Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '14

 
Kategori
Deneme
 

Ne mutluymuşuz!

Ne mutluymuşuz!
 

Öyle güzel yağmur yağıyor ki, öyle hızlı ki, altında oturduğum şemsiye yarılacak ve ben altımdan akan nehir kadar sudan öte, tıpkı yağmur ormanında ıslanan bir maymun gibi, kendime en büyük yaprak arayışı içerisinde olacağım!

Karşımda bulut kümesi, üst-üste binip, bazıları iç-içe geçip, güneşin önünde perde oluşturmuşlar ki, karanlık-aydınlık bir ışık etkisi yaratmışlar! Yağmurun şiddetli, nemli nefesi, ağzımın içine giriyor. Yere şapladığında, step dansçısını aratmayacak hızda, yere yapışıyor sel olarak yağmur! Ve hatta kızgın bir boğa gibi sertleşerek, arabaların tavanını bir tencereymişçesine dövüyor!

HAYATI SEVİYORUM

Ve her şey
Aşkım içindi
Süzüldüğüm ardı sıra bulutların
Arkamda dalgalanan pelerinim
Gönlüme vuran aşkım içinde
Ve yaşamak
Doyarcasına
Patlarcasına

Ne mutluymuş

Sanki ciğerim parçalanır gibi
Aşk üstüne aşk
Karşıda cami
İçimde yükselen ilahi aşk
Bir fabrika üzerinde tüten kirli bir bulut
Küçük minik eteği içinde
Büyüyen iri kadın Sophia Lauren
Sayfalarca yazamadığım ilk aşkım
Ve ben
 

Ne mutluymuşuz

Pislik içinde yüzen
Mikroskobik boyutta mikroplar
Dün yediğim bozuk dondurmadan
İshal olmalar
Ya da
Bütün bunların tersine
Yaşama aşkım

Ne mutluymuş

İyileşmiş
İyileştirilmiş
Kırık kalbim
Ve hüzün boyutunda
Yürek burkan
Kursağım kadar aşk
Ve lezzet ki yaşamanın
Hammaddesi var olmak
Ve bütün kaybolan ve
Başlayan anılar

Ne mutluymuşuz

Ve ağır aksak
Eğilmekte zorlanan göbeğim
Ve ben
Ve sen
Ve var olan dünyamız
Ve bir şakı
Ve onbinlerce şiir
Hepsi bir bütün
Anlamak vermekteler hayata
 

Meğer ne mutluymuşuz

Ve sağılacak süt kadar taze
Pisliği yeni yapılmış bir at-bok kokusu
Toprağın üzerindeki gübre kadar etkili
İşte böyle bir şey
Yüreğimden fırlayan hayatım
 

Ne mutluymuş

Ve istediğin benden
Bu kadar bilge değilse hayatın
seninle beraber olmak
Aslında en kolayı
Ama aşk
Boyun verirse şayet
 

Meğer ne mutluymuşuzolacağız

Rüzgarın yağmur uğultusu
Kalbimi ritimliyor
Bir darbuka gibi
Sepet-sepet yumurtanın yere düşmesi gibi
Ve kırılmasıdır aşkın
Yeni kırılan bir yumurta gibi
 

Meğer nemutluymuşum

Halen yeknesak varlığım içinde
Patates büyüklüğünde kurtlar
Ayağımdaki varisler kadar sarksalar
Siyah yerine mor renk
Hayatımı renklendirirdi
Ve seni
Ve ben
Bu kadar acıya rağmen
Birlikteysek ya da olacaksak
Vardır bir bildiği hayatın
 

Meğer ne mutluymuşuz biz

Sormasalar bile sana, bana
Kaçamak cevaplar vermesek bile
Gönlümdeki aşk
Bizden çok öte öğeler içerir
Ve sen
Ve ben
Boşuna tükettiğimiz cümlelerde
Boğulup tıkanırız
Oysa her vesileyle tanışmamız
Kutsanmış iken
Ne yazık ki
Bu hayat şansını iyi kullanamadık
 

Meğer ne mutluymuşuz biz

Yağmur ve düşünceler dindi
Ve aşkımız
Ne Leyla, ne mecnun
Sen ve ben içindi
Ve kullanmamız gereken nefes
Hepimizi de içine aldı
Ve bundan sonra
Ne sen
Ne de ben
Buna engel olabiliriz
Sadece resmedeceğiz
Seni ve beni
Yaşadığımız sürece
Ve mutlulukla
 

Hayatı seviyorum

Ve çok uzun zamandır yazamadığım şiirimi bugüne biriktirmişim! Ve o sevgili aşkım hayatımın içersinde anlam kazanıyor. Ve yazmaların sonu, bir türlü gelmiyor, gelemiyor ben de!

Çünkü hayatı gerçekten seviyorum!

(Önemli Not:Aklıma bir öğretmenim, İngilizce hocam Feza hoca geliyor. Sadece öğretmenim değil arkadaşım bile olmayı başarabilmiş bir kadındı kendisi. Bendeki lirik ruhu ilk o keşfetmişti Lise 1’de. Aynı lojmanda oturuyorduk ve ikimizde her gün aynı servisle Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’ne gidiyorduk. Her gün olmasa da haftada bir gün muhakkak hayatı ve hayatımızı konuşurduk beraber! Birbirimizi çok severdik. Ben o zamanlar süper olgun fikirlerimle, herkesi kendime hayran bırakırdım. Tanıştığım herkes, o yaşta nasıl o kadar olgun olabildiğimi merak ederdi. Şimdi düşününce bile, sebebini halen ben bile çözebilmiş değilim. Fakat Feza hocam, İngilizce de dahi olsa, ifade gücümü geliştiren, güçlendiren, karekterize edip bana çözümleyen kişidir. Kendisine buradan selam ve sevgilerimi yolluyorum…)

 

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..