Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '16

 
Kategori
Felsefe
 

Neler bekliyoruz?

Neler bekliyoruz?
 

Merhum amcam dokuz yaş ve üzeri ev halkını çay toplamak üzere bahçeye adeta imece üsülü götürürken dört pil ile çalışan radioyu evden almadan yola çıkmazdım.

Denizde yüzebilmem için amcamın bizlere vermiş olduğu mesela yedi teneke çay toplama taahüdümü türküler eşliğinde erkenden yerine getirirken çocukluk yıllarımda en çok sevdiğim kuzenim tenekenin içine kazak-gömlek gibi giysileri sıkıştırarak amcamı kandırıp benimle denize yüzmeye gelirdi. Çünkü denizde olası boğulma tehlikesine karşı kurtaracak olanın ben olduğumu biliyordu.

*

Takınız cep telefonunuzun kulaklığını kulaklarınıza ve radionuzun frekansını da türkü frekansına ayarlayarak giriniz çay bahçelerinize ve görünüz performansınızı. Nasıl da erkenden bitirdiğinizi göreceksiniz sizlere dağ gibi görünen çay bahçelerinizi.

Müziğin yani sanatın gücünü en iyi tanımlayanlardan canlı bir örnektir yazdıklarım.

Çünkü sanat, insanı doğru düşünmeye yönlendirir.

Çünkü sanat, insanı daha hoşgörülü olmaya daha iyimser olmaya yönlendirir.

Çünkü sanat, insanın içsel duygularını daha çok ortaya çıkarmasına yardımcı olur.

Çünkü sanat, insanın daha çok sorgulama yeteneğini geliştirir..

Çünkü sanat, insanı kendisiyle barıştırmaya yönlendirir.

Çünkü sanat, sevmeyi öğretir..

*

Sanatla ilgili bir çok yazı yazdım.

Bir toplumun sağlıklı gelişebilmesi için özellikle eğitim müfredatında güzel sanatlara geniş yelpazede önem verilmeli.

Hatta branş öğretmenleri bile kendi branşlarında öğrencilerine sınıfta ders vermeye başlamadan önce en az 10 dakkika sanat'a yönelik konuşma yaparak branş derslerine başlarlarsa öğrencilerinden daha verim alacakları muhakkaktır.

*

Ülkenin 15 Temmuz noktasına gelmesinin altında eğitim seviyemizin kalitesizliği yatmaktadır desek yanlış tanı koymuş sayılmayız diye düşünüyorum. Zira Amerika-CIA Cemaat ortak paydalarıyla gerçekleşmiş olan kanlı darbe girişimi tamamen sorgulama yeteneğinden yoksun olmamızdan tamamen dincilik üzerine oturtulmuş yanlış politika üretilmesinden (gerçek dindarlık üzerinde oturtulmuş olsa asla 15 Temmuz yaşanmazdı diye düşünuyorum)

Yaşanmazdı çünkü dindar toplum olunmuş olsaydı sözkonusu cemaate itaat edilmez, söz konusu yolsuzluklar yaşanmaz ve Emperyal ülkelerin bizlere oynamış olduğu oyunların farkındalığını yaşardık.

*

Amerika bugünler için Köy Enstitülerini kapatmıştır yıllar önce.

Düşünemeyen sorgulayamayan ve çoğunluğun tercih etmiş olduğu güçlüden yana olma toplum özelliğiyle bugünlere 40 yılda adım adım getirmiş ve ülkenin tüm kaynnaklarına dolaylı yollardan ulaşmıştır.

Eğitim müfredatlarında Güzel Sanatlara önem verilmediği gibi din dersi eğitimine de sağlıklı şekilde önem verilmediğini görüyoruz.

Evet, ezbercilik din eğitimi yerine din bilgisinin insan gelişimi bağlamındaki gerçeklerle öğrencilere eğitim verilmiş olsaydı Cemaat safsatalarına bağlı ne politika üretilebilirdi ne de çoğunluktan ve güçlüden yana olmak gibi bir çaresizliğin içinde olurdu toplum.

Gerçek din eğitimi demek, doğru insan olmak demektir ahlaklı insan olmak demektir adaletli insan olmak demektir.

*

15 Temmuz'dan sonra doğal olarak toplum iyi ve güzel şeyler beklemektedir.

Sözü evirip çevirmeye gerek yoktur.

Yarından tezi yok, bir Sanat Bakanlığı kurulmalıdır.

Ülkenin Vilayetlerinde mevcut olan Güzel Sanatlar Liiseleri yeterli olmayıp her ilçede bulunan Lise ve dengi okullarında birer adet Güzel Sanatlar sınıfı açılmalıdır.

Sanat Bakanlığı ühdesinde her mahalleye Tiyatro salonları açılmalı.

Aynı şekilde din eğitimi de olması gereken çizgiler üzerinde eğitim verilmeli ve hurafelerle dolu cemaat gibi yapılanmalara izin verilmemelidir.

Görün bakalım ülke nasıl değişiyor ve gelişyor her anlamda böyle bir müfredatla!  

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..