Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Neptünyum efsanesi kocaman bir balon mu?

Neptünyum efsanesi kocaman bir balon mu?
 

İnternet ortamında bir süredir dolaşan çok çarpıcı bir iddia var. Tahmin ediyorum sizlerin de elektronik posta kutularına düşmüştür bu mail ya da düşecektir. İddianız özü şu: Türkiye’nin elinde öyle bir enerji kaynağı var ki Amerika, Irak’tan sonra gözünü ülkemize dikecek. Avrupa Birliği de pastadan pay kapmaya çalışacak.


Efendim, mevzua bahis konusu olan şey, radyoaktif bir element. 93 Atom numaralı, “Neptünyum” elementi. Ve çok önemli bir enerji kalemi olan uranyum pillerinin üretiminde kullanılmakta.


Neptünyum; 1940 yılında, California Üniversitesi profesörlerinden Amerikalı Mc.Millan ve Abelson tarafından, Berkeley laboratuarlarında keşfedilmiş.


İddiaya göre bu radyoaktif element, son yıllarda enerji üretiminde had safhada kullanılmakta. Üstelik de alternatifleri içerisinde en ucuza mal edilebileni.


Şimdi sıkı durun! İddia sahiplerinin verdiği bilgiye göre; dünya üzerindeki en büyük neptünyum rezervine sahip olan ülke Türkiye. Ve tahmin edilen rezerv, tam 127.000 ton. Ülkemizden sonra ki en büyük rezerv ise Bulgaristan’da ve onların tahmini rezerv miktarı da sadece 2.500 ton.


En yakın rakibimize tam elli kat fark attığımız neptünyumumuzun yaklaşık piyasa değeri ise tam anlamıyla dudak uçuklatacak cinsten: Tam dokuz trilyon dolar (9.000.000.000.000.- USD).


İddia sahipleri buradan başka bir denklem de kuruyorlar. İç ve dış borçlarla birlikte, Türkiye’nin toplam borç stokunun 220 milyar dolar olduğu düşünülürse; elimizdeki neptünyum sayesinde tüm borçlarımızı zaten kapatabiliyoruz. Çünkü rezerv değeri, toplam borcumuzun tam kırk katı büyüklükte.


“<ı>Mütareke basınının adamları” olarak nitelendirdikleri köşe yazarlarından Cüneyt Ülsever’in kendi köşesinde, M.Ali Birand’ın ise Viyana’daki bir seminerde kullandıkları “<ı>Türkiye, Türklere bırakılamayacak kadar zengin bir ülkedir” sözlerini de bu tezlerine dayanak yapıyorlar.


Ve soruyorlar: Kim işletecek bu madenleri? ABD mi, AB mi? Yoksa Türkiye mi?


Bu iddiaları ilk duyduğumda çok ilgimi çekti ve açıkçası heyecanlandım da. Çünkü tüm kamuoyu gibi ben de “Bor” gerçeğini biliyordum. Yine mi aynı gaflet ve hıyanetler yaşanıyor diye düşündüm. Biraz araştırma yapma ihtiyacı hissettim. Öyle ya, söylenilen şeyler, öyle yenilir yutulur cinsten laflar değildi.


Bu konuda gerek Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) gerekse Bilim ve Teknik Dergisi kanalıyla TÜBİTAK, iddiaları yalanlayan açıklamalar yapmışlar. Star Gazetesi’nden Taşkın Şenol da aynı paralelde, yalanlayıcı bir yazı kaleme almış. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) sözlük sitesi olarak yayın yapan internet platformunda da malum iddiaların koskocaman bir yalan olduğu, gerçekleri yansıtmadığı vurgulanıyor.


İşte TÜBİTAK uzmanının, bir Bilim ve Teknik Dergisi okurundan gelen, konuyla ilgili soruya verdiği cevabın metni:

<ı>


“Neptünyum dünyada, uranyum madenlerindeki uranyum-238'in doğal bozunumu sırasında çok az miktarlarda oluşan ve bir yandan da hızla yok olan izotopları haricinde, doğal olarak bulunan bir element değil. İncelenebilir miktarlarda, sadece plütonyum üretim süreci sırasında, uranyum-238'in nötron bombardımanının yan ürünü olarak ortaya çıkıyor ki, neptünyumun bu izotopu birkaç günlük yarı ömre sahip olduğu için, hızla yok olup plütonyum-239'a dönüşüyor. Yalnız, neptünyum-237 izotopu uzun ömürlü. Benzeri suni süreçler sonucu elde edilebiliyor ve nötron dedektörlerinde, çok az miktarlarda, bileşen olarak kullanılıyor. Neptünyum izotoplarının bilinen başka hiçbir kullanım alanı yok.


Neptünyum rezervi, ne Türkiye'de ne de dünyanın başka hiç bir ülkesinde yok: Çünkü neptünyum doğal bir element değil. Sanırım bu ve yukarıdaki açıklamalar sorularınızın hepsine yanıt vermiş oluyor.


Neptünyum, suni olarak elde edilen 237 izotopunun nötron dedektörlerinde sınırlı ve az miktarda kullanılmaktadır.”


Hey büyük Allah’ım ya. İsyan gibi kabul etme ama millete, önce eşeğini kaybettirip sonra buldurtur sevindirirsin; bize de önce buldurtup sonra kaybettiriyorsun. Olmayan eşekten düşmüşe çeviriyorsun ya Rabbim.


@Geçen sene bugün “Bu Ülkede Her Şey Olunur Ama Bir Tek...”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=12497


@Geçen sene bugün “Mantar Dediğin Bir Afet-i Devran”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=12561



Not: Yazı fotoğrafı www.boraxtr.com adlı siteden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..