Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '07

 
Kategori
Felsefe
 

Modernlik ve tasarım problemlerine yaklaşımlar!

Modernlik ve tasarım problemlerine yaklaşımlar!
 

Temel sanat dersi hocamız sevgili Özer Kabaş –saygı ve rahmetle anıyorum- temel tasarım kavramları ile ilgili bir ödevinde “bir objenin kendi işlevi ve amacı dışında kullanımı ve yeni bir işlev yüklenmesi” fikri konusunda bir proje hazırlamamızı istemişti. Projelerin sunum tartışmalarında bir çok fikrin içinde çamaşır makinasının yayık makinası olarak kullanılarak tereyağ üretilmesi fikri herkese değişik ve yaratıcı bir fikir olarak gelmişti. (buna benzer onlarca örneğin içinden)
Bugün okuduğum bir haberde Mardin Nusaybin’de bir eşeğin bomba yüklenerek ayaklı bomba haline dönüşmesini okuyunca yukarıdaki “bir objenin kendi işlevi dışında bir başka işlevde kullanılması” temel yaratıcılık problemleri konusunu hatırladım. Fikri yaratıcılık platformunda tebessüm uyandıracak kadar cin fikirlilik olması bir yana bizim yıllardır bir çok alanda tartıştığımız tasarım fikirlerinin en önemli oluşma süreclerinden biri olan ilişkilendirme kavramına da bir anlamda köylülük kriteri bağlamında bir bakışı göstermektedir.

Yılardır eşek sırtında, ekmek parası ve fukaralık edebiyatıyla vergi, üretim kavramlarının tamamen dışında kalarak gerçekleştirilen kaçakçılıkla elde edilen servetin yoları tıkanınca bu alanda elde edilen beceriler boşa gitmeden yeni bir ilişkilendirme ile yeni süreçlere dönüşmüştür. Bu bazen kıra bazen şehre taşınmıştır.

Örneğin kaçakçılıktan, soygundan, ağalıktan ve her türlü kasaba kurnazlığı yoluyla elde edilen servetler şehre taşınarak –kara paralar aklanarak- başta eğlence, otopark, tahsilatçılık, tekstil sektöründe “marka” olma, endüstriyel üretim, ihracat, en irileri bankacılık vb üst süreçlere dönüşmüştür.

Köylülük bu konuda elinde bulunan hiçbir değeri heba etmeme konusunda son derece “yaratıcıdır”. Elinde kalan ve kullanım dışı olan eşeklerin, eskiden olduğundan farklı bir şekilde insan hayatını söndürmekte kullanılması bazı bakış açılarından yaratıcı bulunabilir.

Bu tür ilişkilendirmeler iyi-kötü kavramları ve gelişme-gelişmemenin bir paradoksudur. Bu paradoks “Köylülüğün” temel kriteridir. Bir şeyin çemberin en içi kısmına kendisini ve çıkarlarını koyan, sırasıyla ailesi, en küçük ait olduğu topluluk vb. çıkarlarıyla özdeşleşen bir kaosu içerir. Bir şeyin olabilmesinin temel kavramı bu zincire bir fayda getirip getirmeyeceği ile ilgilidir. Bu giderek feodal topluluklara, aşiretlere ve son dönemdeki cemaatlere dönüşür.

Artık bir şeyin iyi kötü olup olmaması kriteri bu topluluk bağlamlarında gerçekleşir. Günümüzün modernlik sürecinin önünde en önemli engel olarak ortaya çıkan “köylülük” dağda kendisini bombalı eşek, şehirde otoparkçı eşkıya, uyuşturucu veya kadın satıcısı biraz daha iyileri kara para aklamanın kolay ve hızlı mekanizmaları olan tekstil, eğlence, bankacılık ve medya sektörlerine, çok daha uyanıkları ise politikanın en ön saflarına yerleşir.

Bu ve benzeri nedenlerle sorunlarımızın kaynağı, gelişimin yollarını tıkayan “köylülük”, şu tarz sıfatlarda ve tanımlarda kendini gösterir: “işini özensiz yapmak”, ”torpil”, “adam kayırmak”, “akrabacılık”, “hemşerilik”, “tahsilatçılık”, “acelecilik”, “adam satma” vb.

Köylülük kavramlarının en belirgin özelliklerinden biride bir kara mizah öyküsü gibidir. Yıllarca toplumlarını kurtarma yolunda canlarını verdiklerini düşünen grupların bu ortam ortadan kalkınca ilk fırsatta yaşadıklarını belirttikleri süreçlerin tam zıddı ve bağlamlarda yaşayan “tefeci ilişkileri”, “tahsilatçılık”, “rüşvet ve suistimal”, adam kayırma”, “tehdit” vb kurguların içine girmeleridir. Buda yukarıda kullanımı dolmuş eşeklerin ayaklı bombaya çevrildikleri gibi, süresi dolmuş eski görev tutkunlarının tamda halkın karşısında bir yerde ona düşman ilişkilerin içinde bulunmalarıdır. Bu tam bir kara mizah örneğidir. (Bu gruplardan gelenler, doğru seçimlerle toplumsal faydanın, doğrunun yanında yer alıp, nereden geldiklerini hatırlayıp gerçekten gerekenleri yerine getirseler bu ülke daha yaşanılır olabilirdi)
Bu saydığımız örnekler bir aynanın ön ve arka yüzleridir. Yıllarca bir arada yaşamayı sadece bir arada bulunmakla ilişkilendirenler gözünü kırpmadan bomba yüklü bir eşeği bir karakola, bir topluluğun üzerine gönderebilir veya şehirde tefeciden zaten bunalmış kitlelerin karşısına tahsilatçı olarak çıkabilir, pırıl pırıl gençleri uyuşturucu tuzağına fuhuş batağına düşürebilir. Bu konuda en gözü kara ölüm bombacılarının ve halk düşmanlarının en kara inançların içinden çıkması tesadüf değildir.

Sonsöz: Doğru ilişkilendirme ve yaratıcılık tanımı her sürecin başında bir öncekine göre daha çok toplumsal yarar ve fayda, estetik olabilme ve evrensel olabilme özelliklerini içermelidir.

Not: Yazı ve yazılarımda modernleşmenin önündeki en büyük engel olarak kullandığım köylülük bir kavramdır. Köylü ise bir yaşam şeklini belirli bölgelerde sürdüren toplulukların adı olarak ayrıca sözlüğümde bulunmaktadır.

www.kamca.org
www.kamca.net

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..