Neden Keloğlanı sevmedik? Nasrettin Hoca'yı kendimize yakın bulduk ve Hacivat'la Karagöz'le eğlendik

Türk Mizahının Üzerinden Toplumumuza Bakış

Ülkelerin Masalları, halk kahramanları, fıkraları eğlenceleri o ülke insanının genel yapısını ele veriyor.

Nasrettin Hoca, cesur biri değil, çok zeki ama toplum kurallarını asla göz ardı etmeden yaşıyor. Mevcut hareket alanı içerisinde elinden geldiğince insanları eğitme ve düşündürme isteği var asla gerçeklerin üzerini AŞK veya VATANİZMle örtmüyor. Nasrettin hoca fıkralarında asla Milliyetçi söylem göremezsiniz. Genelde halkı düşündüren ve hatta geleneksel din anlayışını sorgulayan aydın bir din adamıdır Hoca. Asla uzun adı yoktur mesela Mevlana Celaleddini Rumi hazretleri değildir o.

Her ikiside çağdaştırlar, aynı zamanda yaşadılar, hatta yaşadıkları yer uzakta sayılmaz, Akşehir ve Konya, peki neden asla birbirini görmediler veya birbirleriyle alakalı asla bir hikaye yoktur?

Aslında vardır. Zira Celaleddini Rumi'nin Nasrettin Hoca'dan pek hoşlanmadığı rivayet edilir. Hatta öldürten odur diyende var.

Fakat gerçek nedir bunu bilemeyiz ki bununla beraber aralarının pek olmadığıda çağdaş oldukları halde bölgeleri yakın olduğu halde ortak bir kafa yapısı yok. Ortak bir hikayeleri yok.

Mevlana Sevgi ve AŞK'ı kutsar, Nasrettin Hoca Aklı ve Adaleti.

Mevlana Yöneticilerle arası iyidir, Nasrettin Hoca'nın yöneticilerle muhabbeti Timur'dan ibarettir. (O da gerçekse tabi.)

Keloğlan zeki Kurnaz ve toplum düzenini hiçe sayan anarşik bir kafa yapısına sahip devrimcidir, yeri gelir padişahı ve yöneticileri bile madara eder. Aykız onun zaafıdır ama bunun için bile mertlikten ödün vermez. Herşeye aklıyla çözüm bulur, kötü veziri aklıyla yener.

Nasrettin Hoca hiç bulaşmaz onlara, Mevlana ise uyum içindedir sistemle, dergahından pek çıkmaz dışarı, huşu içinde AŞKA AŞIKTIR.

Bugün artık konusu işlene işlene gına gelen AŞK, duyunca artık öğüresimiz geliyor. Mevlana şimdiki dini liderlerimizi simgeliyor, Nasrettin Hoca, kendisine bırakılan boşluk içerisinde sistem içinde elinden geldiğince samimi gayretleri var. Keloğlanlar ise devrimcileri simgeler, onlar idealleri için hala yel değirmenlerine saldırmaya devam ediyorlar.

Peki Hacivatla Karagöz kim?

Hacivat, şimdiki Üniversite terk, yada 90 li yılların Lise 2 terk, 80'li Yıllardaki Orta2 terk ayarında eğitim almış gibi, yarı aydın yarı cahil bir kişilik, Nemçe'nin (Avusturya'nın) yada Lehistan'ın (Polonya'nın) Başkentini hala bilmiyor ama yinede zır cahil değil Karagöz gibi. Karagöz, zır cahil, ne yana çeksen oyana giden, kavgadan gürültü ve patırtıdan hoşlanan şimdiki Dizi izleyicileri gibi. Diziler 13 yaşında bir çocuğun zekasının algı kapasitesine göre yazılıyor ve bu hersene gittikçe dahada düşüyor.

Amerikada diziler 9 yaş grubu zeka seviyesine göre yazılıyor. Durumun vehametini daha iyi anlarsınız. Amerikanın Karagöz'ü de POPEYE (Türkçe Temel Reis'de deselerde gerçek çevirisi PATLAKGÖZ). Temel Reis kavgacı, patırdıcı ve cahil biri, tek bildiği önce sopa yemek, son anda Ispanak yemek sonra dövmek.

Toplumumuzda şöyle bakınca hemen herkes bu beş insandan biri.

Keloğlan: İnsanın hava Tarafı, zeka ve aklına güvenin simgesi, herkesi eşit görme ve insanın sosyal tarafı. İnanç Keloğlanda pek bişi ifade etmez, dinsel değildir.

Karagöz: Lafı sonuna kadar dinlemeyen öfkeli ateş gurubunun cahili, işten eve evden işe tipli akşam eve gelip yorguniken hırgür çıkaran babalara benziyor.

Nasrettin Hoca: Pragmatist, duruma göre davranan tecrübeli Toprak'tan öğretmen. mevcut durumun sıkıntılarını üstü kapalı örten, Hizbullahçı, Şeriatçı, Ergenekoncu, Şucu bucu damgası yemeden elinden geldiğince doğruları halka nüktelerle vermeye çalışan umut dolu ve yaşama sevinci taşımak isteyen İslamın Mutezile görüşünü temsil etmeye meğilli.

Hacivat: Akıllı duygusal, sopa yesede affeden Karagöz'ün şamaroğlanı. Ordan burdan sağdan soldan derme çatma bilgilerle düşünce sistemi oluşturmaya çalışan avamın üzerinde bir zekaya sahip ama korkak ve hakkını aramayacak kadar zavallı biri.

Mevlana: Özünü Allah'ın nefesinden alan Aşkın Ruhu. Yaşamı herşeyi hayatı sevgiyle açıklamay çalışan yarı filozof, yarı evliya ama alim bir kişilik profili çiziyor.

Sizin beğendiğiniz kahraman sizin meğilinizi belirler.

Belki halkımızın ekseriyetinin kendisine en yakın olan ve beğendiği kahraman olarak Nasrettin Hoca'yı benimsediğini düşünmekteyim zira halkın kendisi karagözleştirildiği için Mevlanayı anlayacak duruma hiç gelmedi, Keloğlan'sa halka göre başlı başına sisteme karşı gelen aykırı ve sorumsuz, iyi niyetli olsada bela bir kişilik, her an Kadı'nın vurun kellesi dediği mahkemeyi, İstiklal mahkemesini, DGM'yi görme adayı.