Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '08

 
Kategori
Güncel
 

Mutluluk...

Mutluluk...
 

GS


Uzun zaman oldu... Ülkesini seven insanların olduğunu fark etmeyeli...

Uzun zaman oldu... Kendi kültürüne ihanet etmeyenleri görmeyeli...

Bu gece bir televizyon kanalında, bir tartışma programı seyrederken "Ben Galatasaraylıyım" diyen kişiyi görmeden önce...

14 Nisan 2007 noktasında "Beşiktaş ÇARŞI şeriata karşı" diyerek yürüyen insanlardan sonra, ülkesini bir grup insan adına savunan bir kişiyi görmeden önce...

Eğer spor -tabii ki bizim ülkemizde futbol- adına hangi kulübü tuttuğum sorulursa tarafımdan Galatasaray adı alınır...

Eğer taraftar adına hangi kulübü tuttuğum sorulursa -ki aptalca bir soru gibi gelebilir- sadece "Beşiktaş" diyebilirim...

14 Nisan Türkiye adına önemli bir gündü... ki 2008 12 Nisan'da gene Ankara'dayız... Kimler Ankara'da diye soracak olursanız "tüm Cumhuriyet Severler" diyebilirim... Ama bu cumhuriyet ne eski Sovyetler Birliği gibi, ne de İran'daki gibi bir şey... Mustafa Kemal'in izinde, sadece "her yerde barış" diyen insanlar tarafından savunulan kardeş insanların söylediği bir şey...

Konuyu çok fazla dağıtmamak gerek... Galatasaray Lisesi "Çanakkale Savaşında" türküyle, rumuyla, ermenisiyle en fazla şehit veren okulların başında... Ciddi bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti'nin kilit taşlarından... Türkiyenin her yerinden seçilmiş insan... Zeki, vatansever...

Çok benim gibi de değil, zira ben tezgahtar babam ile kütüphaneci annemin katkısıyla Fransız Saint Benoit Lisesinde okudum... Halktan kopuk diyemem kendime zira zaten halktan herhangi -benim için özel- iki kişinin çabasıyla, devletten izinli, "devletin katkısı olmadan" ortaokul ve liseyi okudum...

Ama Galatasaray denildiğinde, aklıma gelen sadece "Anadolunun her yerinden" devlet tarafından eğitimi sağlanan insanlar... Zengini, fakiri, İstanbullusu, farklı ilden geleni, kızı oğlanı... Her yerden, ancak benden farklı, devlet desteğiyle okuyan...

Bu okuldan bir çok insan çıktı... İç işleri bakanlığı yaparken, kolluk güçleri tarafından gözetim altına alınanları gözetimden kurtaranı da; Fransız televizyonunda Türk insanına, Türk Kültürüne saldırı yapılırken, canlı yayında programın ara vererek yeni sunucuyla devam etmesini sağlayacak kadar cesur, akıllı ve toplumunu tanıyıp seven insanları da... (Barış Manço'yu hasretle anmak gerekiyor...)

Bunun yanında TRT yöneticiliği yapıp, yolsuzluktan hüküm giymekten Belçika vatandaşlığına geçerek kurtulup, hala Türkiye'de haber yapanları da... ki; "Türkiye Türklere emanet edilemeyecek kadar zengin bir ülkedir" diyebilecek kadar abartabilenine kadar...

Bu akşam gerçek bir mutluluktu... Program sunucusu, Türkiye'nin önemli şahsiyetlerinden bir "ankır men" (ne demek olduğunu sormayın ben de bilmiyorum, tartışma yöneticisi anlamında bi şi olsa gerek) karşısında Türkiye gerçeklerini anlatan bir Galatasaraylı gördüm... Devletinin parasıyla okuyup, devletine yakışır şekilde konuşan... analizleri "gerçek" bilimsel verilerle yapan... Halkı kandırmak yerine aydınlatmaya çalışan... Ankır Men'in "tüh yanlış misafir çağırdım" demesini sağlayacak kadar doğru olan...

Doğru insanların çoğalmasını istiyorum kendi adıma... Galatasaray Liselilerin, Beşiktaş Çarşı Grubu gibi yüksek sesli ve net olmasını istiyorum...

Herkesin bir Beşiktaş Çarşı'ya uğramasını istiyorum...

 
Toplam blog
: 71
: 1933
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

İnsanın kendisini anlatması zor. Beykoz, Saint Benoit, Psikolog. Bu kadar... Detay gerekiyors..