Normalde insanın emek harcamadan hiçbir şeye sahip olmaması gerekir

Tanrı bile hak edene hak ettiği kadar vermeli… Emek harcamadan bir şeylere sahip olmak ne kadar mantıksız ya… Kendim kazanmadığım şeyleri elimden alsalar hayır demem.

Bir şeye sahip olmak için onu sen elde edeceksin… Ölümle birlikte servet(kişilerin maddi olarak sahip olduğu ne varsa) devretmemeli. Ben anlamam baba malı filan. Bana hiç mantıklı gelmiyor. Bu dünyada hak ettiğin kadar alacaksın; vermem fazlasını. Kendin kazan Karun ol. Vallah billâh dolarlarını saymak için adam veririm. Çuval dolusu parayı sırtımda taşırım. Yeter ki kendin kazan.

Tövbe hâşâ Tanrı’da bile böyle adalet yok… Kimi trilyoner kimi aç, baban öldü al mirasını kaç! Yeryüzü düzenlerini değiştirmek ve yeni bir dünya düzeni kurmak istediğimizi defalarca yazdık. İşte o yenidünya düzeninin içinde bunlar da var.

Bu evrensel devrimi gerçekleştirmek için ne yapılabilir. Aklı başında hiç kimsenin benim bu düşünceme hayır diyeceğini zannetmiyorum. Başkasının parası baban bile olsa başkasınındır. Kanunların hazır hayatı yasaklaması gerekir. Çocuk beş kuruşsuz doğar. Kazanmaya başlayıncaya kadar ona bakılır. Kazanmaya başladıktan sonra bakım durdurulur. Ve o andan itibaren cebine kendi kazandığının dışında bir kuruş bile girmez.

Peki, kazanılan para ne olacak? Adam öldü gitti, malını parasını çocuklarına vermeyecek miyiz? Evet, vermeyeceğiz. Devletin “ortak varlık havuzuna” aktarılacak. Herkes bu havuzdan eşit olarak yararlanacak. Bu havuz insanların hayata başlangıç sermayesi olacak. Yani bir nevi çocuk babasının parasını çalışarak tekrar kazanacak.

Sizler de benim gibi “insan emek harcamadan hiçbir şeye sahip olmamalı” diyorsanız “Nasıl olur” unu düşünmeyin. Aslolan olması gerekendir; doğrular için yaşamalıyız.  Bu fikir dünyada gerçekleşirse hayat nasıl değişir? Herkes kendi hayatını kendisinin kazanması gerektiğini bilir. Yaşamını ona göre kurar, beleşe konmaz. Sadece hak edenler zengin olur ki olması gereken de budur. Herkes yaşam koşusuna aynı noktadan başlar. Fakirin çocuğu 5000 dolar borç ile, zenginin çocuğu milyon dolar servetle(baba malı) doğacak ve hak için ölümlere atılan bizler bunu kabul edeceğiz öyle mi?

Sen mi kazandın, babasının malı… Karşı savunmaya geçince çok argüman çıkar. Ama düşüncemizin doğruluğu apaçık ortada; bu nedenle savunmaya geçilmemesi gerekir. Zengin olma demiyoruz. Elinden alacağız demiyoruz. Kazancınızdan artan yine sizin çocuklarınıza. Böyle yaparsak insanlar neden zengin olmak için çalışsınlar ki… Hem nasılsa çocuklarına kalmıyor, kazandıklarını yerler. Yesinler… Yine ülkeye gidecek. Hem kim neymiş görürüz.