Müdür Bey'in yeşil kürkü

Çocukluk yılarımda dönemin ünlü bir türküsü vardı: "Müdür Bey'in yeşil kürkü, yeni çıktı bu türkü" diye. İşte benim başıma ne geldiyse bu kürk yüzünden geldi. Evliliğimizin henüz başındayız. Eşim bana rengi bembeyaz olan bir imitasyon kürk aldı. Buna öylesine sevindim ki fotoğraflarıma baktığımda o gün onunla poz poz fotoğraflar bile çekindiğimi gördüm. Üç yıl boyunca onu en özel ve güzel günlerde giymeye özen gösterdim.

Gel zaman git zaman kürk durmaktan tozlandı. "Hadi şunu temizleteyim de güzel güzel giyineyim" dedim. Hay demez olsaydım. Bir sabah kalktım onu bir poşete koyup kuru temizlemeciye verdim. Sonra bir heves almaya gittim, o da ne, olmamış, tekrar temizlemelerini istedim, onlar da kabul ettiler. Sonra tekrar almaya gittim, onu tekrar gördüğümde birşeylerin ters gittiğini anlamıştım. Sonra açıp baktığımda benim beyaz kürke bir şeyler olmuş. Güzelim tüyler yanmış, renk matlaşmış. Tabii durum tarafımdan yetkili kişiye iletildi. Bir takım işlemler yapıldı ama yine benim kürk eskisi gibi olmuyor. En sonunda bunun üretici hatası olduğu düşünüldü. Bu kez üretici firmayla tefonlaşmalar, yazışmalar. Onlar da temizleme hatası olduğunu söylüyor.

Geriye bir yol kaldı. Hakkımı yasal yollardan aramak. "Tüketici hakları hakem heyetine başvurdum". Onlar da "ne kızı kaçırdılar ne gelini küstürdüler" misali ne hakkımı verdiler, ne de temizlemeciyi küstürdüler. Tabi geriye bir tek yol kaliyordu mahkeme. Hayatında hic mahkemeye gitmemiş ben ilk mahkeme tecrübemi sevgili beyaz kürküm sayesinde yaşadım. Tam bir buçuk yıl sürdü. Her ay yada iki ayda bir başkanın odasına git izin al, mahkemeye git. Gele gide mübaşirle, avukatlarla dost oldum. Az kalsın adliyedekiler halime acıyıp bir kürk hediye edecekler ama bendeki azim taktire değer.

Tüketiciyim ya sonuna kadar gidecegim. Bilirkişiler tutuldu, keşife gidildi. Dersine çalışmış öğrenciler gibi ben her duruşmada hazırım ve dilekçeler havada uçuşuyor. Tam bir buçuk yıl uğraştım. Bu arada bir de kanun değişikliği gerçekleşti, tüketici davalarına bakan mahkeme değişti son duruşmaya başka bir hakim ve mahkeme baktı ama neyseki bir mart günü açtığım davamı güzel bir mayıs günü noktaladım. "Azmin elinden bir şey kurtulmaz" diye boşuna demiyorlar. Ben davayı kazandım. Eğer siz de benim gibi bir macera yaşamak istiyorsanız ve haklı olduğunuzu düşünüyorsanız hiç durmayın. Uygun adım marş marş...