Nerede yaşıyoruz?

Nerede Yaşıyoruz?

Fiziksel dünya mı? Yoksa kendi dünyamızda mı?

Saatinizin alarmı çalar, çalar, çalar…. Ve kalkış. Banyo, kahve, belki bir kahvaltı.. Aklınız nerede peki? Sanki bir yerden gelmiş gibi hissetmez misiniz bazen? Başka bir alemden. Rüyanızdaki hayatınızdan. Belki tüm gün takılır aklınıza sabah uyandığınızda görmüş olduğunuz rüya. Belki de gün içinde birdenbire çağrışım yapar. Dalar gidersiniz. Birilerine anlatırsınız. Tesadüflere şaşırırsınız. Yada ne anlama geldiğini çözmeye çalışırsınız.

Zaman zaman bana olur, yıllar öncesinde gördüğüm bir rüyamı hatırlarım. Bir bakarım ki o zaman gördüğüm rüyamda, şimdiki yaşantımda başıma gelenlerle ilgili imgeler var. Bazen de aynısını yaşıyor oluyorum.

Rüyaların insanların bilinç altına itilmiş duygular, tepkiler vs.. olduğu söylenir ya, bence rüyalar, bize yol gösteren pusuladır. Belki de paralel evrenlerde yaşadığımız hayatlarımızla kurduğumuz bağlantılarımızdır. Bize dünyada yol göstermek için gönderilmiş mesajlardır. Hani sanki bir yere özel bir görevle gönderilmişsindir de karşılaşacaklarını sana anlatan bir oryantasyondur rüyalar.

İşaretleri anlayıp takip ederek kendi iç huzurumuzu bulur, karmaşa içinde sükunetle dolaşabiliriz.

Aslında ait olmadığımız bir yaşam boyutunda görevimize odaklanıp huzuru ve mutluluğu bulabiliriz.