Neden AK Parti hâlâ iktidarda?

Medyaya ve kamuoyuna yansıyan gelişmelere göre meclis içindeki siyasi partiler, “yeni bir anayasa” yapmak için bir araya gelecekler.

AK Parti’nin hedefi ve amacı belli: “Yeni bir anayasa yapılmasından” hareketle cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık rejimi talebinin yasal bir zemine oturtulması.

Muhalefet partilerinin de hedefi belli: AK Parti’nin stratejik hedeflerine yönelik bir anayasa inşasının engellenmesi.

* * *

Farz edelim ki Türkiye’de bir sistem sorunu olsun ve anayasamız, ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayamıyor olsun. Tamam da 13 yıldır iktidarda olan bir parti, bu zamana kadar demokratik yaşamın gerçekçi bir biçimde düzeltilmesi adına elinden gelenleri, icraata soktu mu?

Mesele de biraz burada düğümlenmekte. 13 yıldır iktidardalar; ama Türkiye’nin yıllardır gündemde olan problemlerine esaslı bir biçimde neşter vurulamamıştır. Diğer dönemlerde olduğu gibi, hep “palyatif” önlemlerle sorunlar, ileriye ötelenmiştir.

Şimdi sormamız gerekir: Yıllardır iktidarda olan AK Parti, ne terörü doğru düzgün çözebilmiştir, ne de ekonomik sorunları kalkınma temelli halledebilmiştir. Ama, her nedense her seçim döneminde seçmen, siyasetbilimcileri ve analizcileri şaşırtmayacak şekilde oyunu AK Parti’ye vererek, iktidarı da teslim etmiştir.

* * *

Gerçekten de bir türlü yeni bir an ayasa yapamayan, bir türlü ülkemizi “normale” döndüremeyen, demokratik siyasetin arızalı yönlerini bir türlü gideremeyen AK Parti’yi ayakta tutan husus nedir? AK Parti, memleketimizde bir suni genişleme ve refah üretmiştir. Belli alanlarda siyasal iktidarını tahkim etmek amacıyla, zorunlu değişim ve dönüşümlere de gitmiştir.

Ama, yine de AK Parti’nin iktidarda kalmasının sebebinin seçmende/halkta olmadığı yargısı, tartışmaya açıktır. Kanımca, bizim gibi ülkelerde “Lider Kültü” yaratılması, geniş halk kitlelerinin, bu liderin arkasından sorumsuzca gitmesi, normal olarak karşılanmalıdır. Yine, demokratik standartları oturmamış gelişmekte olan ülkelerde, seçmen tutum ve davranışları, iktidarı belirlemede başat faktör olarak göze batmaktadır.

Halkın korkutulması ve suni birtakım öcülerle siyasî iktidara ram edilmeleri, evet memleketimizde bir demokrasi sorunudur. Ama, seçmen davranışlarının yeterince olgunlaşmamış olması, demokrasiyi içselleştiremeyen geniş kitlelerin, demokrasiyi sadece “sandıktan” ve “oy atmaktan” ibaret zannetmeleri de, üzerinde durulması gereken siyasal meseleler arasındadır.