Mühürsüz Oy Pusulaları Geçerli mi Sayılsın Yoksa Geçersiz mi?

Lafı dolandırmadan, eğip bükmeden açık, net ve kısaca söyleyeyim. Evet, kesinlikle, yüzde yüz,  geçerli sayılmalıdır. Gerekçelerine gelince.

Birincisi : Oy pusulası neden mühürsüz olur? Çünkü sandık kurulu başkanı vazifesini yapmamıştır, kasten veya uyumuştur. Diğer parti temsilcileri de uyumuş ve sandık başkanını uyarmamışlardır. Her partiden iki temsilci olduğunu farz edersek on on beş kişi uyumuş ve görevlerini layıkıyla yapmamışlardır. Büyük bir ihtimalle ortada kasıt değil ihmal vardır. Bu ihmalin ceremesini bu konuda hiçbir sorumluluğu olmayan vatandaş çekmemeli, bu sebeple onun oy kullanma hakkı elinden alınmamalıdır.

İkincisi : Olaya pratik açıdan bakarsak, bu konuda bu kadar konuşmalar, yazışmalar, tartışmalar olduktan sonra önümüzdeki seçimlerde zaten hem sandık kurulu başkanları hem parti temsilcileri mühürsüz oy pusulası oranının yüzde bir değil, binde birin de altında olacağını tahmin ediyorum. Yani mesele zaten kendiliğinden önemini yitirecektir.

Üçüncüsü : Pratikte seçim sonuçlarını değiştirecek bir miktarda olmasa bile eğer meri kanunlarda “mühürsüz oy pusulası geçersizdir” diye bir hüküm varsa, bu pratik değil ama hukuksal ve teorik bir sorun yaratacaktır. Bu cihetle “mühürsüz oy pusulalarının da geçerli” olduğuna dair bir hukuki değişikliğe sadece hukuki tutarlılık açısından gerek vardır. Bu açıdan bu kanun değişikliği gerekli hale gelmiştir.

Dördüncüsü : Seçimlerde hileli oy kullanımını önlemek için zaten çok kuvvetli birkaç önlem vardır. Bunlardan birincisi “gizli oy açık tasnif”  prensibidir, yani 1946 seçimlerindeki “açık oy gizli tasnif” prensibinin tam tersi. İkincisi sandık kurullarında siyasi partilerin istedikleri kadar gözlemci bulundurabilmeleridir. İlçe seçim kurulu, il seçim kurulu gibi kurullarda da her partinin temsilcileri var. Üçüncüsü oy pusulalarının zaten filigranlı olmasıdır. Yani nasıl Türk Lirası bangonotlarında sahteciliği önlemek için filigran varsa oy pusulalarında da filigran vardır ve sahtesinin yapılması neredeyse imkansız ve çok pahalıdır. Diğer bir ifade ile seçim kurulunun oy pusulasına mühür basması zaten belki dördüncü, beşinde dereceden alınmış bir güvenlik tedbiridir.

Beşincisi : Denilebilir ki, “efendim beşinci altıncı dereceden de olsa bu tedbiri de alalım, ne zararı var”. Efendim çok büyük bir zararı var. Eğer bu pusulaları geçersiz sayarsanız, bu konuda hiçbir sorumluluğu, günahı olmayan vatandaşın oy kullanma ve memleket idaresine müdahil olma hakkını elinden alıyorsunuz. Mecelle’nin 29. Maddesinde bir hüküm vardır, “ehveni şerreyn ihtiyar olunur” diye. Bu evrensel bir hukuk anlayışıdır. Yani ortada sadece iki kötüden birini seçme keyfiyeti varsa siz iki kötüden daha az kötü olanını seçmelisiniz demektir. Bizim durumumuzda da ortada iki seçenek vardır, mühürsüz oy pusulasını ya geçerli sayacaksınız ya geçersiz. Geçerli sayarsanız kötü ama geçersiz sayarsanız çok daha kötü. Çünkü geçerli sayarsanız sadece güvenlik tedbirlerinden dördüncü beşinci derecede önemli olan bir tanesini ıskalamış oluyorsunuz ama geçersiz sayarsanız yüzlerce belki binlerce masum vatandaşın oy kullanma hakkını ve memleketin idaresine katkıda bulunma hakkını elinden almış oluyorsunuz.

Sürçü lisan ettiysek af ola. Kalın sağlıcakla.