Mozart Newton ve Einstien üzerine çeşitlemeler

Mozart Newton ve Einstien üzerine çeşitlemeler 

Dünyanın gelmiş geçmiş en zeki adamı kimdir? Hadi biraz kolaylaştırayım. En zeki adamları kimlerdir? 

Bence en zekilerinden biri (ki bence deha derecesinde) Mozart’dır. Filminde izlemiştim; ilk defa ve bir defa dinlediği bir eseri hiç notaya bakmadan ve bütün kusurlarını ve eksiklerini yok ederek yani çok çok güzelleştirerek çalabilmişti. Bunu becerebilmesini poposuna borçlu olmadığına göre herhalde beynine borçluydu. Ama bu büyük deha henüz 30 yaşlarındayken fakr-ü zaruret içinde ve mutsuz bir durumdayken öldü. Ne ironik bir çelişki gibi görünüyor değil mi? Yani kendi hayatını iyi organize edemedi. 

Newton da dünyanın gelmiş geçmiş en zeki adamlarından biri, herhalde deha derecesinde. Yazdığı kitabı (kısaca “matematiğin prensipleri”) bugün dahi anlayabilen yirmi kişi ya vardır ya yoktur deniliyor. Newton”un çok enteresan bir kişiliği var. Tipik bir oğlak. Anlaşılması zor, içine kapanık, karamsar, ve pimpirikli biri. Mutlu olduğunu da hiç sanmıyorum. Acaba Newton’un eline bir milyon dolar verselerdi ve “al bununla ticaret yap” deselerdi ne yapardı? Belki de bir yıla varmaz sermayeyi kediye yüklerdi. Veya Newton’u büyük bir şirketin CEO’su yapsalardı, acaba 1-2 yılda şirketin cirosunu ve karını üçe dörde mi katlardı yoksa şirketi iflasa mı götürürdü. Bence ikincisi daha akla yakın çünkü karamsar ve pimpirikli bir adamın bir şirketin cirosunu ve karını artırma ihtimali çok zayıf. Kaldıki bu yapısıyla şirketteki değerli elemanlarının çoğunu kaçırtma ihtimali de az değil. 

Peki ne demiş Newton. Birşeyi itttirirseniz o şey önüne bir engel çıkıncaya kadar gitmeye devam eder demiş, (law of inertia). Aman efendim bunu bilemiyecek ne var, bunu zaten herkes bilir. Başka ne demiş, her etkinin eşit ve aksi yönde bir tepkisi olur demiş; (every action has an equal and opposite reaction). Hadi bir defa da arapça söyleyelim; her amelin bir aksülameli vardır. Buradaki amel sizin bildiğiniz amel değil yalnız. Başka ne demiş efendim Newton. Cisimler birbirlerini kütlelerinin çarpımıyla direk orantılı aralarındaki mesafenin karesiyle endirek orantılı olarak çekerler demiş. Bu da herhalde ve daha ziyade gök cisimleri için söylenmiş olsa gerek. Newton söylediğine göre olsa olsa doğrudur. Ama bildiğim kadarıyla en azından varsayılan katsayılarn doğruluğu bugüne kadar ispatlanmış değil. 

Sonra efendim Einstein gelmiş Newton’un yanlışını çıkarmış. Demişki, efendim, her etkinin bir tepkisi vardır, doğrudur, hakkı aliniz var efendim, ama bu tepki mutlaka eşit ve hatta aksi yönde olması gerekmez demiş.Vay, vay, vay, vay.... siz böyle laflar edebilirmisiniz? Etseniz bile bu kitaplara geçermi? Başka ne demiş Einstein. Demişki, cisimlerim hızı ışık hızının karesine ulaştığında enerjiye dönüşürler demiş. Herhalde bunu da gözle görülemeyecek kadar küçük cisimler için söylemiş olsa gerek. Siz düşünebiliyor musunuz mesela bizim hızlı trenin ışık hızıyla gittiğini, animallah daha Adapazarı kavşağına varmadan vagonlar raylardan dışarı fırlar, içindeki insanlar da enerji haline gelmeseler bile ruh olup havaya uçarlardı. Einstein’ın bu meşhur formülü de bugüne kadar ispatlanmış değil. 

Başka ne demiş Einstein. Herşey izafidir demiş. Şaka bir yana gerçekten büyük laf. Bence de Einstein’ı Einstein yapan E=mc2 değil bu lafıdır. 

Efendim biraz saçmalamış olabilirim. Bu da bir nevi self terapi. Sürç-ü lisan ettiysem affola. Bir muhasebeci tutupta (veya moda tabirle kalkıpta) fizik üzerine yazarsa işte bu kadar olur. Başka bir gün de size kuantum fiziği üzerindeki düşüncelerimi yazarım. Şaka bir tarafa eğer çok zengin olsaydım ve çalışma mecburiyetim olmasaydı, en iyi hocaları tutar, en yüksek ücretleri vererek birkaç yıl kuantum fiziği hakkında ders alırdım, ama zekam anlamaya yetermiydi bunu bilmiyorum. Fena halde ilgimi çekiyor.