Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Mustafa Balbay, 1000 gündür tutuklu (Sayılı gün biter, sayılan gün ise sürer)

Mustafa Balbay, 1000 gündür tutuklu (Sayılı gün biter, sayılan gün ise sürer)
 

“Yaşamasını bilen insan her yerde, her koşulda yaşama tutunmanın bir yolunu bulur.
Özgürlük, eşiti olan bir kavram değil. O nedenle hapisliği hiçbir şeyle karşılaştırmadan kendi içinde yaşamak gerekiyor.

1000 yaklaşırken kendime sordum:

- Günleri boşa geçirmedin değil mi?

Gönül rahatlığıyla, ‘Hayır’ dedim, ‘boşa geçirmedim’…

İkinci bir üniversite dersem, abartmış olmam.

İçim kanatlarla dolu.

Belki de dışarıda da binlerce kanat var diye düşündüğümden.”

Mustafa Balbay, bugün tutukluluğunun 1000. günü dolduruyor.

Yukarıda satırlar, Balbay’ın 28 Kasım Pazartesi günü yazdığı yazıdan bir bölüm.

Balbay, Silivri günleri için “boşa geçirmedim” diyor. Doğru, yazılarını okurlarına ulaştırdı, “Gündem” yazıları olmadığı zaman kaç gündür tutuklu olduğu, kaç gündür “hücrede tek başına” kaldığını notuyla doldu.

Balbay, içeride kitaplar yazdı:

Silivri Toplama Kampı- Zulümhane

Düşünüyorum O Halde Sanığım- Zulümname

Demokrasi Tanrısı-Zulümdar

Balbay, 12 Haziran’da İzmir Milletvekili seçildi, ama...

*****

Balbay, 1000 gündür içeride.

Baybay'ın tutuklanmasından bir önce, İlhan Selçuk’un, “Perşembenin Gelişi Çarşambadan Bellidir...” başlıklı yazısı Balbay’la ilgili. İlhan Selçuk, çarşamba günü İstanbul’a gelen Balbay’ı evine davet eder, kahvelerini yudumlarken söyleşirler.

Sözü İlhan Selçuk’a bırakalım:

“Bir gün sormuştum:
- Balbay, günü gününe not tutuyor musun?..
- Hayır...
- Ben de tutmadım, ama, şimdi pişmanım; ilerde anı yazmayı düşünüyorsan, şimdiden notlarını al...”

İlhan Selçuk, Balbay’a bir öneride bulunur: “... anılarını, notlarını, izlenimlerini yayımla...”

İlhan Selçuk’un yazısından anlaşıldığına göre Balbay, “anı”, “günlük” yazma konusunda “kitap”sız biri. Yazma gücü yerinde, verimli bir yazarı, “anı”sız, “günlük”süz düşünmek istemiyorum. Oysa kimi ünlü yazarlar, romanlarını/ öykülerini tutukları notlardan, yazdıkları mektuplardan çıkarmışlardır. Demek ki, Balbay’ın böyle “yazma derdi” olmamış ki, “anı”sız, “günlük”süz kalmış...

Ama iddianamede Balbay’ın "günlük"ünden söz ediliyor.

Balbay, içeride boş durmadı, “anı”, “günlük” tadında kitaplar/ yazılar yazdı. Daha da yazacağa benziyor.

*****

Balbay, 1000 gündür içeride.

Balbay’ın dışarıya ne zaman çıkacağı belli değil. Balbay’ın durumunda gerçekten üzülenler var, “suret-i hak”tan gözüküp üzülenler de var. Uzun tutukluluğun cezaya dönüştüğünden dem varan kimi güç sahiplerinin sözde kalan tepkileri, cezaya dönüştüğü söylenen durum değişmesi için bir çaba göstermemeleri, Balbay’ın ve onun durumunda olanların daha çok, gün sayacaklarını gösteriyor.

Sayılı günler çabuk geçer; çünkü sonunda sevinç, mutluluk, içeride ise özgürlük vardır.

Gel gör ki, sayılan günler, bitmez, sürer, sıkıntı verir.

Bakalım, Balbay’ın 1000. gününün üstüne kaç gün sayılacak?

TURGUT ÇELİK/ Mersin
 


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..