Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '13

 
Kategori
Siyaset
 

Ne Mutlu Türküm diyene

Ne Mutlu Türküm diyene
 

Seçim 2014


İnsanlar tarihin farklı dönemlerinde farklı nitelikler kazanarak günümüze kadar gelmişlerdir. Bu özellikler kimi genetik kimi de coğrafi koşulların biçimlendirdiği özellikler olabilir. Milyonlarca yıl devam eden tekamül çizgisi her birimize farklı bir kimlik kazandırmış olabilir. Dillerin ve renklerin farklı olması kişinin tercihine bırakılmış bir olgu değildir. İnsanın seçemediği bir şeyden dolayı üstünlük taslaması bir övünç meselesi olmadığı gibi, bir yerinme olgusu da olamaz.

Değerler açısında bu olguya baktığımızda, bir kere insanlığın ulaştığı mertebe açısından milliyetçiliği oluşturan öğelerin yeniden değerlendirilmesi gerekir. Günümüzde devlet felsefesine meşruluk kazandıran kavramlar, inanç ve düşünce özgürlüğü, gelir ve refah seviyesinin yüksekliğidir. Küreselleşme ile devletler, tek tip kimlik inşa eden bir zihni anlayıştan öte kimliklere saygı çerçevesinde halkına yaklaşan bir siyaset anlayışını benimsemektedir. Ülkemizde de Kürt sorunun çözümüne yönelik kararlı adımlar atılması bu siyaset anlayışının örneğidir. Farklılıkların 'zenginlik' olarak görüldüğü, insanın insan oluşundan dolayı devredilemez haklara sahip olduğu bu çağda ülkemizde muhalefet partilerinin hayasızlığa varan karalamalarına rağmen sayın başbakanımızın Kürt sorunu ve terörü sona erdirmeye yönelik kararlı adımları gelecek kuşaklarca takdirle anılacaktır.

Osmanlı ve İslam geleneğinde milliyetçilik kavramına baktığımızda bugünkü anlamıyla 'nasyonal' bir içeriğe sahip olmadığını görmekteyiz. Osmanlı İslam geleneğine göre aynı ırka ve renge sahip olmak bir milleti oluşturmaya yeterli değildir. Millet aynı inanca, aynı değerlere sahip insan topluluklarından oluşmaktadır. Aynı lisana sahip olmak, milleti oluşturan temel faktör olarak görülmez. İslam inancına göre millet, kavmiyeti içeren bir olgu değildir. Bir inanç, bir duruş ve bir birliktelik ruhudur. Kavmiyete dayalı politika gütmek, cahiliyet olarak görülmüştür. Çünkü; İslam bir kavime değil, kavimler üstü bir yapıya sahiptir. Verdiği mesaj evrenseldir. İslam, ırkın realite olarak varlığını kabul eder, ama; bir ırka yönelik bir davayı, duruşu reddeder.

Sonuç olarak milliyetçilik insanın yaşadığı toprağa ve insana hizmetse bu anlaşılabilir bir olgudur. Sorumluluk ve aidiyet açısından insanın kendi yakınlarına yardımda bulunması da anlaşılır bir durumdur. Fakat; insana sadece ırkından, inancından, lisanından dolayı ayrıcalıklar tanınmasını ya da tersi bir durumu, değerler ve hukuk etiği açısından savunmak mümkün değildir.
 

 
Toplam blog
: 16
: 827
Kayıt tarihi
: 02.02.13
 
 

Bekir Murat BÜYÜK, 2012 yılında Büyük Adana Gazetesinin Başlattığı Stajyer Gazetecilik Kurslarını..