Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '13

 
Kategori
Alternatif Enerji
 

Mucizeler yaratan nörofisyolog Serdar Çakır, çaresiz hastalıklara şifa buluyor…

Mucizeler yaratan nörofisyolog Serdar Çakır, çaresiz hastalıklara şifa buluyor…
 

Serdar Çakır


Son zamanlarda üzerinde durulan önemli konulardan biri de düşünce gücüyle tedavi.

Bu nasıl olur?

Şaşırmamak ne mümkün…

Üstelik tedavi edilen hastaların olduğunu bilmek, çok ağır hastalıkların bu tedavi şekli ile şifa bulması insanın aklını bir hayli zorluyor.

Bu konuda:

Bir çok kişiden duyduğumuz özel bir isim var.

Serdar Çakır: Nörofisyolog

(Nörofizyoloji:Sinir sisteminin fizyolojisi ile uğraşan bilim dalı.)

 

Düşünce gücüyle tedavi; yurt dışında da Institute of Cognitive Neuroscience at Universty College in London'da gündemi koruyup yoğun araştırmalara yol açıyor.

Ciddi sonuçlar elde eden Nörofisyolog Serdar Çakır’la bir araya geldik.

Bu konu gerçekten dikkata alınacak kadar önemli bir konu.

Şifasız hastalıkların bu tür tedavi ile şifa bulması muhteşem bir şey.

Konuşacak ve öğrenecek çok konularımız olduğu muhakak…

 

“Serdar Bey, sizi tanımak gerçekten çok önemli… Bize biraz kendinizden söz edermisiniz? Kimdir Serdar Çakır?”

 

“Ben Asker çocuğuyum, dolayısıyla tahsil hayatım Türkiye’mizin bir çok şehrinde devam etti.

Liseden sonra Fırat Üniversite’si İnşaat Bölümünde ve aynı üniversitenin biyoloji bölümünde eğitimime devam ederken, tıp eğitimi alma isteğim o kadar çoğaldıki, biranda kendimi Türkmenistan’da buldum.

Burada eğitimimi tamamladıktan sonra askere gittim.

Askerlik sonrası tekrar Türkmenistan’a gitmem gerekti. Bu konuda ciddi çalışmalar yapmalıydım, bu benim işimdi, ben bu işe gönül koymuştum.

1992 yılında Türkmenistan’da Nörofizyoloji (beyin enerjisi tedavi) dalında uzmanlık eğitimi için başvardum.

1994 yılında uzmanlığımı tamamladım (Bitirme tezim parapsikolojidir.)

Daha sonra 19 yıl Ortadoğu ülkelerinde özel hastahenelerde görev yaptım.

2007 yılında Kayseri’ye yerleştim. Evliyim ve üç çocuğum var…“

 

“Allah bağışlasın… Sizin işiniz Biyo Enerji uzmanlığı da oluyor mu?”

 

“Biyo enerji uzmanları beyindeki iki dalga boyuna bakabiliyorlar. Benim çalışmalarım 7 ana dalga boyu ve 3 uc de yatay dalga boylarına hükmediyor. Yani hükmediyorum demek daha doğru olur…”

 

“Dalga boyları nedir ve ne işi yarıyorlar?”

 

“Dalga boyları çok kapsamlıdır. Bir noktada toplanması mümkün değildir. Bunun içinde; yaşadığımız hastalıklarımız, etrafımıza yaydığımız enerjilerimizi ve bunun gibi bir çok şeyi kapsıyor.”

 

“Sizin tedavi ettiğiniz hastalıklar”

 

Biraz daha detaylı anlatmamda yarar var sanırım. Uzak Doğu Reiki Felsefesiyle de ortak yanları vardır bu tedavi sisteminin…

Tabiki bir çok hastalığın tedavisinde kullanıyorum. Sizlere şöyle örnekler verebilirim.

Felç,

Kanser,

Migren,

Horlama,

Asabiyet,

Otizm ilk aklıma gelenler, tabi bunların yanı sıra:

Sosyal ilişkiler, günlük yaşam gibi konularda da bu tedavi geçerli ve hayatımızı oldukça kolaylaştırdığı da bilinen bi gerçek…

 

“Bize biraz hastalarınızdan örnekleme yapabilir misiniz?”

 

Hay – hay… Benim için önemli bir hastam ve şifa bulmuş en önemli hastamdan söze başlamak istiyorum.

Beyin timoru olan bu hastam iki defa beyin ameliyatı geçirmiş… Bakın tek - tek söylüyorum. 8 profesör kısa bir süre yaşayacağını söylemişler. Üç yâda en fazla sekiz aylık bir ömrü kaldığını öğrenen hasta bana geldi…

Tedaviye başladık. 6 ay sürdü bu tedavi… Sonunda beyin tümoru tamamen yok oldu ve yok olduğu gibi üremeside sona erdi. Hasta şifalandı…

 

“Gerçekten çok etkilendim. Anlattıklarınız mucize gibi…”

 

“Size bir başka hastamdan söz edeyim. Elli IQ’ya sahip bir çocuğa bir uygulama yaptık. Özel bir öğretmeninde yardımıyla tam bir yıllık bir tedavi süreciydi bu. Evinden hıç çıkamayan, toplumdan tamamen uzakta kalmış bu çocuk tedavi sonrasında evinden tek başına çıkmaya başladı, okuma yazmayı öğrendi, dört işlemi fevkalade öğrendi ve şu anda da bir muhasebe bürosunda çalışıyor.”

 

“Bu anlattıklarınız gerçekten çok etkileyeci anlatılar.”

 

“Benim için de öyle. Bunları düşündükçe bu tedavi sisteminin ne kadar doğru ve yerinde olduğuna karar veriyor ve mutlu oluyorum. Bir hastamdan daha söz etmeliyim sizlere o da bier hayli enteresan bir vakaydı çünkü…

Otuz yaşında obez olan bir hastamdı. Şiddetli öfke nöbetleri geçiriyordu ve saldırganlık davranışları vardı. Bana geldiğinde gerçekten ciddi bir vakaydı. Tedaviye başladığımızda ilk olarak doyma merkezini uyararak kilo vermesini sağlamaya başladık. Sonra hastalığının seyrinin minimuma indirilmesi için tedaviyi sürdürdük. Tedavi çok iyi geldi. Hastamız şu an Almanya’da pasta uzmanı olarak çalışıyor.”

 

“Sizin tedavinızle yaşadığımız bir çok soruna çözüm olabiliyorsunuz, doğrumu anladım acaba?”

 

“Doğru anladınız. Üstelik bizim tedavimiz sürecinde sıkıntı ve acı duymuyorsunuz.”

 

“Hocam size bir şey daha sormak istiyorum. Tıp’da erken tanı var, sizin tedavi sisteminizde erken tanı olayı nasıl?”

 

“Önemli bir konu bu… Dalga boylarına bakarak yaşayabileceğiniz hastalıkları tespit ediyoruz ve önüne geçiyoruz.”

 

“Desenize Alternatif Tıp adı altında geçen bu uygulama bir çok insana umut ışığı saçıyor.”

 

“Öyle… Ben çok küçük yaşlarda bu tür tedaviye merak salmıştım. Dediğim gibi bu işe gönül vermek gerekliydi, uzun yıllardır çalışıyorum. Bir hastamın iyileşmesi beni yeni hastaların da iyileşmesi için harekete geçiriyor. Sağlık dünyanın en önemli meselesi ve sağlıklı olmak dünyanın en büyük neşesi…”

 

“Haklısınız… Bize verdiğiniz bilgiler için teşekkürler ediyoruz. Sağlıklı günler.”

 

“Sağlıklı günler…”

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....