Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '10

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Nedir bu otel, restoran, kafe, mağazalarda "müzik" çalma merakı?

Nedir bu otel, restoran, kafe, mağazalarda "müzik" çalma merakı?
 

Adam (sahip, müdür, şef garson, ...) kendi zevkine göre çalıyor. Müşteriye sor bakalım, istiyor mu? İstiyorsa, NE istiyor? BİLGİ edinmeden varsayımlarla hareket eden bir milletiz. "Ben Serdar seviyorsam herkes sever". Hayır ben kafamı dinlemek için gittiğim yerde hiç "müzik" istemiyorum. Doğanın sesini dinlemek, durmak istiyorum. Rüzgarın sesini, kuşların cıvıltılarını, böceklerin cırlamalarını.... Serdar, Demet falan istemiyorum. Zaten bunları hiç istemiyorum, ne yapayım... Zevk meselesi... Müzik çok istersem kendi müziğimi kulağıma takarım.

Giderek daha çok kişi sessizlik istiyor... Sapanca kıyısında küçükçe çok güzel bir oteldeyim. Aşırı bağırtmıyorlar belki ama hiç çalmasalar çok daha iyi olacak. Kısmaları hatta kapatmaları konusunda ricada bulundum birkaç kez, yaptılar. Başkaları da bunu istedi, şahit oldum. Bir müddet sonra yine açtılar, açıyorlar. Adamlarda şu mantığın olmaması ilginç: Müşteriler demek ki müzik istemiyor! Bu kadarcık bir mantık yürütülemiyor! Anlamıyorum insanları.

Herşeyden evvel, müzik, ses, eğlence isteyen buraya, böyle bir yere gelmez. Burası kafa dinleme yeri. İnsnlar İstanbul ve Ankara'nın karmaşasından, trafiğinden, gürültüsünden kaçıp 2-3 gün buraya gelmişler. Bunu oranın yöneticisi olarak anlayamamak garip. "Kısın, kapatın" denmesine rağmen hala anlamamak daha da ilginç.

Mağazalarda da benzer durum. Korkunç yüksek bir volümde müzik çalınıyor. Girmemle çıkmam bir oluyor bu yerlere. Müşteri KAYBEDİYORLAR farkında değiller. Nereden ÖĞRENİLMİŞ bu "bilgi" bilemiyorum: Mağazada müzik çalınır sonunua dek açarak. Orada çalışanlara da yazık, 8-10 saat yüksek volümde müziğin içinde kalmak hem kulak/beyinlereine zararlı hem de gerçekten aptallaşmış oluyorlar, dediğinizi anlamıyorlar... Tabii bir de hafif sesle çok güzel müzikler çalanlar var, oralarda uzun süre kalıp alış veriş yapabiliyorum.

Taksiye biniyorsunuz, şöför hemen radyoya davranıyor, "aman açmayın" diyorum. "Ben de istemiyorum ama bazı müşteriler istiyor" diyor! İlginç insanlar. Demek ki büyük şehrin gürültüsü onlara az geliyor. Şöförün yapacağı "radyoyu açayım mı?" diye sorup öyle açmak, bu kolay...

Toparlayacak olursam; aşırı müzik bağırtan mağazadan alacağım varsa bile derhal dışarı kaçıyorum. Duyurulur. Kaybediyorsunuz. Takside kıstırıyorum, gürültülü otel ve tatil köylerinme gitmemeye çalışıyorum. Müziği bana uymayan ve de bağırtan kafelerden, çay bahçelerinden de girmeden tırıs geçiyorum aşırı oturma ihtiyacında bile olsam.

Tatiller artık azap oldu. Yer ayırtırken ne volümde ve hangi tür müzik çaldıklarını soruyorum!!. Ama telefonda verilen bilgiye ne kadar güvenilebilir? Belki facebook'da falan gruplar kurup bu konuyu geniş kitlelerin ve oralardan da basının ve otel, motel, kafe, restorancıların dikkatine getirmek... Belki o zaman artık ANLARLAR. Evcil hayvan hatta çocuk alınmayan oteller gibi, müzik çalınmayan oteller istiyorum.

 
Toplam blog
: 71
: 1180
Kayıt tarihi
: 24.08.07
 
 

Çevremizdeki kalite(sizlik) ile ilgili yazılarım. Çevremizi kuşatan beton binalar, insanlar, iliş..