Öğrenciye dayak, teröriste kıyak

Türkiye son günlerde İstanbul'da yaşanan üniversite öğrencisine dayak olayını konuşuyor. Ama sadece konuşuyor. Hatırlayacağınız üzere hükümeti ve Başbakanı protesto etmek isteyen bir grup üniversite öğrencisi, polis mağrifetiyle dağıtılmış ve öğrencilere meydan dayağı atılmıştı. Üstelik bu dayak öyle böyle değil, önce üzerlerine biber gazı sıkılarak gözleri kapatılan öğrencilerin yüzü gözü dağıtılmış, kızların bacak araları dahi tekmelenmişti. Hatta bir kız öğrencinin hamile olup, çocuğunu düşürdüğü dahi söylenmişti.

Bu nasıl bir kin aklım almıyor. Ekranlarda gördüğümüz kadarıyla, öğrencilerin elinde bıçak, sopa veya molotof kokteyli yok. Polise fiili bir saldırı yok. Henüz 17-18 yaşındaki bu öğrencilere, iktidarın ve polisin duyduğu bu büyük kinin sebebi nedir? Bunlar Yunan askeri midir ki, böyle bir kinle, akıl almaz bir dayağa maruz bırakıldılar. Ki Yunan askeri bile olsa, biz millet olarak merhamet ederiz.

Öğrencilerin bazılarını TV ekranlarında gördüm. Yüzleri tanınmayacak hale getirilmişti. Bu müdahale, iktidarın emriyle yapılmıştır. Sırf Başbakan'ı protesto ettikleri için yapılmıştır.

Bu ülkede, PKK sloganları ve Öcalan posterleri ile yürüyerek, araçları taşlayan, molotoflar ile yangınlar çıkarıp insanlarımızın ölümüne neden olan militanlara, bu derece sert bir müdahale gördünüz mü siz? Öğrencinin ağzını burnunu dağıtanlar, malımız ve canımız yakılırken neredeler?

Burada sadece polisi suçlamak niyetinde filan değilim. Sonuçta polis kendisine verilen talimatı yerine getirmektedir. Ancak biraz da merhamet hissetmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bir üniversite öğrencisini, düşman askeri gibi görmemeleri gerekir. Anladığım kadarıyla müdahalede bulunan polisler, müdahale öncesinde çok farklı bir motivasyona maruz kalmışlar.

Buradaki asıl suçlu, polisi bu şekilde motive eden amirleri ve bu amirlere "vur emri" veren iktidardır.

Olayın ardından İç İşleri Bakanı, "orantısız güç kullanılmasını araştırdıklarını" söylemiştir. Bu nasıl bir orantısız bir güçtür?

En vahimi ise Sn.Başbakandır. Başbakan her zamanki üslubuyla bu durum karşısında bile öğrencileri suçlamayı sürdürmüştür. Tabi sonuçta müdahale eden polis, içerideki Başbakan'a hoş görünmüştür. Türbanlı öğrenciler için hümanist olup, öğrenciye sahip çıkan Başbakan; muhalif öğrencilerin kaba tabirle ağız ve burunlarının dağıtılmasını normal görmüştür.

Araçları ve insanları yakanları, "taş atan çocuk" diye savunup özel yasalar çıkartan iktidar, sırf kendisini eleştirdi diye öğrencilerin darp edilmelerini sağlayacak demokratlıktadır.

Bu olay, AKP iktidarının demokrasi ve özgürlük anlayışını bir kez daha net olarak ortaya koymuştur.

Türbanlı öğrencilere, PKK militanlarına özgürlük, muhalif düşüncelere ise dayak hak görülmüştür...