Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '17

 
Kategori
Siyaset
 

Müftülerin Nikah Kıymasında Israr Niye?

Müftülerin Nkah Kıymasında Israr Niye?           

Bugün meclis gündemine gelecek yasa teklifi toplumda çok tepki aldığı gibi görünen o ki, kutuplaşmayı da artıracağa benzer.

Yaşam içerisinde kuşkusuz” her şey ihtiyaçtan doğar.”

Eğer bir uygulama ya da araç insanlar için kullanımı zorunlu hale gelmişse, sizin onu engelleme şansınız olmadığı gibi, ihtiyaç haline gelmemiş bir şeyi hangi gerekçeye dayandırırsanız dayandırın, onun toplumda ve yaşamda karşılığı olmaz.

Toplumu yönetenler, yapacakları her değişim ve yenilikte, toplumun talep ve ihtiyaçlarını dikkate almak zorundadırlar.

Şimdi sormak gerekmez mi?

Toplumun hangi kesiminden; “mevcut nikah kıyıcılar yetmiyor, işlerimiz aksıyor” şeklinde bir itiraz ya da talep gelmiştir?

Ya da” mevcut nikah işlemlerinde aksayan yanlar var, o nedenle bu işlemlerin müftülükler aracılığıyla yapılmasını istiyoruz.” Şeklinde bir istek var?

Müftülükler aracılığıyla dedim;  çünkü getirilen yasa teklifinde müftüler denmiyor, müftülerin bu yetkilerini imamlara devredeceği malum.

Yapılan her değişikliğin kendi içinde bir mantığı ya da amacı olması gerektiği gerçeğinden hareketle yola çıkarsak; burada amacın, yerel yönetimlerin bu hizmeti yerine getirmekte zorlandığı ve hizmetlerin aksamaması için böyle bir yola gidildiği söylenemez.

Toplumda belediye nikahına karşı bir tepki ya da güvensizlik ve hatta şikayet olmadığı da biliniyor.

O zaman geriye ne kalıyor?

AK Parti kendi tabanına bu konuda söz vermiş ve bunu seçim beyannamesine koymuştur ve bu vaadini yerine getirmek istemektedir.

Bu son ihtimali araştırmak için AK Partinin seçim beyannamesini başından sonuna yeniden, dikkatlice gözden geçirdim.

Seçim vaatlerinde de böyle bir şey yok.

İktidarın kimi yatırımlarına karşı çıkanlar olduğunda çok söylemişimdir.

Bir parti iktidara gelmek için halka projeler sunar, beğenilmesi halinde halktan oy alır ve iktidara gelir.

İktidar geldiğinde de verdiği bu sözleri tutmak zorundadır.

Yani bir partinin seçim beyannamesinde yer alan bir projeyi gerçekleştirmek istemesi, biz beğenmesek de doğaldır ve o partinin hakkıdır.

Bu nedenle, niye yol yapıyorsunuz?

3.Köprüye ne gerek vardı?

Marmaray da nereden çıktı?

Niye sağlık hizmetlerine bu kadar çok para harcıyorsunuz? Ya da esnafa bu kadar kredi verilir mi deme şansımız yoktur.

Çünkü o parti bunları yapacağını söyleyerek oy istemiş ve iktidara gelmişse, bu projeleri yapmasından doğal bir şey olamaz.

Ancak nüfus hizmetleri alanına giren nikah kıyma işlemiyle ilgili seçim beyannamesinde tek bir satır ve verilmiş bir söz yok iken, bu konuda böylesine ısrarlı olması ister istemez kafalarda soru işaretlerine neden oluyor.

Kaldı ki, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın “isteseniz de, istemeseniz de bu yasa çıkacak” şeklindeki buyurgan açıklaması ve devamında “kız çocukları imamları daha çok dinler” anlamına gelen sözleri bu konudaki kaygı ve endişeleri daha çok artırıyor.

Bırakın toplumun genelini, kendi seçmeninin bile talebi yok iken, ihtiyaç hasıl olmamışken ısrarla ve inatla müftülüklere nikah kıyma yetkisinin verilmeye çalışılması  ; “acaba başka hesaplar mı var? “Sorusunu akla getiriyor.

Bu yazı yayınlandığında büyük olasılıkla bu yasa meclisten geçmiş olacak.

Çünkü Erdoğan böyle buyurdu, Bahçeli de desteğini esirgemediyse meclisin yapabileceği bir şey kalmamıştır.

Ancak umut ederim ki, yasa en azından müftülükler tanımı yerine “Müftülerce nikah kıyılır “şeklinde geçsin.

Aksi halde müftülükler bu yetkilerini imamlara devredecekler ve toplumda müthiş bir mahalle baskısı ve telafisi mümkün olmayan kutuplaşmalar oluşacaktır.

Ülkemizin her zamankinden daha fazla barış ve sevgiye ihtiyacı olduğu şu günlerde yeni ayrışma alanları yaratmak kimseye yarar sağlamayacağı gibi, toplum artık bu gereksiz yükleri taşıyamaz hale geldi.

Kilise ve papaz örnekleriyle bu işi sulandırmaya çalışmak da hiç yakışık almadığı gibi, halkımız bu tür gerekçelere de eskisi gibi itibar etmiyor.

Halkın sabrını zorlamak doğru değil.

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 17.10.2017/BODRUM

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..