Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Ölümün Karekökü

Ölümün Karekökü
 

Genelkurmay'ın sitesini ziyaret ediyorum. Anasayfada bölücü terörle mücadelede linkine tıkladığım zaman, yıl içinde bölücü terörle mücadele kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin gün gün dökümünü içeren bir rapor karşıma çıkıyor. Raporda yok yok. Bombalama, adam kaçırma, arazi aramalarında ele geçirilen türlü türlü malzeme listeleri, etkisiz hale getirilen patlayıcı madde, muhtemelen etkisiz hale getirilemeyen patlayıcı maddenin yol açtığı sonuçlar, çatışma, yaralanma, şehitlik, etkisiz hale getirilen terörist; en çok ilgimi çeken doğal olarak son ikisi oluyor. Bir anda kendimi toplama çıkarma yaparken buluyorum, neticede averajımızın daha iyi olduğunu hesaplayıp rahatlıyorum ki aslında böyle bir "zahmete" katlanmama gerek olmadığı farkediyorum çünkü haftalık ve aylık periodlar halinde birileri bu işi benim yerime yapıp siteye yerleştirmiş bile. Böyle bir gereklilik hissedilmesinden anlıyorum ki ben türümün özel bir örneği değilim, toplumda ölümün aritmetiğine karşı direkt bir ilgi var. 

Zafer ve fedakarlıktan söz ettiğimiz zaman Çanakkale'de 250 bin şehit,  

Yenilgi ve utançtan konuşacağımız zaman Sarıkamış'ta 90 bin şehit 

İhanet ve sinsiliğin ağırlığının tarifi teröre 30 bin kurban 

Terörle mücadelede haftalık durum 44-12 

gibi... 

İnsanın kendi başına gelmeyen felaket onun için sadece istatistikten ibaret. Onu yaşayan için ise anlamı kelimelerle tarif edilemez, hiçbir matematik fonksiyonu yaşanan acıları hesaplamaya yetmez. Biz sayıları toplayıp çıkarır, bir takım başka sayılarla karşılaştırırken her bir sayının temsil ettiği insanın evinde artık başka bir hayat yaşandığını göremiyoruz. İnsanoğlunun zaafı bu, bize has değil. 

Şehit anneleri, babaları vatan sağolsun diyor, bir tane daha olsa onu da gönderirim diyor, saygı duyuyorum. Ancak çocuğunun sesini bir kere daha duymak, bir kere daha öpüp koklamak için vatan dediği şeyi bir çırpıda buruşturup çöpe atmayacağınından emin olamıyorum. 

Televizyonu açıyorum, haberlerde bilmem nerede çıkan çatışmada hayatını kaybeden bilmem kaç güvenlik görevlisinden bahsediyor, üzülüyorum ancak kısa sürüyor, akabinde şiddetle merak ettiğim şey ise onlardan kaç kişi öldürdüğümüz. Acaba kaç kelle aldık. Bir çatışmanın matematik dengesinin aleyhimize sonuçlanmış olması sanırım beni insanlarımızın ölmesinden daha fazla yaralıyor, bu normal şartlarda insanlık adına utanç verici bir his olmalı ama çok normal geliyor. 

Hiçbir savaş bu kadar uzun sürmemeli. İnsanlığımızı alıp götürüyor. 

 
Toplam blog
: 16
: 938
Kayıt tarihi
: 20.12.08
 
 

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Finans ve vergi danışmanlığı alanında çalışıyo..