Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '07

 
Kategori
Eğitim
 

Nusaybin'de eğitim katliamı

Nusaybin'de eğitim katliamı
 

Bu başlık bana ait değil. Yazımı okuyup, bana mesaj atan bir blog dostuna ait. Üstelik o bir öğretmen. Derdi mi ne ? Anlatınca, sanırım benim gibi siz de hak vereceksiniz.

Gönderdiği mesajda blog dostu Mehmet Can mesajda şöyle diyor : “ Okulumuz Mardin iline bağlı Nusaybin ilçesinde bulunmaktadır. İlçemizin nüfusu yüz bini geçmiştir. İlçemizin tek lisesi var. Bu lisede dört bin öğrenci öğrenim görmektedir. Sınıflarımız 60 ile 70 öğrenci mevcutludur. Okulumuzda eğitim zor şartlarda yapılmakta, yeni bir lisenin açılması için girişimde bulunduk ama bir sonuç alamadık. Okulumuzda ideal bir eğitim veremiyoruz. Bu sene ÖSS'deki başarımız bu eksikliklerden ötürü düştü. Bunun yanında üç farklı okulun binasını kullanıyoruz. Öğretmenler ve öğrenciler bu konuda çok sıkıntı yaşıyor. Kış mevsiminin gelmesiyle okulumuzun bir de ısınma problemiyle karşışılaşıyoruz. Elektrik kesintisinden dolayı sınıflarımız ısınamıyor. Öğrencilerimiz soğuk havada titreyerek zor şartlarda eğitim almaya çalışıyor. Yağmur yağınca okul yolumuz çamurdan geçilmiyor. Acilen yeni bir lisenin açılması şart. Yeni bir lisenin açılması için duyarlı tüm insanları göreve çağırıyoruz.

Şimdi anladınız mı derdi ne sayın Mehmet Can’ın ? O her öğrencinin, belli standartlarda sahip olduğu okuma ve okul istiyor. Nedir bu standartlar ? Her öğrencinin evinden rahatlıkla ulaşabileceği uzaklıkta bir okul. Çatısı akmayan, yolu olan, elektrik ve suyu olan, öğretmenlerin korkmadan, büyük bir cesaretle ve şevkle gelip ders anlattığı, yol gösterdiği, öğrencilerini birer gelecek, birer insan olarak gören öğretmenlerin ders verdiği, eğitim kalitesinin benzerlerinden aşağı kalmayan ve her bir sınıfta normal şartlarda bir okul istiyor. Kimin için ? Türkiye’nin geleceğine aday, yarın öğretmenleri, doktorları, mühendisleri, mimarları, hemşireleri, ziraat mühendisleri, belki de yazarları, sanatçıları için..

Bir sınıfta 70 kişi okumak ne demek ? Her sırada üçer kişinin oturması demek. Eee, hepsi bu kadar mı ? Değil tabiki ? Yetmiş kişilik bir sınıfta, bir öğretmen öğrencileri ile birebir nasıl ilgilenebilir ? Ben adım gibi eminim ki, bir sınıfa giren öğretmen, öğrencilerinin yarısından fazlasının ismini bilmiyordur. Sonra, bu kadar öğrenci ile yeri geldiğinde nasıl bire-bir derse kanalize edilebilir. Sağlam, sağlıklı ve bilimsel eğitimden uzak bir eğitim sistemi içinde de bu çocuklar,
gençler hayallerinde besledikleri “büyük adam olma” ideallerini nasıl büyütecekler ? Bunu büyütseler bile, üniversitelerin ilgili bölümlerine girebilmeleri için ilgili sınavları geçmeleri gerekecek. Sağlam bir eğitim ve öğretimsizlikle bunu nasıl başaracaklar ? Farz edin ki eğitimciler, ellerinden gelenin fazlasını yaptılar ve
çocukları eğitmeye çalıştılar. Elektriği olmayan, suyu akmayan, kaloriferi yanmayan okulun dersliklerinde öğrencilerin derslere nasıl kendilerini vermelerini bekliyorsunuz ki ? Yağmurlu havalarda çamurlarla boğuşan çocuk, evinden okuluna gelene kadar sırılsıklam olursa, bir de ısınacak kalorifer veya soba olmazsa, içeriye yukarıdan, yağmur geliyorsa, hasta olmayı bir kenara bırakın, derslerini nasıl sağlıklı yapabilirler. Bırakın başarılı olmayı, herkes can derdine düşer böyle bir durumda.. Sonra da, isyan ederler birilerine, bir yerlere..

Sayın Can, herkesi duyarlı olmaya çağırıyor. Güzel.. Olabildiğimiz kadarı ile olalım. Ama bizim yapabileceğimiz, devletin yapabileceklerinin yanında, zengin şirketlerin ve işadamlarının yapabileceklerinin yanında, bölge milletvekillerinin veya yöreden çıkmış sanatçıların yapabileceklerinin yanında, vakıf, dernek, siyasi partiler, hükümetlerin yapabilecekleri yanında devede kulak kalır. Bu sorun yalnız Nusaybin'de ki sorun değildir. Bugüne kadar bu tarz sesler, Anadolu’nun birçok yerinden, yöresinden yükseldi, bu sesleri birileri duymadı mı ? Eminim sivrisinek vızıltısı gibi gelmiştir. Çok yazık ! Bu ülkede o kadar çok zengin insan ve sosyal sorumluluktan uzak şirket var ki ? Her biri bir okula el atsalar, bugün ülkemin her tarafında bu tarz görüntüler olmaz. Oradaki çocuklar da daha bir hevesli okurlar, ülkenin geleceğine daha bir sağlam aday olurlar. Neden olmasınlar ki ? Onlar başka bir ülkenin çocukları mı ? Bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz !

Atınca mangalda kül bırakmayan milletvekilleri, bakanlar !.. Her yaz tatillerini farklı bir ülkede geçiren, işine 4x4 lerle, hatta evinden fabrikasına helikopterle gidip gelen, her gün farklı bir arabaya binen, sevgilisine villa alan, eğlence yerlerinde, Kıbrıs’taki kumarhanelerde bir gecede milyarlar harcayan, iş adamları, futbolcular, holding sahipleri, büyük şirketlerin veliahtları, siz yukarıda oturup da, aşağıdakileri görmeyen insanlar !.. Biraz da bu tarafa bakın. Birilerinin sizlerin ilgisine ve parasına ihtiyacı var. Bu okullara yapacağınız yardımlar yada yeni okullar yaptırdığınızda, zaten vergiden indirilebiliyor. Bir yaz da yurt dışına tatile gitmeseniz bunun yerine burada harcıyacağınız parayı bu okullardan birine harcasanız, çalıştırdığınız işçilerin sayısına 2 tane daha işçi çalışıyormuş gibi sayıp, bu paraları buralara haracasanız fena mı olur ? Hem hayır yapmış olursunuz, hem de sosyal sorumluluğunuzu yerine getirmiş olursunuz..

Unutmayın, bir hayır, bin şerden daha iyidir.

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..