Nihayet ligin namusu temizlendi!..

Ters giden bir şeyler vardı. Galatasaray ve Beşiktaş zirve yarışından kopmuştu, ama olamazdı, imkansızdı. Üstelik liderlik koltuğundaki de ezeli rakibi Fenerbahçe'ydi; Son lig maçlarında gol bile yemeyen bir Fenerbahçe üstelik. Ama nasıl olurdu? Daha birkaç hafta önce liderle arasında 6 puan fark olan Fenerbahçe bu noktaya nasıl gelmişti? Bu işte muhakkak bir terslik vardı.

Ve nedeni çok geçmeden ortaya çıktı. Fenerbahçe futbolu kirletiyordu. Sadece futbolu mu? Bayan ve Erkek voleybol liglerinde, Bayanlar basketbol liginde yaptıkları tüm Türkiye'de öfkeyle karşılanıyordu. Hele ki bayan voleybol takımının kepazelikleri bizi Avrupa'ya bile rezil rüsva etmişti. O Gamova yok muydu Gamova.. Hep çıbanın başı oydu zaten. Aynı futbol takımındaki Emre Belözoğlu gibi. Bunlar yeteneksizliklerinin yanında karakterden de yoksun sporculardı ve Fenerbahçe Spor Kulübü yapısı gereği genellikle bu tür oyuncuları tercih ediyordu. Yani Fenerbahçe sporu kirleten bir camiaydı.

Velhasıl kelam; Fenerbahçe amatör branşların içine etmişti, bütün kurumları satın alarak ortalığı bataklığa çevirmiş, sporun zevkini kaçırmıştı. Ama futbol kurtarılmalıydı. Futbol temiz kalmalıydı. Öyle bir şey yapılmalıydı ki, Fenerbahçe şampiyon olsa bile kamuoyunun Fenerbahçe'nin kirli oyunlarını anlaması sağlanmalıydı. Türlü pisliklerle elde ettikleri bu şampiyonluğun tadını çıkaramamalıydılar.

Ve çözüm bulundu. Önce Adnan Polat çıktı ortaya, sonra da Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak. "Bu lig şaibelidir, kirlidir" dediler. Ankaragücü'nden hemen destek geldi: "Fenerbahçe 2 hafta sonra oynayacağımız maç için hakem ayarlıyor." Ortaya çıkan gerçekler insanın kanını donduracak cinstendi! Ve Bursaspor; olayın asıl muhatabı olarak onlar da Fenerbahçe'nin son haftalardaki maçlarını hak ederek kazanmadığı gerçeğini tüm çıplaklığıyla yüzümüze vurdular.

Ve biz, Fenerbahçe taraftarları olarak tam anlamıyla şok olmuştuk; nasıl bu kadar iğrenç olabilirdik? Bu kadar şeyden sonra şampiyon olsak bile nasıl sevinebilirdik? Belli ki Türk futbolunun güneşli günler görmesi için şampiyon olmamamız şarttı. Çünkü biz şampiyon olamazsak; Her sene en az 3 Türk takımı Şampiyonlar Ligi'nde yarı final oynayacak; en az 2 Türk takımı Avrupa Ligi'ni kazanacak; geri kalanın dörtte biri de Kıtalar Arası Şampiyona'ya direk katılma hakkı elde edecekti. Ayrıca A Milli Futbol Takımımız 2010 Dünya Kupası'na son dakika kontenjanından çağırılacaktı. Ve en önemlisi de Fenerbahçe şampiyon olamazsa ligimizin namusu temizlenecekti.

Ve Fenerbahçe şampiyon olamadı. Ligin Namusu Temizlendi. Tüm tenis severlere hayırlı uğurlu olsun..

Saygılarımla..