Molla’dan rest, coni’ye jest

Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in aylardır üzerinde çalışıp nükleer programı hususunda barışçıl amaçlar yönünde kullanılmasını içeren paket İran tarafından reddedildi.

İran’ın bu yanıtının kendi dünya pozisyonu açısından talihsiz bir gelişme olduğunu belirtmek isterim.

Dünya’da süper güçleri hariç tuttuğumuzda hiçbir ülke kendi başına hareket etme ve dünyadan bağımsız olarak kararlar alabilme lüksüne muktedir değildir.

İran’ın bunu düşünüp ona göre hareket etmesi gerekirdi. Üstelik, Birleşmiş Milletlerde kendi aleyhine gelen her kararda red oyunu kullanan Rusya ve Çin’in bu paketin altında imzası varken.

İran’ın bu kararı aynı zamanda baş düşmanı ve nükleer faaliyetleri hususunda kendisini sıkıştırmaya çalışan Amerika Birleşik Devletleri’ne inanılmaz bir avantaj sağlıyor.

Bu karar aynı zamanda nükleer faaliyetleri mevzuunda kendisine destek vermeyen ülkeleri ikna etmesi bakımından Amerika Birleşik Devletleri’nin işine gelecektir kuşkusuz.

Amerika Birleşik Devletleri bu ret kararı ile İran’ın nükleer faaliyetleri hususunda dünya ile birlikte çalışma konusunda isteksiz ve samimi olmadığı bahsini dünya da sürekli işleyecek ve olası bir İran operasyonu sırasında dünyadan arayacağı destek sırasında bu kararı bahane edebilecektir.

Bütün bunlardan özetle; İran’ın batı ve aynı zamanda Rusya ve Çin’e çektiği bu resti Amerika Birleşik Devletleri’ne yapılan bir jest olarak değerlendirmek mümkün.