Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

E. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Öztürk

http://blog.milliyet.com.tr/emeklibirsubay

25 Temmuz '06

 
Kategori
İlişkiler
 

Munzurlu'nun torunu Adem'i Munzur'da vurmuşlar

Adem; Munzurlu Süleyman'ın bilmem kaçıncı göbekden torunu. Genç ekibin; genç ekip dediğimiz ellisine merdiven dayayanlar, bildiği Hasan Hüseyin Öztürk'ün torunu. Hasan Hüseyin mi kim? Kumsurlu Mustafa ile evlenmiş Arife'nin kardaşı. Eşref'in de kardaşı olur.

Hasan Hüseyin, belki bilmezsiniz, yanakları çilli çilli, gözleri erik yeşili, saçları kızıla çalan bir güzele gönül verip evlenmiştir. Zilif de derler ama, ben derim ki ZÜLÜF'tür.

Zilif Kızı Şah Hanım'ı Şükrü'yle evermiş, Şah Hanım 1977 yılında nur topu gibi bir oğlan doğurmuştur. Adem demişler bu erkek güzeli bebeğe. Munzurlu Süleyman'ın bilmem kaçıncı göbekten torunu, Şah Hanım'ın oğlu Adem.

"Asker Oldum Piyade" türküsü ile ADEM'i askere yolcu etmişler. Adem, Manisa Kırkağaç'ta acemi eğitimini bitirmiş. Erzurum'a Piyade eri olarak gitmiş. Munzurlu Süleyman dedesinin memleketinin yakınlarına. Adem bilir miydi, Süleyman Dedesi Munzur'lardan gelmiştir? Bilemeyiz.

Bir gün demisler, Ovacık'ta keşife çıkılacak. Adem ve arkadası keşifte ön safta yürümüşler. Adem makinalı tüfek taşırmış. Dayısı Mubaşir Hüseyin gibi. Adem derinden derine bir zamanlar Munzurlu Süleyman dedesinin kokladığı otları, çiçekleri koklamış. İçi sevinçle dolmuş. Ne güzel memleket, diye düşünmüş. Ne güzel dağlar, ne güzel ovalar, ne güzel coşarak akan sular?

Biz bilmeyiz. Adem bilir miydi, Munzurlu Süleyman dedesinin memleketinde dolaştığını? Dedesinin kokladığı çiçekleri kokladığını?

Birden, bir şey civv diye kulağının dibinden geçmiş. Bir ses duymuş, tik, diye. Sanki ninesi Zülüf'ün duvara astığı tulumda çivi ile delik açıldığında çıkan bir ses gibi. Anlayamamış ne olduğunu. Karnında bir yanma hissetmiş. Önce bir yanma, sonra acı. Elini üstüne bastırmış. Kan.

Munzurlu Süleyman'ın bilmem kaçıncı göbekten torunu Şah Hanım'ın güzeller güzeli oğlu oraya yıkılmış.

Bilir mi, biz bilmeyiz. Kurşunu sıkanların Munzurlu Süleyman Dedesi'nin kardaşının torunları olduğunu?

Kapılarına varıp, ben Munzurlu Suleyman'ın torunu Danışıklı Adem, dese. Vay yavriim, diye oturtacak yer bulamıyacaklar. Adem ne bilsin. Nasıl bilsin? Ne ADEM, ne Ademi kurşunluyan diğer Ademoğlu niye birbirlerini kurşunladıklarını bilememişler ki.

Adem 2 Haziran 1997 yılında şehit olmuş. Bursa Pınarbaşı'da şehitliğe defnetmişler. Adem bilmez belki. Onun öyküsü Munzur'da başlamıştı. Danışık'da canlandı. Munzur'da can verdi. Kayıtları bir süre Bursa'da kalacak.

Yazarlarının, şairlerinin, kabirlerini bile bilmeyen bir ulus, Adem'in yattığı yeri ne zamana kadar tutar, korur, günü geldiğinde anar? Bilemeyiz. Biz, Adem'in Öyküsü'nü internette dünyaya duyuralım dedik. Birileri, bir yerlerde, elli, yüz yıl sonra da okusunlar. Yahu Adem'i niye Munzurlular vurmuş, diye düşünsünler, araştırsınlar.

Ne yapsak da anlatsak? Ademoğlu Ademoğlunu vurmasa?

Uzaktan amca çocukları olurlar!

 
Toplam blog
: 798
: 2506
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

Harp Okulu 1974 mezunuyum. 1983'de Kurmay Subay olarak mezun oldum. 1987 yılında Silahlı Kuvv..