Müslüm Gürses yaşıyor olabilirdi..

'Müslüm baba Müslüm baba' diyen hayranları dahil sevenleri tarafından yalnız bırakılmış olacak ki 'Nerede Müslüm Gürses'in sevenleri?' diye haber yapılmıştı geçtiğimiz haftalarda..

Anladık ki sevenleri-hayranları vefasızlık etmiş. Zira iki gün önce 'Müslüm Gürses öldü' yanlış haber üzerine hastaneye koşan sözümona sevenleri hayranları ve dostlarını gördük ekranlardan..

Nasıl bir eğitim sürecinden geçmiş ve geçiyoruz ki, sevdiklerimize hayata veda ettikten sonra değer veren toplum profilini çiziyoruz..

Sadece Müslüm Gürses için değil genelde böyle vefasızlıkları yaşıyoruz..

Demek oluyor ki, yapay bir toplumuz. Davranışlarımızla söylemlerimizle.

'Öldü' haberini aldığında hastaneye koşmanın ne anlamı var, seveni-dostu olarak sağlığında hastane ziyaretine gitmeyi düşünemedikten sonra.!

Müslüm Gürses'in hayranlarından değilim. Müzik türünü de pek sevdiğim söylenemez. Zira her müzik türünün dinlenebileceğini de gözardı etmem.

Gürses'in halk müziği türündeki yorumlarını beğeni ile dinlerim.

Müzik türü insanın hayata bakışı ile ilintili olduğunu düşünüyorum.

Müslüm Gürses müthiş bir yorumcu eşsiz bir sesti. Müzik dünyasında iz bırakanlar arasında yer alacağını düşünuyorum.

Onu ilk 85 yılında 'Kul Kuldan Beter' adlı film çekim setinde tanıdım. Aramızda geçen küçük bir sahne olmasına rağmen çekim sonrasında kompleksiz egosuz yanıma gelip benimle sohbet etmesini unutmuyorum.

Özünü kaybetmeyen sanatçılardan olduğunu söyleyebilirim Müslüm Gürses için.

Erken hayata veda etti.

Tipik bir Türkiye profili gibi..

Yoksulluk, tanrı vergisi bir ses. Daha sonra kendi içinde çatışma. Bir yerlere tutunma istemi. Daha sonra metropole göç.

Bu sefer hem kendi içinde çatışmalar hem de sistem ile çatışmalar doğuyor.. Rekabet piyasasında varolma mücadelesi vermen gerekiyor.  Ardından kalıcı olabilmek için de sürekli hem kendin hem de sistem ile savaşman gerekiyor..

Kolay gibi görünen savaş oldukça zordur.

Müslüm Gürses'i hayata erken veda ettiren sebeplerden biri de sistemin kendisi olduğunu düşünuyorum..