Muska ile tavşan ilişkisi

Eskilerde delikanlının birisi bir kıza aşık olur.

O zaman çokça anlatılır.

Filan yerde bir cinci hoca var ki sormayın.

Deriyi yürütüyor.

Bu deriyi yürütme lafı Anadolu’da çok yaygındır.

Yani cinci hoca!nın bu konudaki maharetini gösterir.

Bir muska yazdı mı yapamayacağı iş yoktur.

Delikanlı çaresiz cinci hocaya gelir. Hoca! delikanlıyı dinler.

Bilirsin der bu işin karşılığı vardır.

Bir koyun getireceksin.

Kolay değil. Delikanlı çoktan razıdır koyuna. İş olsun yeter ki kapısındaki sürüyü bile feda edecek kadar gözü karadır.

Hoca! yazar muskayı verir delikanlıya.

Der ki bu muskayı kızın evinin kapısının eşiğine koyacaksın.

Gerisi kolay. Kız sana gönlünce kendisi gelir.

Delikanlıdaki sevinci sormayın.

Uçmaktadır adeta.

Tam ayrılacakken hocanın sesi duyulur.

Ha der bir şey daha söyleyeyim.

Sakın ola ki bu muskayı eşiğe koyarken aklına tavşanı getirmeyesin. Tamamı.

Delikanlı tamam der. Bundan kolayı ne var.

Çekip gider köyüne gelir.

Zaman kollar ki gidip de kızın evinin eşiğine muskayı koysun. Fırsatını bulur gider. İşte o anda aklına tavşan gelir.

Aslında çıkmamıştır ki gelsin. İçinden tavşana ne olur aklımdan çık git daha sonra gelirsen yine gel der. Yalvarır. Fakat tavşanın gideceği yok.

Günler birbirini kovalar. Delikanlı fırsatları değerlendiremez bir türlü.

Tavşan hep aklındadır. Olsun der. Bu defa da böyle olsun. Muskayı kızın kapısının eşiğine koyar. Evine gelir. Bekler. Ne gelen vardır ne de giden. Aradan günler geçer kız gelmez. Delikanlı hocanın yanına gider. Tam kapıdadır. Mahzun bir halde hocaya durumu arz etmek üzeredir ki, hoca kükrer;

-Ya der. Sen o muskayı oraya koyarken aklında tavşan vardı. Demedim mi ben sana aklına tavşanı getirmeyeceksin diye. Delikanlı irkilir korkar birden. Bu hoca! benim o muskayı oraya koyarken aklımda tavşan olduğunu nereden bildi.

Demek ki gerçekten güçlüymüş der. Sessizce boynu bükük ayrılır oradan. Bu defa delikanlı hocanın bu gaipten bilgisini anlatmaya devam eder.

Çok güçlüdür. Benim muskayı koyarken aklıma tavşanı getirdiğimi bile biliyor diyerek.

Bu olay böyle biter. Aklımıza tavşanı sokarlar sonrada yine kendileri kazanırlar.

Umut tacirleri böyledir işte.

Malı böylece de götürürler. Yüzlercesi bu yoldan köşeyi dönmüşlerdir.

Umut satarak…

Hala falınıza baktırmak ister miydiniz?

Yada muska yazdırmak ne dersiniz?