Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '07

 
Kategori
Ankara
 

ODTÜ' nün sonbahar senfonisi

“Her şeyi süpürebilirsin; Sonbaharı süpüremezsin” demiş bir şiirinde Özdemir Asaf. Her sonbahar gelişinde, nedenini bilemediğim bir şekilde, bu mısralar hemen aklıma geliverir. Özellikle ODTÜ’nün Sonbahar Senfonisi ni keşfettikten sonra Özdemir Asaf’ın mısraları hiç aklımdan çıkmıyor.

Her sabah, Eskişehir yolunu kullanmak zorunda olup, işe gittiniz mi ya da sabahları erken saatlerde Dikmen Caddesi’nde dolmuşlarla ve otobüslerle boğuşarak işe yetişmeye çalıştınız mı? Cevabınız “Evet” ise mutlaka benim hissettiklerimi anlayabiliyorsunuzdur. Her sabah, yaşanılan bu telaşenin içerisinde, ışık hızı yol alırken, ODTÜ’nün A1 Kapısı’ndan giriş yapınca sanki Alice Harikalar Diyarı’nda gibi farklı bir dünyaya adım atıveriyorsun. Biraz abartılı oldu biliyorum ama içimden gelen benzetme bu. Neden diye sorarsanız? Çünkü şehir trafiğinden kaçıp, şehrin içerisinde, ormanla karşılaşınca bir anda sahip olduğun enerji boyut değiştiriveriyor; Bir kapının ardından, sarının, kızılın ve kahverenginin, farklı tonlarda geçişlerini ağaçlarda, toprakta görmeye başladığın an, iş yoğunluğu ve trafikte yaşadığın sıkıntılar uçup gidiyor aklından...

Bölümlerin arasında ufak tefek kafeteryalarda; Çatı’da, Denizatı’nda ve Arkabahçe’de ya da Fatoş Abla’nın Kantini’nde, sonbahar yapraklarının toprağı kapladığı yerlerde, toprak kokusu eşliğinde, arkadaşlarınla çay içmek, yemek yemek keyifli oluyor. Bir de unutmamak lazım, şehir yaşamının kendine ait gürültüsünde, hiç duyamadığınız kuş seslerinden de birazcık bahsetmek lazım...

Her gün farklı bir yoldan bölüme ulaşmaya çalışıyorum ve her yolun kendine ait doğal güzelliklerini farkediyorum; ODTÜ’de hangi ağaçlar dikilmiş, çevre düzenlemesi yapılırken nelere dikkat edilmiş, bunların hepsini ayrıntılı bir şekilde incelemek ve değerlendirmek lazım diye düşünmeden duramıyorum. ODTÜ içerisinde gri tonlarda çok fazla bina olmasına rağmen, doğa onu bütün güzelliği ile bütünleştiriveriyor. Önemli olan da bu sanırım. Doğa ile yapıların birbirine uyumlu olması, o alanlarda yaşayan insanların psikolojisini de etkilediğini düşünüyorum.

Keşke Ankara’da çalışma yerlerinin etrafında, yakınlarında, açık ve kapalı;seralar olmak üzere, daha fazla ağaçlandırma ve çevre düzenlemeleri olabilse... İş yaşamının yoğunluğunda ışık hızı yol alırken, sonbaharın kendine ait sihirini de gözden kaçırmayalım.

Sonuç olarak, iş yoğunluğumuzda ışık hızı yol alırken, sonbaharın doğaya yansımasını da gözden kaçırmayalım. Herkesin doğayı algılaması yorumlaması farklıdır ama önemli olan doğanın gücünü içimizde hissedebilmek ve onu yazılarımıza, şiirlerimize, resimlerimize dolaylı ve dolaysız olarak aktarımını yapabilmek ve anlam yükleyebilmek...

 
Toplam blog
: 11
: 1578
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

Öncelikle bloguma hosgeldiniz! Blogumda Ankara'da gittiğim kültür ve sanat aktivitelerini, Bi..