Müşteriyi "Ne istiyorsun?" diye karşılamak bir şey almak zorundaymış baskısına sokar ve ürkütür

Bunlar ticaretin püf noktaları. Dükkâna girdiğim zaman serbest hareket etmeliyim. Kapıda durmuş “Buyurun, hoş geldiniz” hele de, “Ne istiyorsun, ne istemiştiniz” şeklinde karşılanma müşteriyi rahatsız eder.

Hiç bunlara gerek yok. Müşteri alışveriş yaparken rahat (serbest) olmak ister. Bakacak, seçecek, alacak ya da bakıp gidecektir.

Siz onun özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz… Ne demek ne istemiştiniz, “Kimi aramıştınız?” der gibi. “Ne istiyorsun?” hesap sorar gibi. Esnaf cahilliği bunlar.

Esnafın yapacağı şey müşterinin bakıp inceleyip satın alacağı şeye karar vermesini sağlamaktır. Daha kapıdan girer girmez, “Ne istiyorsun?”

Şahsen böyle bir durumda benim üzerimde baskı oluşur. Bir şey almadan çıkamayacağımı düşünürüm. Adam o kadar üzerime düştü ki eğer bir şey almadan çıkarsam ayıp olur derim.

İşte bu nedenledir ki müşteriyi sözde bu samimi davranışlarla bağlamayı amaçlayan küçük dükkânlardan alışveriş kişileri sıkar. AVM’lerde ne istiyorsun diyen, soran karışan yok. Rahatça ürünlere bakıp inceliyor alacağın şeye karar veriyorsun. AVM’lerin tercih edilmesinin bir nedeni de bu.