Münevver'i rahat bırakın!

Henüz 17 yaşında bir kız, aylar önce vahşice bir zevke kurban edildi. Cinayet zanlısı hasta şâhsiyetse hâlâ yakalanamadı. Arkasından cinayet amacından daha da vahim iddialar ortaya atıldı. Adli Tıp ve devlet suçlandı. Anne, babası ve kardeşi ise her gün dönüşümlü olarak canlı yayına çıkıyorlar. Münevver ise kemiklerini bile teslim etmek üzere...

Cinayet zanlısı çok zengin bir ailenin ferdi: Cem Garipoğlu. Şu ana kadar yakalanamamış olması, hasta olduğunu kesinlikle doğruluyor. Çünkü normal bir insan cinayet işlediği zaman vicdanı rahat vermez, teslim olur. Fakat bu şahış aylardır kaçıyor. Maddî durumu elverişli olduğu için de dilediği şekilde kamufle olabiliyor. Bu caniyeti ben işlemiş olsam ertesi sabah yakalanırdım.

Peki kardeşine ne demeli? Cem ile Münevver'in çoğu zaman yanında bulunduğunu, ortak mekânlara gittiklerini söylüyor ama hiç Cem Garipoğlu'nun hâlinden şüphelenmedi mi? Bence şüphelenmemesi imkânsızdı ama umursamadı.

Anne ve babasınaysa diyecek hiçbir lâfım yok. Tamam, canınız yanıyor ama sürekli televizyon ekranlarında tartışmak kimin işine geliyor? Ne zaman televizyona baksam, akşam haberlerinde mutlaka canlı yayındalar. Annesi olmasa babası, hiçbiri olmazsa kardeşi var.

Artık yeter! Kabuğunuza çekilin ve kızınız için dua edin. Televizyonların sizi aciz duruma düşürerek menfaat sağlamalarına izin vermeyin. Acınızı evinizde yaşayın, Münevver'e Tanrı'dan rahmet dileyin. Bundan daha iyi bir fikriniz var mı?

Benim gibi 5 paragrafla kısa kesin.

Son!