Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '09

 
Kategori
Siyaset
 

NATO'dan Devrim!

NATO'dan Devrim!
 

NATO'nun masasında Ruslar bir koltuk sahibi olur. Bu büyük Çin'in de sonu olur.


ABD’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon öyle bir açıklamada bulundu ki, gerçekleşirse tüm dünya dengeleri değişebilir.


ABD’nin Avrupa ve Avrasya İlişkilerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon;

Kriterleri yerine getirmesi durumunda Rusya’nın da NATO üyesi olabilir.” Demiş!..

ABD Kongresi üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, ABD yönetiminin, eski Sovyetler Birliği’nin Avrupa’ya yönelik tehdidini bertaraf etmek amacıyla kurulmuş olan NATO’ya, Rusya’nın da üye olması konusu üzerinde düşündüğünü belirten Philip Gordon, Avrupa içindeki demokrasilere NATO’nun kapılarının açık olması gerektiğini savundu.

Gordon, “Eğer Rusya kriterleri yerine getirir, ortak güvenliğe katkı sağlarsa ve eğer ittifak içinde bu konuda görüş birliği oluşursa, o zaman bu ülke NATO’dan dışlanmamalıdır” dedi.

ABD kendisine tehlikeli gördüğü ülkelerle sıcak temas halinde görünüp düşmanını kendisine dost edip tehlikeyi yakından kollamaktadır.

Acaba yaşananlar, “Kobra taktiği”nin bir sonucu mu? Ger dediğimiz yakından izleme strateji ABD’nin oyunlarından biri bu.

Gerçek amaçları; Rusya’nın da NATO’ya alınması, yakın gelecekte palazlanıp, siyasi cephede soğuk diplomasi oyunları ile çevresindeki minik devletlere kan kusturan Çin hükümetine yenilemez lokmayı göstermek.

Yani: Çin kendisini ve gücünü fark ettiğinde artık çok daha saldırgan ve agrasif hala gelecek. İşte, her ölen imparatorlukta görülen semptomlar Çin’in başına da gelecek. Kuduz olmuş gibi oraya buraya çatacak. Her önüne geleni ısırıp açlığını değil beynindeki virüsü tatmin etmek için koştururken popoyu koruyabilmek. Ve en önemlisi oluşan bir ısırığı daha kolay tamir edebilmek.

Askeri bir ittifak, Çin’in deli saçması hareketlerine karşı en büyük fren olacaktır.

Haftalardır Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı katliam, hukuksuz tutuklamalar ve yargısız infazların karşısında ıslak kedi gibi duran hükümetler gerekli tepkiyi koyamazken, ABD Dışişleri Bakanı’nın; bu olayın ısıttığı ‘Devler ligi’ siyaset arenasında boş duruyor görünmemek için salladığı boş politik vaatlerden biridir.

Olacağı varsa bile yıllar süren ikili görüşmeler ve sisteme entegre olma ile ilgili uzun görüşmeler gerektiren bir olaydır. Öyle bir bakanın gaf bâbından salladığı bir vaatle olmasını kimsenin beklemesini beklememek gerekir.

Kaldı ki; böyle bir kararın ne şekilde alınacağı bellidir.

Artık ABD’nin ‘Ben yaptım oldu’ politikaları pek kimsenin salladığı durumlar değildir.

ABD’nin ‘arka bahçesi’ bile ‘Bop götürürken’ eski ihtişamlı günleri bir daha ki milenyuma kalmıştır.

Geçen iktidarında ‘İslam’ı karşısına koymanın pişmanlığı içerisindeki ABD, yeni hükümetinde hedefe Çin’i koymak zorundadır.

Obama hükümeti bu düzeyde küresel askeri stratejileri hazırlatmadan seçime girmiş olamaz. Eğer mevcut söylem, o anlık hevesle sallanmış bir fikir ise tıpkı, bir zamanlar Türkiye’de yaşanan, bir başbakan hanımım icraatlarına döner.

Ama planlı ve zamanlaması ayarlanmış bir söylem ise Çin’in planlarını bir daha yapması lazım olacaktır.

Sonuçta, Amerika gibi NATO da gücünü düşmanından alıyor.

Yani büyük bir NATO için büyük bir düşman lazım.

Savaşlara gebe bir gelecekte mutlu-mesut bir gelecek var mı bilmiyorum. Ama..

Hep sevgi ile kalın.


Murat SEVGİ

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..