Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '07

 
Kategori
Güncel
 

Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gideceklermiş!!!

Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gideceklermiş!!!
 

Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) fertleri her ağızlarını açtığında maşallah, Cumhuriyet Halk Partisinden (CHP) daha fazla Mustafa Kemal Atatürk’ün adını kullanır oldular. Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu “muassır medeniyetler” seviyesine ulaşmak için ellerinden gelenin en iyisini yapacaklarını da dillendiriyorlar her fırsatta.

Breh breh breh! Yürüyüüüüün kim tutar, sizi... Devam edin hayal dünyanızda yaşamaya... Uyanmanıza az kaldı... Onun yaptığı devrimleri anlamadan, Cumhuriyetin ilk yıllarında Latife Hanımın taşıdığı örtü ile Hayrinnüsa Hanımın taşıdığı örtüyü aynı kefeye koyarak “Atatürk’ün eşinin de başı bağlıydı” diyecek kadar cin ya da saf olarak bu işi yapamazsınız. Atatürk, önce kadını toplum hayatına sokmuş Latife Hanım ile beraber, ondan sonra da kadının başındaki örtüyü toplumsal gelişmeye uygun olarak kaldırmıştır. Peki, aynı Latife Hanım, devrimlerden sonra da başı bağlı olarak görüntülenebilmiş midir? Tabi ki hayır... Hele hele, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanımın taktığı örtü ile karşılaştırılması tamamen abestir. Zübeyde Hanım, başının üzerinde beyaz bir örtü ile o zamanın şartlarına uygun olarak resimlenmiştir.

Atatürk Devrimlerinin ne anlama geldiğini anlamayacak saflıkta ya da anlamak istemeyecek kadar cinlikte bir anlayış, ülkeyi nasıl muassır seviyelere çıkaracak bunu anlamakta zorlanıyorum.

Tamam da canlarım, tamam da şekerlerim, tamam da bi tanelerim siz “bu hedefe koşar adım yaklaşacağız” diyorsunuz da, o büyük insanın o hedefe ulaşmak için ortaya attığı yöntemlerden, metodlardan neden uzak duruyorsunuz? “Neden hala, O’nun doğrularını değil de, Amerika’dan ithal Özalizm felsefesinin doğrularıyla yaşamaya devam etmekte inat ediyorsunuz” diye sormazlar mı adama?

O insanın gösterdiği hedeflere ulaşmak için, O’nun kurduğu Cumhuriyetin değerleriyle oynanmaması gerektiğini, kişisel özgürlükler, liberal yaklaşımlar diyerek aydınlanmamış toplumsal yapımızla, insanları özgür bıraktığımızda Araplaştığımızı ve AB’ye gitmeye çalışırken, onun tersi yöne sürüklendiğimizi görmezden geliyorsunuz. Toplumu, BOP gibi bir tuzağın yönüne doğru sürükleyecek bu Araplaşma havasını savunur gibi görüntüyle selamlıyorsunuz her seferinde.

Yapmayın canlarım, yapmayın şekerlerim, yapmayın bitanelerim anlayın artık, o kişinin ve de Anadolu’nun üzerinde koruma kalkanı oluşturan erenlerin ne demek istediklerini.

Anlayın artık o insanın yaptığı devrimlerin önemini, anlamını ve ekmek-hava-su gibi mutlak gerekli olduklarını ve yaşam tarzınızı da ona göre belirleyin. Sizlerin şikayetçi olduğu TELEVOLE kültüründen, batılı toplumlarda dahi görülemeyecek düzeydeki önüne gelenin önüne gelenle yatma hastalığından bizlerin de rahatsız olduğunu bilin, bu TELEVOLE kültürünün de ortaya çıkmasında, BOP’nin Türkiye’deki en iyi askeri Özal’ın Özalizm Felsefesinin ana rolü oyandığını görün. Yaşanan bu ahlaksızlığın, ne laiklikle, ne dinsizlikle, ne de toplumun aydınlanmasının önünü keserek yüzyıllık bir rüya olan BOP’u gerçekleştirmek düşüncesiyle 1946’dan bu yana “dinsizdir, komunisttir” diyerek toplumdan koparttıkları ve toplumun aydınlanma damarı olan CHP ve CHP’lilerle ilgisinin alakasının olmadığını görün.

Görün ki sürekli dilinize doladığınız “muassır medeniyetler” seviyesine ulaşma erkini, toplum olarak hep beraber gerçekleştirelim. Yok edin artık bu ülkede akıl kullanan kişiler hakkında, 1946’dan bu yana “Zenci Türk” konumuna sokan, toplumda yaygın olan Ortadoğu duygusallığı ile ortaya çıkardığınız önyargılarınızı.

Bu metodu işletmediğiniz sürece, “muassır medeniyet” filan değil, ancak ve de ancak olaylara aklını kullanark yaklaşan gelişmiş ülkelerin elinde oyuncak konumuna gelirsiniz ve BOP’un kukla devletlerinin de en güçlü olursunuz olmasına da, batılı toplumların altında da ezilmeye ne yazık ki devam edersiniz. Gördüğünüz gibi hakaret yok, saldırı yok sadece ve sadece akıl kullanımı sonucu ortaya çıkan ve gelecekte yaşanması muhtemel olan bazı olayları önceden haberdar ederek, kardeşlerimizi doğru yola sokma çabası var.

Önyargılardan arınılmış, gerçeklerin daha iyi görüldüğü şafağın ilk ışıklarını görebilmek için uyanma anının bir an önce gelmesi dileğiyle.

 
Toplam blog
: 128
: 898
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

Kimim? Nereden gelir, nereye giderim?29 Kasım 1970 tarihinde Türkiye'nin Doğu-Batı geçiş yolunun en ..