Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Namuslu vatandaşlar koruma altına mı alınıyor?

Namuslu vatandaşlar koruma altına mı alınıyor?
 

Türkiye’nin arkasında aydınlığa çıkarılmasını büyük çoğunluğumuzun arzuladığı, acılarla, işkencelerle, darbelerle dolu karanlık bir dönem var. Nitekim AKP’nin henüz kurulmadığı dönemlerde bile, bu karanlık geçmişin aydınlatılmasını isteyerek, bir takım çetelerden söz eden, çeşitli siyasi görüşlere sahip bir çok kişi çıkmıştır ortaya. 

Mevcut iktidarın bu karanlığa yönelik olarak başlattığı operasyon, başlangıçta bir çok kişiyi umutlandırmış, yalnız kendi tabanından değil, bazı karşıtından da destek almayı başarmıştı. Hatta dış çevreler bile; “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” şeklinde olumlu tepkiler vermişti. 

Elbette ki; “burası Türkiye, hiçbir şey çıkmaz” diye düşünenlerin yanında, iktidarın bu operasyonu kendi siyasi çıkarları için başlattığını savunarak, davaya ciddi bir şüphe ile bakan büyük bir kesim de vardı.
 

Bu tür davaların en büyük özelliği, arınmak için ikinci bir fırsatın olmamasıdır. Türkiye için büyük bir şans olan bu fırsatın zayi edilmesi, o çeteleri sonsuza kadar aklanarak, bu ülkede yapılanların, yapanların yanına kar kalacağı fikrinin güçlenmesi demektir. Ve ne yazık ki geldiği noktada, davanın durumu tam da budur. Bu davadan çıkacak olan sonuç ne olursa olsun, artık toplumu tatmin edebilmesi mümkün değildir. 

Yıllardır “Ergenekon aydınlatılsın” diyenlerin bile, Ergenekon kapsamında tutuklandığı, sanıkların serbest bırakılmasını isteyen hakimlerin sürgüne gönderildiği bir süreç yaşanmaktadır. Bu davanın geçmişteki karanlıkları aydınlatacağına dair inanç artık tükenmiş, en sıradan insanların bile; “sıra bana ne zaman gelecek” korkusu yaşadığı bir korku toplumu yaratmaya hizmet eder hale gelmiştir. 

Ülkenin geçmişindeki karanlıkların aydınlanması, kendisini hukukun üstünde gören çetelerin ortaya çıkarılarak cezalandırılması arzusuyla tutuşanlar, davaya şüphe ile bakanlar karşısında mahcup duruma düşürülmüşlerdir. Hukuka olan inançları sebebiyle iktidarın bu olayın üzerine gitmesine destek verenler, kendilerini iktidarın siyasi manevralarına alet olmuş hissetmektedirler.
Dış çevreler ise, artık ‘Türkiye’nin bağırsakları’ndan değil, ‘hukuk kuralları’nın işletilmesinden söz etmektedirler. 

Bu dava, çetelerle mücadele ediyor görüntüsü değil, çetelerle mücadele ediyor görünüp, iktidarın önüne çıkanların ezilmesi için kullanılan bir kamyon görüntüsü vermeye başlamıştır. 9 yıldır iktidarda olan gücün, hiçbir yaptırım gücü olmayan muhalefeti, “çeteleri destekliyor” diye suçlamasının bir aracı, siyasi manevraları için kullandığı bir manivelaya dönüşmüştür. 

Aslında iktidarın en sadık yandaşları dahi, bu davanın samimiyetine inanıyor değildir. Bu dava onlar için bile, sıkıştıkları her noktada karşısındakini ‘Ergenekon’ yandaşı, hatta bizzat ‘Ergenekoncu’ olarak suçlayacakları bir iktidar sopasıdır artık.
Türkiye, seri cinayetler işleyen katilleri, 50 kilo esrarla yakalanan sanıkları, çocuk tecavüzcülerini sokağa salıp, namuslu vatandaşları ise suçlu kaynayan sokaklardan toplayıp, hücrelere koyarak koruma altına alan bir ülke görüntüsü vermeye başlamıştır. 

 
Toplam blog
: 20
: 718
Kayıt tarihi
: 30.11.10
 
 

22/01/1967 doğumlu, Yüksek Okul İşletme Mezunuyum... Zaman zaman muhasebe elemanı, zaman zaman iş..