Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '11

 
Kategori
Deneme
 

Nesine gülüyoruz

Nesine gülüyoruz
 

İlk üslup farkları “yoğurtla” başlar galiba. Üfleyerek ile başlayan süreç, şeker katmayla şekillenip," Ben yoğurttan nefret ederim.”e varmıştır. Ya tutarsa, tarzı üsluplar pik yapmıştır bu konuda. Ve mizahı yoğurt ile anlatmak gerekirse Nasreddin Hoca’yı örnek gösterebiliriz. Fakat mizah, bu salise hızıyla tüketilen çağda biraz daha farklılaştı. Ya tutarsa tarzı bir mizah yani kurulan cümlenin altında yatan fikri güldürerek vermek pek demode oldu. Önceden kurgulanan boş cümleler ve beyinde yer tutmayan kelimeler daha hızlı tüketilmeye başlandı. Ve bel altı geyiklerin sürekli pirim kazanması küresel bir sonuçtur.

Çevresinde genelde küfürlü konuşmayan bir insan topluluğu, izlediği bir küfürlü repliğe kahkahalar ile tepki verebiliyor. O kahkahanın süresi beş saniyedir. Zaten istenilen de budur. O an güldürmek. Mesela Recep İvedik bu ülkede en çok gülünen karakterdir. O film serisinde akılda kalacak kaç sahne var? Amaç o iki saatlik sürede totalde güldürmektir. Bir hafta sonra ya da 5 yıl sonra aynı repliğe gülmek değildir amaç. Çünkü yeni şeyler çıkacak, yeni yeni anlamsız cümleler türeyecektir. Modern hayat, bu yeni şeylerin hızına yetişmektir. Eğer bu hıza yetişiyorsan modernsindir. Burada farklı olmak bence modern olmak değil, klasik olmaktır.

Bence sorun, bu hızlı tüketilen cümlelerin çokluğu değil, “Ya tutarsa” tarzı üslupların yok olmasıdır. Bu klasik üslupların yani eleştirel güldürünün veya parantez içindeki ünlemlerin giderek azalmasıdır sorun.

12 öğretmenin kaçırıldığı bölgede, öğretmen atamalarının haberini yapan gazetecinin haber merkezinde kara mizahtan habersiz olması bence sorundur. Binlerce öğretmen adayının 4 yıl okuduktan sonra KPSS için bi dört yıl daha okuması gerektiğini uzun uzun anlatması yerine sadece, “ 12 ÖĞRETMENE KATILMAK İÇİN 90 PUAN YETERLİ” diye başlık atması beklenmez mi?

Yoğurt yerken ağlayan bir nesli anlatan üsluba, katkılı-kırmalı-Hollandalı ineklerin buna karşı çıkmasını beklemek o yoğurttan yayık ayranı tadı beklemek gibi bi şeydir. Sulanmış tavırlar tamam da, bu kireci bol sudan,  katkılı yoğurda karışımının kimyasını modern yollarla klasik bir cevap verememek düşündürüyor işte beni. Bu düşünmememizi istemeyen ineklerin yediği otların da kimyasının bozuk olduğunu bi türlü anlayamıyorlar. Ya da ben anlamış gibi yapıyorum…

twitter.com/mahirtemur
 

 
Toplam blog
: 110
: 521
Kayıt tarihi
: 21.12.09
 
 

1979 Malatya doğumluyum... Evreni kendi gözlüğümden (0,50-0,75) görmeye çalışan bir yazarım... Dü..