrımını ve İslama karşı düşmanlığı körüklemeye yarıyor. Bu konuda, Atatürk diyor ki “Yönetmek için dinin yardımına ihtiyaç duyan (onu kullanan) kişi alçaktan başka bir şey değildir”

 
Toplam blog
: 48
: 480
Kayıt tarihi
: 02.04.09
 
 

10 Şubat 1931'de Ankara'da dogdum. Ilk, orta ve liseyi "Galatasaray" Lisesinde tamamladim. Isviçre, ..