O gün bu gündür

Avrupa Birliği kriterleri diyerek bizim elimizi kolumuzu aşırı insan hakları ve özgürlük safsataları ile bağladılar.

Askerimiz teröristin eylem yapmasını beklemek yerine terör yuvalarını kurulmadan kuracakları an yok eder vaziyetteyken, terörün beslendiği bölgeye gelen terör yandaşlarının yayınlarının dağıtımı ile eylemlerini seyreder konuma geldi.

ÖZEL HAREKAT DAĞLARDA TERÖRE GEÇİT VERMİYORDU

Polisimiz şehirlerde yaşayan halkımızın güvenliğini sağladığı gibi ayrıca özel harekat timleri ile ulusal güvenliğin korunması için dağlarda teröre geçit vermiyordu.

Peki, dağlarda teröre geçit vermeyen Türk polis teşkilatı ne oldu da şehirde bile güvenliği sağlayamaz oldu.

CMUK SUÇLULAR İLE CANİLERE KALKAN OLDU

AB uyum yasaları çerçevesinde CMUK denilen yasa çıkarken polis müdürleri bu yasanın çıkmamasının gerekliliğini yasa çıkarsa şapkamızı takar görev yerimize gelir bir şey yapamadan evimize gideriz diyerek ifade etmişlerdi.

Özgürlüklerin ulusal güvenliğimizi tehdit edecek şekilde en üst seviyede yaşanmasının bu ülke insanına bir faydası olmadığını bildiğimiz halde neden hala bu sevdanın peşinden neden halen koşuyoruz?

Özgürlük anlayışı bu günlerde yerini ülkemizin bayrağına saygısızlık yapılması ve ülke bütünlüğümüze kast edenlere gösterilerle destek verilmesi ile alın bu özgürlüğünüzü başınıza çalın anlayışına bırakıyor.

AŞIRI ÖZGÜRLÜK GÜVENLİĞİMİZİ TEHDİT EDİYOR

Böyle bir demokrasi ve özgürlük anlayışıyla ülkemizin birliği ile dirliğinin tehlikeye gireceğini bile bile aşırı özgürlük isteyenler var ise ben bu insanların aklından şüphe ederim.

Neden çoluk çocuğumuzun büyüyeceği atalarımızın kanları ile sulanmış bu toprakları sözüm ona AB’nin oyuncak edasıyla elimize verdiği aşırılaştırılmış demokrasi ve özgürlük safsataları ile yaşanmaz bir hale getirilmesine izin veriyoruz?

Doyduğu ve doğduğu topraklar kendisi için bir şey ifade etmeyenlere karşı özgürlük mekanizmasının aşırı çalışmasını isteyenler bizim özgürlüklerimizi kısıtladıklarının farkında bile değiller…

HAÇLI ZİHNİYETİNDEN GÜVENSİZ YAŞAYIN DAYATMASI

Yazıklar olsun ki! bebek katillerine özgürlük tanıyanlar haçlı zihniyetiyle topraklarımızda asker, polis ve sivil demeden hepimizi güvensizlik ortamında yaşacaksınız dayatmasına zorluyorlar.

Ülkem huzurlu olacaksa beni prangalara vurun diyerek düşünen yiğitlerin bu ülkede çoğunlukta olduğu unutulmamalıdır.

Son verdiğimiz şehitler, valiye haber verilmeden yapılamayan askeri operasyonların haber verilmeden yapılması kararına vesile oldu. Peki, TSK’nin çalışmalarının rahatlatılması her geçen gün yeni şehitlerin verilmesiyle mi olacağı ise gerçekten düşündürücüdür.

Gün birlik ve beraberlik günüdür ve artık yapılması gerekenler yapılmalıdır. Ülkemize Suriye’den veya Irak’tan veya İran’dan gelerek, kan döken caniler bizlerin birliğini bozamamalıdır ve buna izin vermemiz düşünülemez.

O gün bu gündür ve gün Avrupa Birliği yerine Türkiye Cumhuriyeti liderliğinde Türk Birliğinin oluşmasının zemininin sağlanması günüdür.