Muhabbet kuşu ve ben.

Ben böyle dokuz canlı bir muhabbet kuşu görmedim!
O minnacık gövdesinde ne kocaman bir kalp taşıyormuş meğer!
O bitmek bilmeyen hastalıkları hasta etti beni!
Ancak herşeye rağmen haftalarca yanından ayrılamadım.
Öyle çirkinleştiği zamanlar oldu ki; bazen onu bir kediye ikram etmeyi düşündüğüm anlar olmadı değil, yada kazara pencereyi açık bırakmayı:-)

Onun başına gelenleri bir insan yaşasaydı, günlerce yatak döşek yatardı valla.

Oysa ne de güzel başlamıştı herşey.

Isırılma korkusundan ilk birkaç ay yanına hiç yaklaşamamıştık, ama evcilleşmek konusunda hevesli olduğu her hareketinden anlaşılmaktaydı .

Özellikle sabahları ciyaklıyor, ağzında bir şey geveliyordu sanki.

Şakır şakır konuşacağı ve omuzuma konacağı gün yakındır diyordum.

Ama ne mümkün!

Kader ağlarını çoktan örmeye başlamıştı sanki!

Bir sabah kafasındaki tüylerin arasında ufak bir çıkıntı olduğunu fark ettiğimde pek önemsememiştim

İlerleyen günlerde o çıkıntılar gaga etrafını sarmış ve çirkin bir görüntüye dönüşmüştü.

Hiç vakit kaybetmeden bir veterinere götürdüğümde teşhisin mantar olduğunu öğrendim.

Ne olduysa ondan sonra oldu…

Eczaneden aldığım bir poşet dolusu ilaç ortaklaşa çekeceğimiz çilelerin habercisiydi adeta.

O ağır ilaçları tatbik ederken minicik gözlerini korumam hiçte kolay olmadı.

Kimi zaman şaşı, kimi zaman da yarı kapalı hale dönüştüler!

Birkaç haftalık tedavi sonrasında nihayet düzelmişti.

Ama benim çilem daha dolmamıştı.

Bu defa da kaşınmaya başladı.

Hem de büyük bir keyifle!

Yada ben öyle sanıyordum!

Kaşınırken çığlıklar atıyordu çünkü!


Tekrar veteriner'in yolu gözükmüştü.

Bu bir poşet dolusu ilaç daha demekti!

Vitamin, damla ve sprey türü ilaçlar onun yeniden sarsılmasına neden olmuştu.

İnsanların kullandığı ilaçlar yazılmıştı çünkü reçetesine!

Tarif edilen doz'u uygulamama rağmen minnacık bedenine ağır gelmişti anlaşılan!

Hemen ardından tüy dökmeler baş gösterdiğinde ise iyice zıvanadan çıktım.

Tüm sevimliliği kaybolmuştu.


Şimdi umutla yeniden tüy çıkartmasını beklemekteyim.

Çünkü o cıvıl cıvıl ve pırıl pırıl hallerini çok özlemekteyim.