Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '09

 
Kategori
Felsefe
 

Mutlu bir yusufçuk olabilmek...

Mutlu bir yusufçuk olabilmek...
 

Bulutuyla gemisiyle, balığıyla yosunuyla... Deniz olunmalı...


Galata köprüsünün kaldırımlarında insanlar dizili… Sarayburnu kıyılarında, canım Mersinimde, Flamingo yolunda… İzmir Bornovada, Karşıyakada… Ankarada, Gölbaşında… Yüzleri denize dönük, ellerinde oltalar, ellerinde çocuklar ve hepsinin gözlerinde gizli bir gülümseme... Nazımın, Seviyorum seni şiirinden birer harf olmuş hepsi… Toprak anaya saygı, yaşama şükretmek gibi her biri…

Kıyılar nasıl da yağmalandı… Yüzleri denize dönük bu insanları çok seviyorum. Günebakanların güneşe yaktığı semahın, denize yansımasını, insanların içlerindeki o kocaman goncaları renk renk, doku doku açtırmasını… Ufka semah yakmasını…

Algılayabilmek sonra… Yüzlerini denize dönen bu insanların sırtlarını, yağmalanan kıyılara neden döndüğünü… İnsanların akın akın, deniz kıyılarına doğru neden geldiğini? Övündükleri o kocaman kentlere sırtlarını neden döndüklerini? Talan olmuş, tecavüze uğramış o kıyılarda kurulu olan liberal tımarhanelerin, insanların içlerindeki günebakan çiçekleriyle neden kan uyuşmazlığı yaşadığını?

Gandi gibidir, pasif direnişçilerdir aslında amatör balıkçılar, hafta sonu kaçkınları, kıyılarda yürüyüşe çıkanlar, köpekleriyle oynaşanlar, Pazar sevişgenleri… Elleri birbirine çıkarsız değen sevgililer, üç liraya balık ekmek satan kahramanlar, çay simitle kahvaltı yapan, birbirine akan dudaklar… Şu sahte cennetlerin gerçek yüzleridir. Hayatın tanımındaki vaz geçilmez öğeler…

Ey! kendilerini hayatın sahibi sananlar. Ey! İnsanları yapay krizlerin içinde çaresiz bırakıp, gökdelenlerin tepelerinden yeryüzüne bir akbabanın gözleriyle bakanlar. Ey! Karbon atıklarıyla atmosferin kutsal bekâretini bozup, hülle nikâhı kıyanlar. Ey! İnsanları cehalete, suyu siyanüre, havayı kükürde, ortadoğuyu İsraile, karagözlü çocukları emperyalizme boğduran liboşlar! Takunyalı Haçlılar!

Bu dünya döndükçe, siz gibiler oldukça, biz gibiler de olacaktır! Biz… Kıçımızı, kurduğunuz o vahşi şehirlere dönüp, ufuk çizgisindeki güneşe turuncu katanlarız. Hızlı trenlerinize çelme atıp, mutlu yusufçuk sürüleriyle, işgal ordularınıza kafa tutanlarız…

Biz… Sizde olmayanız…

Sevdayız!!!

 
Toplam blog
: 153
: 1481
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Tıka basa dolu bir adam değilim. Balığı gördüysem derine inerim. Uzun süre gölgede kalamam. Okuru..