Naftalin kokulu kadınlar

Akşam saatleriydi. Aralarındaki konuşmaları içeriye duyulduğu için bilgisayardan kafamı kaldırıp dışarı bakmamı sağlayan 60 yaşlarında üç kadın yaklaşıyordu büroya. ( Daha önce gördüm sanki!! A evet patronun halaları diye düşünerek patrona doğru baktım.. ) Sonra patron da farketti ve " Eyvah, eyvah!! " dedi gülerek " Tanıyor musun?" Cevap vermeme fırsat kalmadan kadınlar içeri girdiler " Merhaba", " İyi Günler" diyerek. Ama en arkadaki kadının giriş sözleri farklıydı " E buradaki kızlar da hep değişiyor canım " diyip elini uzattı ve ben de kalkıp öptüm bana doğru uzanan eli ( uzun zamandır gelmediği belli, yahu bir senedir burdayım ben ne hep değişmesi).

Kuaförden geliyorlarmış da bir uğrayıverelim demişler. Efendim başladılar bir ağızdan anlatmaya, paton hangisine bakacağını şaşırmış durumdaydı... Kuaförde ne yapmışlar, saçlarını kısa kestiriyorlarmış ama herkes öyle güzel kesemiyormuş kısa saçı. Bayan kuaförleri uzun saçı daha iyi kesiyorlarmış, kısa saçı kesmek ise erkek kuaförünün işiymiş. Aslında semtteki birkaç erkek kuaförünü de denemişler.

" Ay Ahmet çok iyi kesiyo aslında ama çok pis ya!! O pis önlüğü görünce midem kalkıyo canımm... " diyerek durumu özetledi içlerinden en çok konuşanı...

Derken konu değişti. Konu doğalgaza geldi. Sormayın hanımların koltukları küflenmiş. Neden mi? Çünkü bir odanın doğalgaz peteğini kapamışlar. Tasarruf için yapmıştır diye düşüneniniz varsa yanılıyorsunuz. Tasarruf için değil. Efendim, Rusya doğalgazı kapatacak diye duymuşlar. Sonra bir de çevredekilere sormuşlar faturaları ne kadar geliyor diye, öğrenmişler ki en çok onların faturası... Kendi kendilerine düşünmeye başlamışlar: " Rusya doğalgazı kapatırsa, devlet faturaları inceleyip de bizim faturaları görürse demez mi doğalgaz yok siz neden bu kadar çok yakıyosunuz hala diye?? " Ne yapsınlar? Çözümü bir odanın doğalgazını kapamakta bulmuşlar =)) Aradan geçen günlerden sonra odadan gelen kokunun küf kokusunu anlayınca tekrar açmışlar doğalgazı, zaten Rusya da kesmemiş...

Bunları dinlerken zor tuttum kendimi gülmemek için... O kadar hoş anlatıyorlardı ki iyi niyetlerini...
E biz yavaş yavaş gidelim diyerek çıktılar. Arkalarından patron dönerek sordu :

" Naftalin kokuyorlar değil mi? Aldın mı kokuyu? "